Mübarek rejimi karşıtı gösteriler sırasında ve sonrasında hükümet tarafından dile getirilen 'gösterilerin arkasında yabancı parmağı var' öngörüsü paranoya boyutuna ulaştı. Son günlerde Mısır televizyonlarında yayınlanan bir reklamda, halkın yabancılarla konuşurken dikkatli olmaları, karşılarındakinin casus olabileceği telkininde bulunuluyor.
Özel gazeteler ve sosyal medyada yayınlanan mesajlarda reklamın bizzat ordu tarafından hazırlatıldığı da öne sürülüyor.
Yaklaşık 40 saniye süren reklamda beyaz tenli bir yabancı kafeye girerek kurban seçtiği gençlere yaklaşarak onlarla sohbet ediyor. Yabancının gençlere yaklaşması sırasında ise arka fonda tehlikeyi işaret eden bir müzik çalıyor.
Genel olarak yabancılara karşı güler yüzlü olan Mısırlılar, reklam filminde de çok samimi davranıyor veMısır'daki sorunları tüm içtenlikleriyle anlatıyor.
Filmin sonunda ise yabancı elde ettiği bilgileri telefonundan bilinmedik bir yere mesajlıyor.
Reklam filmine sert tepki gösteren sivil toplum örgütleri, reklam filmindeki bilgilerin rahatlıkla tüm gazetelerden elde edilebileceğini, bir casusun bilgi almak için insanları konuşturmasına gerek olmadığını ifade ediyor.
Reklam filminin cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turundan hemen önce yayına girmesine de dikkat çeken sivil toplum örgütleri, bu şekilde insanların korkutularak eski rejim tarafından desteklendiği, Ahmet Şefik'eseçimin kazandırılmaya çalışıldığını öne sürüyor.
Geçtiğimiz yıl 25 Ocak'ta gösteriler başladığında rejim ve rejim yanlısı basın yayın organları, ısrarla olayların arkasında yabancıların olduğunu öne sürmüş, hatta ABD büyükelçiliğinde görevli 40 bin kişi bulunduğu dahi yazılarak, halk hareketi bastırılmaya çalışılmıştı.
Yayınlardan dolayı Mısır'da bulunan yüzlerce yabancı gazeteci, öğrenci ve hatta diplomat baltacı olarak adlandırılan çetelerin saldırısına uğramıştı.
Rejimin propagandası işe yaramamış ve Mübarek rejimi devrilmişti. Ancak daha sonra da bizzat Yüksek Askeri Konsey, ülkede devam eden olayların arkasında yabancı parmağı bulunduğunu ileri sürmüş, bu yüzden de Mısır'da faaliyet gösteren pek çok Batı destekli sivil toplum örgütü baskına uğramıştı.
Demokrasi yanlısı gruplar, son reklamdan sonra Mısır'da görev yapan ya da turistik amaçlarla bu ülkeye gelenlerin maruz kalabileceği muhtemel bir saldırıdan direkt olarak yönetimin sorumlu olacağının altını çiziyor.
Son günlerde kendisini vatansever olarak gören bazı kişilerin yabancılara rahatlıkla kimlik sorduklarını ve hatta hırpaladıklarına da dikkat çeken demokrasi yanlıları, rejimi halkı paranoyaklaştırmakla suçluyor.