Financial Times, katılımın yüzde 80'i aşmasının da altını çizmiş.
Ancak gazetenin yorumunda, asıl dikkate değer nokta şu:
"AKP" diyor Financial Times, "en çok oyu, büyük şehirler dışından, özellikle de, Anadolu'daki muhafakazar Müslüman iş adamlarından, tüccarlardan ve onların ailelerinden topluyor. Laik çevreler, toplumun bu kesimini, onlarca yıldır iktidarın dışında tutuyordu."
Financial Times ayrıca "yatırımcı ve uzmanlara bakılırsa, AKP'nin zaferinden en fazla yararı, mali piyasalar elde etmiş görünüyor" diyor. "Zira, bu çevrelerin yatırımı, hükümetin ekonomik ve yapısal reformlarının devamlılığı üzerineydi."
Bununla beraber, Financial Times, siyaset uzmanlarının bir de uyarısını yansıtıyor: Erdoğan'ın, bir önceki seçime kıyasla, daha fazla destek toplamış olmasına bakıp, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda uzlaşmayı reddetmesi halinde, seçim sonuçları, siyasi krizi çözmek bir yana, daha da derinleştirebilir."
Guardian, "Erken seçimin ordunun baskısına bir yanıt" olduğu yorumunu yaparak; bu seçimde, aşırı milliyetçilerin parlamentoda yer bulduğuna dikkat çekiyor.
"Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında yaşanan gerginlik karşısında, Başbakan Erdoğan, seçimi dört ay erkene çekerek kumar oynadı" diyen Guardian ve "Bu taktik iyi sonuç vermiş görünüyor" yorumunu yapıyor.
Gazete, "Erdoğan bu seçimle hem ülke içinde, hem ülke dışında hükümetinin meşruiyetini tescil etmiş; ayrıca ordunun müdahale etmesi olasılığını da güçleştirmiş oldu" diyor ama o da Financial Times gibi, "Bekleyip göreceğiz" yorumunu yapıyor:
"Türkiye'ye son aylarda hakim olan kriz havası karşısında, tek başına iktidar olmak çözüm olacak mı, olmayacak mı?"
Guardian'a göre "Darbe tehdidi, hükümetle muhalefet arasında cumhurbaşkanı seçimine kilitlenen anlaşmazlık, Kuzey Irak'taki PKK güçlerini çökertmeye yönelik giderek artan sınırötesi askeri harekât baskısı, Amerika Birleşik Devletleri ile Irak konusundaki zayıf ilişkiler ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle neredeyse felce uğramış üyelik müzakereleri başbakanın önünde bekleyen konuların başında gelenler. Bu gibi çeşitli meselelerin gündemde olması, aşırı milliyetçiliğin artması ve parlamentoda Milliyetçi Hareket Partisi'nin temsilini getirdi."
Times gazetesi, milyonlarca seçmenin, tatillerini yarıda kesip sandık başına gitmesini başlığına çekmiş.
Times gazetesine göre, "Erdoğan'ın zaferinin boyutları; orduya, yargıya, bürokrasiye ve ana muhalefet partisine güçlü bir mesaj verdi. Kuşkusuz, bu ezici zafer, önümüzdeki haftalarda cumhurbaşkanlığı adayını açıklamaya hazırlanan Erdoğan'ı cesaretlendirecek."
Gazete ayrıca "seçmenlerin temelde sol görüşlü bağımsız adayları ve güneydoğuda güçlü Kürt bağımsızları da parlamentoya sokma kararı aldığını" aktarıyor.
Times'da Michael Binyon imzalı analizde ise bu seçimin, "laik devletin kurucusu Atatürk'ün ölümünden bu yana en önemlisi" olduğu yorumu yapılıyor ve "Müslüman dünyasında da siyasi İslamın verdiği bir sınav olarak algılandığına" dikkat çekiliyor.
Daily Telegraph'a yazan Amberin Zaman'ın haberinde, ilk kez oy kullanan üç milyon seçmen bulunduğuna dikkat çekiliyor. Haberde ayrıca diğer gazetelerde de göze çarpan, seçimin ekonomik etkilerine vurgu yapılmış.
Asıl çekişmenin, bugüne dek ordunun desteğiyle refah ve iktidar elde etmiş bürokrat ve sanayiciler kesimi ile AKP döneminde kuvvetlenen, siyasette söz hakkı arayan, yeni ve kırsaldan gelen işadamları sınıfı arasında olduğu vurgulanıyor.
Daily Telegraph, AKP'nin yoksulların yararına izlemiş olduğu ekonomik politikalarının da altını çiziyor.
Independent gazetesi "Türkiye'de İslamcı hükümetin seçim zaferi" başlığıyla bu durumu, "ordunun siyasete müdahalesi karşısında halkın tepkisi" olarak yorumluyor.
