Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMO) Trabzon Şube Başkanı Veysel Zekai Bak, Mükellef ticaret yapacak, ödeme dengelerini kuracak, üstüne üstlük bu ekonomik krizlerde kar ederek ayakta kalmayı başaracak, ardından da hesap verecek. Bu çok ağır bir yüktür" dedi.
Bak, yaptığı açıklamada, mükelleflerin işlemlerini düzenli ve resmi yapmalarını istedi. Türkiye'de gelir idaresinde incelenen 100 vakadan 80'inin denetimlerde sıkıntılarla karşılaştıklarına dikkat çeken Bak, mükelleflere daha dikkatli olmaları uyarısında bulundu. Mükelleflerin tüm ödemelerini bankalar aracılığıyla yapmaları gerektiğinin kendi menfaatlerine olacağını kaydeden Bak, mükellefleri yeni çek yasası için de uyardı.
Yeni yasaya göre, hamiline çek yazılmaması gerektiğine dikkat çeken Bak, hamiline yazılan bir çek bankaya gittiğinde, banka anında gelir idaresine durumu bildireceğini ve yasal yükümlülüğünün 18 ay hapis olarak öngörüldüğünü söyledi.
İşletmelerde yapılan harcamaların faturasının anında alınması gerektiğini belirten Bak,"Her şey zamanında yapılmadığında faturaların geçerliliği de kalmıyor" dedi.
Türkiye'de vergi oranlarında son yıllarda önemli düşüşler olduğunu ancak bir tek işçi vergilerinin çok yüksek değerde kaldığını ifade eden Bak, şunları söyledi:
"Vergi oranlarımız OECD değerlerine yaklaştı. Ama Türkiye'de vergi rekortmenlerinin hiç biri ticari kazançları üzerinden vergi rekortmeni olmuyor. Daha çok gayrimenkuller ve diğer varlıklarından gelen vergilendirme ile rekortmen oluyorlar. Bu ülkemizdeki bir başka çarpıklıktır. Normali, kazançlar üzerinden vergi rekortmeni olmaktır."
Türkiye'de mükelleften çok şey beklendiğini savunan Bak, "Çıkan vergi tebliğlerini en az üç kez okuduğu halde, net açıklığa ulaşmadım. Anlam kargaşası ve yorum farkı gibi etkenlere açık. Bu durumda vergi mükellefi bu kanun ve tebliğleri çok rahat anlamasını beklemek hata olur. Benim anladığım, mükelleflerden çok şey beklendiğidir. Mükellef ticaret yapacak, ödeme dengelerini kuracak, üstüne üstlük bu ekonomik krizlerde kar ederek ayakta kalmayı başaracak, ardından da hesap verecek. Bu çok ağır bir yüktür. Bu ülkede sahte fatura işi ayyuka çıktı. Çok iyi bir işletme ve işveren sahte faturadan kendisini koruyacak. Böyle bir olay 98 yılında yaşandı. Çok iyi bir işletmenin şoförü arabaya aldığı yakıtın faturasının sahte çıkması üzerine ağır ithamlarla karşılaşabiliyor" diye konuştu.