Hz. Muhammed’i hedef alan filmin Müslüman dünyasında yarattığı tepki giderek büyüyor. Mısır’daki elçilik baskını ve Libya’da konsolosluk binasının ateşe verilerek ABD elçisinin öldürülmesi sonrası eylemler dün de artarak devam etti. Yemen’deki ABD elçiliği de basıldı. ABD’yi ‘cuma korkusu’ sardı.
ABD’de çekilen ve Hz. Muhammed’e yönelik hakaretleri Arapça altyazıyla YouTube video paylaşım sitesinde yayınlandıktan sonra büyük infiale neden olan ‘Innocence of Muslims’ (Müslümanların Masumiyeti) isimli filmle ilgili protestolar Mısır ve Libya’dan sonra Yemen’de de patlak verdi. Başkent Sana’da toplanan bir grup ABD Büyükelçiliği’ne saldırdı. Büyükelçiliğin bahçesinden içeri girerek, camları kıran göstericiler, elçilik binasına ulaşamadan Yemen polisinin engellemesiyle karşılaştı. Göstericiler bunun üzerine elçiliğin dış duvarındaki tabelayı söktü ve lastik yaktı. Göndere çekili ABD bayrağı da indirilerek yakıldı. Güvenlik kulübelerinin camlarını kıran ve otomobilleri yakan göstericiler sık sık ABD karşıtı sloganlar attı. Bir kez daha binaya girmek istediklerinde bu kez Yemen polisi silahlarına başvurdu ve önce havaya ardından göstericilerin üzerine ateş açtı; 1 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı. Olay sonrası elçilik binasında büyük maddi hasar meydana geldi. Elçilik personelinin ise eylemden önce güvenli bir yere götürüldüğü açıklandı.
NATO askerleri uyardı
Eylemler sadece Yemen’le sınırlı kalmadı. Olayların başlangıç noktası olan Mısır’da da protestolar sürdü. Göstericiler Kahire’deki Amerikan elçiliği çevresindeki araçları yakıp slogan attı. Olaylarda 10’dan fazlası polis olmak üzere 30 kişi yaralandı. Hüsnü Mübarek rejiminin devrildiği Tahrir Meydanı’nda toplanan eylemci gruplar, ABD yönetiminden filme resmi bir kınama gelinceye kadar yerlerinden ayrılmayacaklarını duyurdu. Çatışmalardan dolayı Tahrir Meydanı ile çevresindeki yollarda trafik akışı dururken, ABD’nin Kahire Büyükelçiliği’nin bulunduğu cadde, dikenli tel ve beton bariyerler ile çevrilerek trafiğe kapatıldı. İran’ın başkenti Tahran’da da 500 kadar kişi toplanarak filmi protesto etti. İran ile ABD arasında diplomatik ilişki olmadığı için göstericilerin hedefi bu ülkede ABD menfaatlerini kollayan İsviçre Büyükelçiliği oldu. Filistin, Tunus gibi ülkelerde de ‘Amerika’ya ölüm’ sloganları atılarak film protesto edildi. Afganistan’daki Taliban örgütü filmin intikamının alınması için militanlarına saldırılarını daha da artırmaları çağrısı yaptı. Bunun üzerine Afganistan’ın başkenti Kabil’de açıklama yapan Avustralyalı Tuğgeneral Roger Noble, NATO’nun filmle ilgili muhtemel protesto ve saldırılar için ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçlerini uyardığını söyledi.
Google erişimi engelledi
Afganistan, Sudan, Bahreyn, Cezayir, Tunus ve Mısır’dan gelen resmi açıklamalarda da filmin açık bir provokasyon olduğuna dikkat çekilerek yasaklanması istendi. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, filmin “şeytanca bir amel olduğunu” belirterek, “İslam aleminin bu şekilde aşağılanması kabul edilemez. Şiddetle kınıyorum” ifadesini kullandı. Filmin yasaklanmasını isteyen Karzai, böyle bir filmin yayınlanmasının dünyadaki bütün dinlere saygısızlık olduğu ve insanlar arasında düşmanlıklara sebep olabileceği uyarısında bulunarak, Hz. Muhammed’e hakaretin tüm Müslümanlar’a hakaret olduğunu vurguladı. Film nedeniyle Afganistan’ın yanı sıra Mısır ve Libya’da söz konusu video görüntüsüne erişim Google tarafından engellendi. Almanya’nın başkenti Berlin’de Dahlem bölgesinde bulunan ABD Konsolosluğu şüpheli bir paket nedeniyle boşaltıldı.
11 Eylül tesadüf mü?
Öte yandan, ABD’nin Libya Büyükelçisi Christopher Stevens’ın ölümüyle sonuçlanan konsolosluk baskınının daha önceden planlanmış bir eylem olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu açıklandı. İsrail istihbaratına yakınlığıyla bilinen Debka sitesi, El Kaide lideri Ayman El Zevahiri’nin baskının 11 Eylül’ün yıldönümünde yapılmasını bizzat emrettiğini iddia etti. ABD başkanlık seçimlerinde Obama’nın karşısına çıkacak olan Cumhuriyetçi aday Mitt Romney ise, ‘Bu yaşananlar Obama’nın Ortadoğu politikasının sonucu’ açıklamasını yaparak mevcut Amerikan yönetimine yüklendi.