Gazeteye göre "çoğu uzman, Türkiye'de son dönemde ordu ile hükümet arasında yaşanan gerginliğin temelinde, Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayını, muhalefetle tartışmayı reddetmesinin yattığı" görüşünde.
"Ancak yine de" diyor, Independent, "AKP'nin oy oranını artırmasına rağmen, parlamentodaki milletvekili sayısında tanık olduğu düşüşün, mecliste daha az zıtlaşmasını getirip getirmeyeceğini, bekleyip göreceğiz."
ABD'nin önde gelen gazetelerinden The Washington Post, Türkiye'deki genel seçim sonuçlarını değerlendirirken, ülkenin ekonomik durumunu önemli ölçüde ilerleten AK Parti'nin açık farklı bir zafer kazandığını yazdı. Gazetenin İstanbul çıkışlı haberinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, seçim sonuçlarının belli olmasından sonra yaptığı açıklamada dile getirdiği "bu demokrasi sınavını geçtik ve dünyaya örnek olacağız" sözüne yer verildi.
Haberde, AK Parti'nın yaklaşık beş yıllık iktidarında, daha önce çok yükseklerde seyreden enflasyonu dizginlediği, yüzde 7'lerden fazla yıllık büyüme sağladığı ve ülkeye kaydadeğer ölçüde refah getirdiği ifade edildi.
The Washington Post, AK Parti'nın açık farklı zaferinin, birçok seçmen ve gözlemci tarafından "Ordunun nisan ayındaki siyasete müdahale girişimine karşı Erdoğan'in desteklenmesi" olarak değerlendirildiğini yazdı. Haberde, kuzey Irak'taki gelişmelere ilişkin kamuoyunda oluşan kızgınlığın, Milliyetçi Hareket Partisi'nin TBMM'ye girmesine katkı sağladığı dile getirilerek, Cumhuriyet Halk Partisi'nin de sandalye kaybetmesine karşın Meclis'e girdiğine işaret edildi.
Çin'in 38 yabancı dilde yayın yapan resmi Çin Uluslararası Radyosunun internet sitesinde yer alan yorumda, AK Parti'nin son seçimde oyların yüzde 46'sından fazlasını almasıyla ilgili olarak, "AK Parti'nin dört yıla yakın iktidar süresinde kaydettiği önemli ilerlemelerin bir sonucu olduğu, Türk halkının bu partinin iktidar yetkinliğini onayladığını gösterdiği" belirtildi.
"AK Parti'nin genel seçimi ezici bir üstünlükle yeniden kazanmasının, öncelikle ekonomi alanında elde ettiği başarılardan kaynaklandığı" kaydedilen yorumda, Türkiye'nin 1999 ve 2001'de iki ciddi ekonomik kriz yaşadığı hatırlatılarak, şöyle denildi: "Böyle bir ortamda iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi, ekonomik gelişmeye öncelik vererek Türkiye ekonomisinin sıkıntılardan kurtulmasını ve yıllık ortalama yüzde 7'lik rekor büyüme gerçekleştirilmesini sağladı. Enflasyon oranı da yüzde 10'un altında tutularak, son 30 yıldaki en düşük düzeyde kaldı."
AK Parti'nin son genel seçimdeki başarısının dış politika alanındaki başarılı performansının da bir sonucu olarak değerlendirildiği yorumda, şunlar kaydedildi: "AK Parti hükümeti döneminde Türkiye'nin AB üyeliği yolunda önemli ilerlemeler kaydettiği, Türkiye'nin jeopolitik üstünlüğünü kullanarak, Suriye ve İran başta olmak üzere komşu ülkelerle ilişkilerini etkin biçimde geliştirdi ve bu ülkelerle tarihten kalan sorunları çözerek ülkenin uluslararası konumunu yükseltmeyi başardı. AK Parti'nin dış politika alanındaki bu başarısı, Türk kamuoyu tarafından da onaylanmış oldu." Orta ve Doğu Anadolu bölgesinde AK Parti'ye yönelik seçmen desteğinin yüzde 60'ın üzerine çıktığına işaret edilen yorumda, yeni dönemde hükümeti bekleyen sorunlara da yer verildi.
Yorumda, hükümeti bekleyen sorunların başında ülke ekonomisinin yurt dışından gelen sıcak para dalgasının etkisinde kalmadan gelişmeyi sürdürmesinin nasıl sağlanacağı ve istihdam sorunu çözülerek vatandaşların yaşam düzeyinin nasıl daha da yükseltileceğinin geldiği kaydedildi. Bunun yanı sıra "diğer partilerle sağlıklı ilişkiler kurulması, Türkiye'nin Irak ve diğer bazı ülkelerle ilişkilerini ve bölgedeki istikrarı etkileyen Kürt sorununun çözülmesi" de yeni iktidar döneminde AK Parti'yi bekleyen zor sorunlar arasında yer aldığı belirtildi.
Dünya Basınından Seçim Başlıkları
Financial Times, katılımın yüzde 80'i aşmasının da altını çizmiş.