Dışişleri Bakanlığı, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nin Türkiye ve KKTC'deki Hristiyan mirasına ilişkin yasa tasarısını oy çokluğuyla kabul etmesi ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:
"ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi bugün gerçekleştirilen oturumunda, Türkiye ve KKTC'deki Hristiyan mirasına ilişkin olarak yersiz eleştiriler, yanlış bilgiler ve mesnetsiz ithamlar içeren bir yasa tasarısını (H.R.4347) oy çokluğuyla kabul etmiştir. Bilindiği üzere, 2000'li yıllardan bu yana devam etmekte olan reform süreci çerçevesinde, gayrımüslimlere ait cemaat vakıfları tarafından başvuruda bulunanlardan şu ana kadar yüzlerce taşınmazın cemaat vakıfları lehine tescili sağlanmış, birçok taşınmazın ise bedeli ödenmiştir. Bu süreçte, ülkemizdeki pek çok tarihi gayrımüslim ibadethanesi makamlarımızca restore edilmiş ve dini ayine açılmıştır.
Türkiye'nin gayrımüslim azınlıklara mensup vatandaşları dahil tüm vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin genişletilmesi yönünde attığı somut adımlar ortadayken, ABD Kongresindeki Türkiye'ye hasım çevrelerin, yapıcı olmaktan uzak, haksız iddialarla dolu bu gibi tasarruflara iç siyasi kaygılarla öncülük etmesi kabul edilemez. Bu çevrelerin diğer dinlere ve kültürel miraslarına yönelik olumsuz gelişmeleri göz ardı ederken tek bir dine ait kültürel miras konusunu öne çıkarmaları evrensel değerlerle uyuşmadığı gibi ABD'nin çok kültürlü yapısı ile de çelişki oluşturmaktadır.
Bu tasarruf, ülkemiz bakımından herhangi bir hüküm doğurmadığı gibi, bölgesel ve küresel çapta karşı karşıya bulunulan sınamalar bağlamında her zamankinden daha fazla işbirliği ve dayanışma içinde olmayı hedeflediğimiz ABD'yle varolan ortaklık ve ittifak ilişkilerimizin ruhuyla da bağdaşmamaktadır. ABD Kongresinde bu gibi sorumsuz adımlara öncülük eden ve destek verenler Türkiye-ABD ikili işbirliğine olduğu kadar kendi ülkelerinin çıkarlarına da zarar vermektedirler. ABD Yönetiminin müttefiklikle bağdaşmayan bu sorumsuz davranış karşısında net bir tutum ortaya koymasını ve Türk-Amerikan ilişkilerine değer veren çevrelerin de keza sessiz kalmamalarını önemle bekliyoruz."