Özür dilenene kadar devam
Yüz Yahudi işadamından beş milyon dolar bağış toplanarak çekildiği iddia edilen “Innocence of Muslims” fiminin YouTube’da yayınlanan 13 dakikalık fragmanında, Hz. Muhammed kadın düşkünü, Müslümanlar ise yok yere adam öldüren katiller sürüsü olarak nitelendiriliyor. Müslüman dünyasında 2005’teki karikatür krizi kadar büyük yankı uyandıran film için özür dilenene kadar gösterilerin artarak devam edeceği belirtildi.
Görmez: İzahı mümkün değil
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Libya’da ABD Büyükelçisi ile 3 diplomatın öldürülmesiyle ilgili ”Bu tür şiddet olaylarını insani ve İslami referanslarla izah etmek mümkün değildir” dedi. Görmez, “Bu şiddet olaylarına gerekçe olarak gösterilen film, ne kadar pespaye, ne kadar bayağı, ne kadar provokatif olursa olsun buna karşılık bu tür şiddeti, hepimizi yaralayan üzücü hadiseleri meşru kılmaz. Aynı şekilde tabii ki buna sebep olarak gösterilen bayağı, pespaye ve provakatif yapıları, operasyonları da ifade özgürlüğü içinde değerlendirmek mümkün değildir” diye konuştu.
Bir kez daha internet ukalası Ortadoğu’yu birbirine kattı
IndependenT gazetesinin deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, “provokatörler politika ve dinin kaynaşmadığının farkında” başlıklı yazısında şu görüşü ortaya koydu:
“Bir kere daha bir internet ukalası Ortadoğu’yu birbirine kattı. Peygamber karikatürleri, Kuran’ı ateşe verme girişimleri, ve sahte bir çöl. Batılı Hristiyan fail saklanırken masum kişiler boğuluyor. Müslümanlar da failin yaptığına karşılık inanılmaz bir şekilde öç alınca, [Batılılar] İslam’ın şiddet dolu bir din olduğu iddialarının ‘kanıtlandığını’ sanıyor. Ortalığı biribirine katanlar aslında Ortadoğu’da politika ve dinin kaynaşmadığının farkında. Çünkü burada bu ikisi aynı şey. 1,6 milyar Müslüman’ı bilerek kışkırttığının farkında olan ve kendilerinin ‘Hristiyan papaz’, ‘karikatürist’, ‘film yapımcısı’ ve ‘yazar’ olduğu hayaliyle yaşayanların yaptıklarının bedelini Libya’da Chris Stevens, Afganistan’da Birleşmiş Milletler çalışanları ve Türkiye’de rahipler canlarıyla ödedi.
Medeniyetler çatışmasıyla yıllarca bağdaştırılacak
Guardian gazetesi yazarı Ian Black, Libya’da Amerikalı büyükelçi Chris Stevens’ın canına mal olan saldırının 11 Eylül’e denk gelmesinin, uzun bir dönem boyunca terör saldırılarının medeniyetler çatışmasıyla bağdaştırılmasına neden olacağını belirtti. Rahatsızlık verecek gerçeklerle yüzleşilmesi gerektiğini kaydeden Black, “Kahire ve Bingazi’de olanlar Arap Baharı’nın devirdiği iki rejimin aslında ülkede kökten dinciliği halktan uzak tuttuğunu ortaya koydu. Kaddafi ve Mübarek diktatörler de olsa, Amerikalı diplomatlar o zamanda terörist saldırılara maruz kalmıyordu.
Independent yazarı Patrick Cockburn ise, “Batı medyası Arap Baharı sırasında Kaddafi’nin güçlerini kötü, muhalifleri ise iyi olarak gösterdi. Ama gerçekler bundan çok daha farklı ve karmaşık. Muhalifler, söylenenden çok daha anarşist ve çok daha saldırgandı. NATO’nun sağladığı hava desteği olmasaydı Kaddafi’ye karşı birkaç haftadan fazla direnemezlerdi, ama o devrildiğinden beri muhalifler bir grup eşkıyaya döndü. Libya rejimine karşı savaşanlar Amerika veya Batı karşıtı değillerdi ama liderlerinin Batı yanlısı tavırlarına muhaliflerdi.
Erdoğan: Şiddetle kınıyorum
Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi Toplantısı için Kiev’e giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hz. Muhammed’e hakaret içeren ABD yapımı filme karşı düzenlenen protestolarda ABD’nin Libya Büyükelçisi ve 3 elçilik görevlisinin öldürülmesi konusunun çok çok kaygı verici olduğunu belirterek, ”Diplomatları hedef alan bu tür saldırıları, en sert şekilde nefretle kınıyorum” dedi. Konuyla ilgili taziye mesajını dün ABD Başkanı Barack Obama’ya gönderdiğini kaydeden Erdoğan, ”Acılarını paylaşıyoruz. Türkiye bugüne kadar dünyada büyükelçilerini, diplomatlarını ne yazık ki teröre kurban vermiş bir ülke. O nedenle diplomatları hedef alan bu tür saldırıları en sert şekilde nefretle kınıyorum. Terörün dini, milleti, ülkesi yoktur, teröre karşı ortak bir mücadele şarttır. Bu hadise, Libya’daki demokratik dönüşüme yönelik atılan adımları engellemeyecektir” diye konuştu.