Başsavcılık, güvenlik güçlerinin Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarına müdahale etmesinin ardından gözaltına alınan ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi destekçilerinden 117'si hakkında 15 günlük ihtiyati tutuklama kararı verdi.
Soruşturma kapsamında haklarında tutuklama kararı çıkarılan zanlıların, "adam öldürme", "suç örgütüne üye olma", "terör eylemleri gerçekleştirme", "kamu ve özel kurumlara saldırı düzenleme", "ruhsatsız silah taşıma gibi" 20'den fazla suçla itham edildiği kaydedildi.
Yol haritasını uygulamaya devam edeceğiz
Öte yandan darbe karşıtı kitlesel eylemlerin kanlı bir şekilde sonlandırılmasının dördüncü gününde düzenlenen basın toplantısında konuşan Mısır'ın geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur'un siyasi danışmanı Mustafa Hicazi, Mısır toplumunun ayrıştığına dair yorumlara ilişkin, "Bugün Mısır'da siyasi bir ayrışma yaşamıyoruz. Aşırı güçler tarafından her gün teröre dönüştürülen bir savaşla karşı karşıyayız. Bize Mısırlılar tarafından verilen yetkiyle tüm Mısırlılarla ve Mısırlılar için yol haritasını uygulamaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Şiddete başvurmayan tüm grupların Mısır'ın geleceğinde yer alabileceğini aktaran Hicazi, "Mısır'da aşırı dinciliğin karşısında duranlar için, aşırı dincilikle yasalar çerçevesinde mücadele edeceğiz" ifadesini kullandı.
Hicazi, Katar'ın, Mısır'da yaşanan olayları tetiklediğine ilişkiyi soruyu " Mısır zayıf ve uydu devleti değildir, bağımsız bir devlettir.Mısır kimin yanında olup, kimin karşısında olduğunu kaydediyor. Gereken kararları gerektiği zamanda alacağız" şeklinde yanıtladı.
Müslüman Kardeşler'in Mısır'da yasaklanması
Başbakan Hazim Biblavi'nin bugün hükümete "Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın yasaklanmasıyla" ilgili sunduğu öneri sorulduğunda Hicazi, "Mısır'da çalışan partiler ya yasal parametrelerde olacak ya da yasaklanacak. Hiç bir yasadışı oluşuma göz yummamız mümkün değildir. İhvan'ı terkedip, Mısır'ın geleceğine katılan çok sayıda insan var" değerlendirmesinde bulundu.
Adeviyye Meydanı'nın dağıtılması
Danışman Hicazi, Rabiatul Adeviyye Meydanı'nın dağıtılmasıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Şeffaf insan hakları örgütlerini, sivil toplum kuruluşlarını uygulanan prosedürleri takip etmeleri için davet ettik. Adeviyye Meydanı'nın tepesinde keskin nişancılar vardı. Bizim üç polisimiz başından ve göğsünden vuruldu. Adeviyye Meydanı'nın boşaltılmasında güvenlik güçlerimiz çok temkinli ve profesyonelce davrandı. Her türlü aşırı güç kullanımı soruşturmaya tabi tutulacaktır. Biz yeni devlet düzenimizi doğruluk ve adalet üzerine kuruyoruz. Polisimiz kendini savunmak için güç kullanmıştır."