Trabzon Valisi Recep Kızılcık, İsveç'te düzenlenen ''Avrupa'nın Kıyı Bölgeleri Konferansı (CPMR) Genel Kurul Toplantısı''na ilişkin, ''2013 sonrası, Avrupa Birliği (AB) tarafından izlenecek politikaların, bölgelerin kalkınması, Karadeniz bölgesine uygulanacak politikalar ve bütçede ayrılacak kaynaklarının etkisini gösterebilmesi açısından CPMR son derece önemli. AB'nin bölgeye 2013 sonrası uygulayacağı politikaların tespitinde bizler Türkiye, Trabzon olarak yer aldık'' dedi.
Vali Kızılcık, bir süre önce Trabzon İl Genel Meclisi Başkanı Haydar Revi ile katıldığı, İsveç'in Göteborg kentinde düzenlenen, CPMR Genel Kurulu Toplantısı'na ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
CPMR'ın 1973'te Fransa'da kurulduğunu belirten Kızılcık, bu kuruluşun zamanla Avrupa'da bölgesel yönetimler arasındaki iş birliğini geliştirip kalkınmışlık farklılıklarını ortadan kaldırarak denize kenarı olan bölgelerin sorunlarının ortak çözümüne katkı sağlamak üzere faaliyet gösteren, etkin bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyledi.
Kızılcık, Trabzon'un da bir süre önce CMPR'a yaptığı üyelik müracaatının kabul edildiğini anlatarak, şöyle devam etti:
''Trabzon'un üyeliğinin kabul edilmesinin ardından, ben de CPMR'ın İsveç'teki ilk toplantısına katıldım. Böylece Almanya ve Hollanda'nın 2 bölgesi ile 3 yeni üyeden birisi olarak Trabzon'un genel potansiyelini tanıtma fırsatı yakaladım, son derece ilgi çekti'' dedi.
-AB'NİN 2013 BÜTÇESİ HAZIRLANIYOR-
Vali Kızılcık, Avrupa Birliği'nin (AB) Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin ekonomik, sosyal ve çevresel sorunlarının çözümü için bu yöreye özel önem verdiğini belirterek, şunları anlattı:
''CPMR'ın buradaki en önemli fonksiyonu, 2013'ten itibaren AB'nin yeni bütçesi devreye girecek. Bu bütçenin daha şimdiden hazırlıkları gerçekleştiriliyor. Bu çerçevede 2013 sonrası, AB tarafından izlenecek politikaların, bölgelerin kalkınması, Karadeniz bölgesine uygulanacak politikalar ve bütçede ayrılacak kaynaklarının etkisini gösterebilmesi açısından CPMR son derece önemli. Çünkü toplantıda hem AB komisyonu, hem de Avrupa Konseyi'nin temsilcileri var. Böylece bir bakıma AB'nin bölgeye 2013 sonrası uygulayacağı politikaların tespitinde bizler Türkiye, Trabzon olarak yer aldık''
Vali Kızılcık, CPMR'a Türkiye'den Samsun, Çanakkale, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli ve Sinop'un da üye olduğunu ifade ederek, ''Bizler bölge statüsünde oraya katılmış oluyoruz'' dedi.
-''KARADENİZ'İN KALKINMASINA YÖNELİK LOBİ FAALİYETİ YÜRÜTTÜK''-
CMPR'da Balkan ve Karadeniz çalışma komisyonu olduğunu da anlatan Vali Kızılcık, ''Bizler, o komisyonun üyeleri olarak Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna ve Türkiye olarak işbirliği halinde çalışıp Karadeniz'in kalkınmasına yönelik bir nevi lobi faaliyetleri yürüttük'' dedi.
Kızılcık, Trabzon'un, Karadeniz'in ekonomik, sosyal ve çevresel anlamda kalkınması, gelişmesi için CPMR'ın istifade edilmesi gereken bir teşkilat olduğunu söyleyerek, ''Bundan sonra da bu organizasyonda daha etkin bir şekilde yer almanın mücadelesi içinde olacağız'' şeklinde konuştu.
Trabzon'un CPMR'a olan üyeliği gibi üyeliklerin Türkiye'nin hem AB üyeliği, hem de kalkınma yönündeki mücadelesi konusunda önemli olduğunu ifade eden Kızılcık, ''Orada, Trabzon'u tanıtırken hem 2011 Avrupa Gençlik Olimpiyatları'nın Trabzon'da düzenleneceğini, buraya davetli olduklarını ve bir anlamda orada bizim AB üyeliğimiz çerçevesinde fiilen belirli alanda Avrupa'ya girdiğimizi ifade ettik'' dedi.
Kızılcık, katılımcıların Trabzon'un CPMR'a üyeliği ve katkılarından son derece memnun olduklarını belirterek, ''Bundan sonra CPMR'ın bazı komisyon toplantılarını Trabzon'da düzenleyeceğimizi ümit ediyorum'' ifadesini kullandı.
-SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PRENSİBİ-
Bölgesel kalkınmayı değerlendirirken ya da Karadeniz bölgesini ele alırken sadece çevreye eğilmenin doğru olmadığını belirten Vali Kızılcık, şöyle devam etti:
''AB de bu çerçevede sürdürülebilirlik prensibini ele alıyor. Yani uygulayacağınız projelerde ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerin bir bakıma aynı oranda ele alınmasını, bütüncü bir yaklaşım çerçevesinde ele alınmasını öngörüyor. Bizim de her şeyden önce insanımızın karnını doyurmamız gerekiyor. Bu anlamda istihdamı artıracak projelere ağırlık vereceğiz. Bu projeler çevrenin korunması amacına da hizmet edecek''
-ÇEVRE, KALKINMANIN ENSTRÜMANI OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ-
Vali Kızılcık, çevrenin ekonomik kalkınmayı engelleyen unsur değil, kalkınmanın enstrümanı olarak da değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, ''Şuanda dünyadaki çevreye bakış açısı bu şekilde evrilmiş ve gelişmiş durumdadır. Çevreye duyarlı, uyumlu, yenilenebilir enerji üretimi gibi hususlar hepsi aslında çevre perspektifi ile vizyonu içinde. Ama aynı zamanda kalkınma amacına da matuf olan uygulamalardır'' dedi.
Bir ürün ya da hizmet alırken vatandaş olarak çevreye duyarlı ürünlerin tercih edilmesinin o alandaki ürünlerin üretilmesine ve yeni ekonomik pazarın oluşmasında katkı sağladığını belirten Vali Kızılcık, bu konuda eğitimin önemli olduğunu ifade etti.
Vali Kızılcık, CPMR toplantısında sadece bölgesel sorunların ya da çevre sorunun ele alınmadığını, dünya ekonomik krizinin bölgesel kalkınmaya etkilerinin de ele alındığını anlatarak, şuları ifade etti:
''AB'nin son dönemde üzerinde çalıştığı, bölgelerin birleşmesi, uyumlaşması, çevreye adaptasyonları, yeni gelişmelerin adaptasyonu gibi yeni perspektiflerin açıldığını görüyoruz. Bu anlamda ülkemizin AB üyelik mücadelesinde bizler de iller olarak AB'nin sivil toplum kuruluşları ve kurum veya müesseseleriyle doğrudan ilişki kurarak aslında fiili üyeliği gerçekleştirmemiz ve vizyonumuzu ona hazırlamamız gerekiyor''
CPMR toplantılarının Trabzon'da düzenlenmesinin de bir kazanç olduğunu belirten Vali Kızılcık, ''O kadar insan buraya geliyor, otellerde kalıyor, tüketiyor seyahat ediyor. Bir nevi turistik olarak da tanıtımımızı gerçekleştirmiş oluyoruz. CPMR'ın genel kurulu değil ama komisyon toplantıları bir balkan ve Karadeniz komisyonunda yer alıyoruz. O toplantının bundan sonrası Bulgaristan'da düzenlenecek, bir sonraki neden bizde düzenlenmesin. Burada düzenlenebilir, dolayısıyla AB ile organik bağ da kurulmuş oluyor'' şeklinde konuştu.
-YUNANLI TEMSİLCİNİN JESTİ-
Vali Kızılcık, İsveç'teki toplantıya katılan Yunanlı temsilcinin, bundan sonraki bir CPMR toplantısının Trabzon'da yapılması yönünde olumlu görüş bildirmesinin bir jest olup olmadığına ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:
''Bu tür toplantıların bir faydasının da ülkeler arasındaki diyalog ve işbirliğini artırmaktır. Ben, Yunanlı, Bulgarlar ile diğer komisyona üye olanların ve Karadeniz'e kıyısı olan ülke temsilcilerinin son derece ılımlı ve arkadaşça olduklarını gördüm. Dolayısıyla bu teklif bir jest olarak da, bir işbirliğinin gereği olarak da değerlendirilebir''
Bu tür toplantılarda insanların birbirini tanıma fırsatı bulduğunu anlatan Vali Kızılcık, şöyle devam etti: ''Neticede aynı denizin kıyısında yer alan hatta uzun süre beraber yaşadığınız insanlar bunlar, dolayısıyla birbirinizi daha iyi tanıma fırsatı yakalıyorsunuz ve çok şeylerinizin birbirine benzediğini o toplantılarda görüyorsunuz. Hepsinin şu veya bu şekilde Türkçe bildiğini bizzat müşahede etmiş olduk, bu da bizi son derece mutlu etti.
CPMR genel kurulunda, yıllık faaliyetlerin değerlendirilmesinin yanı sıra, genel sekreterin seçimi de yapılıyor. Orada aynı zamanda çalışma gurupları var. Özellikle 2013 sonrası AB bütçesi hazırlık çalışmalarında etkili olan CPMR'da etkili olarak Karadeniz ve Balkan bölgesi çalışma grupu olarak buralara daha fazla fonun ayrılmasına vesile olabileceğimizi değerlendiriyoruz. Doğrudan Trabzon veya bölgeye şu yapılacaktır diye bir karar alınmadı ama bu imkanın, bu fırsatın olduğunu bizzat görmüş olduk.''
Türkiye'ye, AB'ye tam üye olmaması yüzünden doğrudan kaynak ayrılmadığını belirten Vali Kızılcık, ''Avrupa da çok iyi biliyor ki bu bölgenin her bakımdan ekonomik ve sosyal olarak, çevresel bakımdan iyi olması AB'nin kendi menfaatine ve kendi iyiliğinedir. Dolayısıyla o alanda uygulanacak olan yapılması gereken projelere de destek verecektir'' dedi.
Bu durumun Türkiye'yi de işbirliğine zorladığına dikkati çeken Vali Kızılcık, ''Bu bizi işbirliğine zorluyor ama aynı zamanda bu onların da işine geliyor. Çünkü böylece bölgesel olarak huzuru, barışı yaymış oluyorsunuz. Zaten AB'nin temel amaçlarından bir tanesi de budur'' diyerek sözlerini tamamladı.