Filistin yönetimi intifadayı istemiyor

 Siyasi analistler, Batı Şeria'da Filistinli gençlerle İsrail askerleri arasında yaşanan çatışmalara ''Halk öfkesi'' ismini vererek, çatışmaları 'üçüncü intifada''nın ayak sesleri olarak değerlendirdi. Analistler, 3 aydan beri İsrail'in Mecdu cezaevinde t

 

Siyasi analistler, Batı Şeria'da Filistinli gençlerle İsrail askerleri arasında yaşanan çatışmalara ''Halk öfkesi'' ismini vererek, çatışmaları 'üçüncü intifada''nın ayak sesleri olarak değerlendirdi.
 
Analistler, 3 aydan beri İsrail'in Mecdu cezaevinde tutuklu bulunan Arafat Ceradat'ın geçen Cumartesi günü hayatını kaybetmesinin ardından, Batı Şeria ve Gazze'de başlayan gösterilerin İsrail ordusuyla çatışmaya dönüşmesini 'üçüncü intifada'nın ayak sesleri olarak değerlendirdi.
 
Gazeteci yazar Lema Hatır, ''Üçüncü intifadanın faktörleri gerçekte mevcuttur. İsrail'in Batı Şeria'da yeni yerleşim alanları kurmaya devam etmesi de bunlardan biri olmakla birlikte, yeni yerleşim birimlerini reddeden halkın tepkisini de doğurmakta'' dedi.
 
Hatır, aynı zamanda Filistinli gençlerin İsrail ile çatışmak için psikolojik hazırlığının bulunduğunu, özellikle de Ceradat'ın ölmesi ve İsrail cezaevlerindeki tutukluların açlık grevine başlamasıyla bu psikolojinin daha da güçlendiğini ifade etti.
 
Üçüncü intifadanın başlamasını engelleyen faktörlere de değinen Hatır, intifada için gerekli siyasi irade ve altyapının bulunmadığından kaynaklandığını dile getirdi.
 
-''Yeni gelişmeler yaşanması dahilinde olaylar tırmanabilir''-
 
Hatır, Ramallah hükümetinin gösterileri engellemeye çalıştığını, İsrail askerlerinin kontrol noktaları ile temas noktalarında gençlerin İsrail askerleriyle karşılaşmasını engellemek için Filistin güvenlik güçlerinin bulunduğunu kaydetti.
 
Gençlerin gösterileri tırmandırmak istemesi halinde Filistin güvenlik güçleriyle çatışmalara neden olacağını belirten Hatır, Batı Şeria hükümetinin böylece gösterilerin ve halk direnişinin şiddetini azaltmaya çalıştığına işaret etti.
 
Filistinliler tarafından yürütülen protesto gösterilerine, ''Halk Öfkesi'' ismini veren Hatır, ''Filistin'de özellikle de İsrail cezaevlerindeki tutuklular konusunda yeni gelişmeler yaşanması halinde olaylar tırmanabilir'' dedi.
 
Hatır, İsrail cezaevlerindeki tutuklulardan herhangi birinin ölmesi veya birden fazla kişinin öldürülmesi gibi büyük olayların yaşanmasının Batı Şeria'da üçüncü İntifadanın başlangıcı olabileceğini dile getirerek, büyük olayların hiçbir siyasi itibarı göz önünde bulundurmadan mevcut duruma kendisinin yön verdiğine işaret etti.
 
Batı Şeria'da üçüncü İntifadanın gerçekleşmesi halinde Gazze'ye ulaşıp ulaşmaması konusuna da değinen Hatır, Gazze'de İsrail askerlerinin bulunmaması nedeniyle Batı Şeria ile kıyaslandığında Gazze'nin siyasi ve coğrafi açıdan kurtarılmış bölge olduğunu ifade etti.
 
Hatır, Gazze'deki tek silahın füze atmak, İntifadanın da halk ayaklanması olduğunu hatırlatarak, burada silah kullanılmadığına işaret etti.
 
-''Filistin yönetimi intifadayı istemiyor''
 
Gazze'deki Ezher Üniversitesi Öğretim Görevlisi Muhaymir Ebu Sa'de de, Batı Şeria'da üçüncü intifada unsurlarının mevcut olduğunu, buradaki İsrailli yerleşimcilerin Filistinlileri ve çiftçileri taciz ettiğini belirtti.
 
Halk ortamının üçüncü intifadaya çok müsait olduğunu ifade eden Ebu Sa'de, ''Filistin yönetimi intifadayı istemiyor'' diye konuştu.
 
Ebu Sa'de, Fetih Hareketi'nin intifada ile ilgisinin olmadığını ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın İsrail tarafıyla şiddet ortamına girmek istemediğini, aynı zamanda Hamas'ın da intifadayı Gazze'de istemezken Batı Şeria'da başlamasını istediğini dile getirdi.
 
''Halk öfkesi''nin birkaç gün sonra dineceğini ileri süren Ebu Sa'de, Filistin'deki ortamın tırmanması ve gerilmesinin yeni çatışmalara yol açabileceğine işaret etti.
 
Sa'de, siyasi çözümün ve Filistin-İsrail barış sürecinin tıkanmasıyla iki devletli çözüm projesinin kapanmasının üçüncü intifadanın başlama etkenlerinden olduğunu vurguladı.
 
1987 yılında başlayan 'Birinci Filistin İntifadası' ile 2000 yılında başlayan ikinci intifada arasından 13 yıl zaman geçtiğini belirten Ebu Sa'de, ikinci intifadanın üzerinden de 13 yıl geçtiğine işaret etti.
 
Gazze'nin rolüne de değinen Ebu Sa'de, ''Gazze, barışçıl halk intifadasına katılamaz. Gazze'nin işgale karşı tek katılımı füze atmaktır, bu nedenle yeni bir intifadanın parçası olamaz'' iddiasında bulundu.
 
-''Bu çatışmalar üçüncü intifadanın başlangıcı olamaz''-
 
Öte yandan Batı Şeria'dan Siyasi Analist Aleyyan el-Hindi, ''İsrail askerleriyle yaşanan bu çatışmalar üçüncü intifadanın başlangıcı olamaz'' diyerek, yaşananları, ''İsrail'in ihlalleri sonucunda ortaya çıkan Filistin öfkesi'' olarak niteledi.
 
Kudüs'teki Arap Araştırmaları Derneği'nde İsrail konusunu araştıran Hindi, Batı Şeria'daki Filistinlilerin durumunu ''Büyük patlamadan önce içinde onlarca patlamanın gerçekleştiği volkana'' benzetti.
 
Hindi, Filistin'le İsrail arasındaki siyasi durgunluğun intifada için uygun bir ortam olabileceğine işaret etti.
 
Ceradat'ın yakınları, Filistinli ve İsrailli insan hakları dernekleri İsrail'i Ceradat'ı işkenceyle öldürmekle suçlarken, İsrail kalp kriziyle öldüğünü iddia ediyor.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Dünya Haberleri