Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, cuma namazından sonra Türkiye genelindeki camilerde şehitler için hutbe verileceğini söyledi.
Türkiye'nin 2008 yılı Hac hazırlıkları ile ilgili çalışmalar ve incelemeler yapmak üzere Suudi Arabistan'a giden Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Camilerin sadece ibadet mekanları olmadığını, milletçe ortak duyguların ifade edildiği, paylaşıldığı mekanlar olduğunu belirten Bardakoğlu, "Kahraman askerlerimizin Güneydoğu'da yaptığı mücadele sonucunda şehit olan Mehmetçiklerimiz için yüce Rabbimizden rahmet, ordumuza ve milletimize baş sağlığı diliyorum.
İnanıyorum ki bölücü terör hiçbir zaman sonuca ulaşamayacaktır. Bu itibarla bu Cuma namazı akabinde tüm şehitlerimiz için dua edilmesi, niyazda bulunulması. Rabbimizden mağfiret istenmesinden tabi bir şey olamaz" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, bölücü terör örgütü lehine Diyarbakır'da düzenlenen miting sırasında imam kıyafetli bir kişinin elinde Kur'an'la kürsüden örgüt lehine konuşması üzerine ise, "Bunlar zaman zaman olmuştur. İslam dininin, Kuran'ın yüce ayetlerini kendi kötü amaçlarına alet etmek isteyenler çıkabilir.
Kendini din görevlisi olarak tanıtan, aslında hiçbir ilgisi olmayan bu tip şahıslar kendi kötü amaçlarına ve bölücü emellerine Kur'an'ı, İslam'ı alet edebilirler. Ama milletimizin sağ duyusu bu tür yanlışlara hep karşı duracaktır. Bu Kur'an'a yapılmış en büyük saygısızlıktır" diye konuştu.
Batı'da yayınlanan bazı gazetelerde "Türkiye'de İslam dininde reform yapılıyor" şeklinde çıkan haberler üzerine Ali Bardakoğlu şöyle konuştu:
"Batı'da bazı gazeteler Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yürüttüğü çalışmayı doğru dürüst anlamadan bunu, İslam'da reform ve bazı hadislerin yeniden yazılması ve ayıklanması hareketi olarak algılanmıştır.
Bu fevkalade yanlıştır. Yapılan çalışma ilahiyat fakültesi öğretim üyelerinin yaptığı bir çalışmadır. Bu asla ve asla bir reform hareketi değildir. Ayıklama hareketi değildir. Hiçbir Müslüman'ın hadisleri ayıklamak gibi bir cüreti olamaz. Hiçbir Müslüman'ın, hiçbir dindarın İslam dininde reform yapma gibi bir çağrısı ve fikri olamaz. Bu ne bir reformdur, ne de siyasetle ilişkili bir harekettir.Yapılan çalışma da Peygamber Efendimizin hadislerinin 21.yüzyılda yaşayan biz Müslümanlar nasıl anlamalıyız, o hadisler bize ne diyor?
Günlük hayatımıza ticari hayatımıza, aile hayatımıza ne getiriyor? Bu Peygamber Efendimizin hadislerini anlama çabasıdır. Bu 5ciltlik bir eser olacaktır. Yaklaşık 40 civarında profesör bunun için çalışmaktadır. Batılılar Müslümanlığı Hristiyanlık üzerinden anlamaya çalışıyorlar. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Çalışma sanırım 2008 yılının ortasında tamamlanacaktır."