"ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti kabul ettiği" kararın Birleşmiş Milletler'in (BM) ilgili kararlarına aykırı olması sebebiyle hukuken geçersiz sayılmasını öngören tasarı Türkiye'nin de yoğun girişimleriyle BM Güvenlik Konseyi (BMGK) gündemine getirilecek.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, söz konusu tasarının yarın gündeme getirilip görüşülmesi öngörülüyor. Tasarının, şu anda BMGK üyesi olan Mısır tarafından sunulacağı, teklifin sahibinin ise Filistin olduğu kaydedildi. Ancak ABD'nin Kudüs kararının ardından yoğun bir diplomasi süreci yürüten Türkiye'nin bu süreçte de önemli rol oynadığına vurgu yapıldı.
"Kudüs'ün nihai statüsü görüşmeler sonucunda belirlenir"
Tasarının taslağında Kudüs'le ilgili bugüne kadarki BM kararlarına atıf yapılarak, Kudüs'ün nihai statüsünün tek taraflı adımlarla değil "Filistin ile İsrail arasındaki barış görüşmeleri sonucunda" belirleneceğine işaret edildi.
"ABD'nin kararı iptal edilmeli"
Tasarıda, Kudüs'ün statüsünü veya demografik yapısını değiştirmeye yönelik tüm tek taraflı adımların "hukuki bağlayıcılığı olmayan, geçersiz ve ilgili anlaşmalar gereği iptal edilmesi gereken" adımlar olduğuna işaret edildi.
Tasarıda ayrıca, herhangi bir ülkenin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımaması gerektiği yönünde çağrıya da yer verildi.
BM Genel Kuruluna getirilebilir
ABD'nin söz konusu tasarıyı BMGK'da "veto etme" olasılığının çok yüksek olduğu, bu durum gerçekleşirse konunun BM Genel Kuruluna taşınacağı ve bu platformda 3'te 2 çoğunlukla kabul edilmesi için çaba gösterileceğine vurgu yapıldı. Bu durumda BMGK kararı gibi bağlayıcı olacak bir BM Genel Kurul kararının da Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine yönelik adımları önleyebileceği belirtildi.
Geçen hafta İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatını (İİT) toplayan ve "Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti" olarak sayılması yönünde bir kararın çıkarılmasına öncülük eden Türkiye'nin, BM sürecinde de aktif rol oynayacağı ve 3'te 2 imzanın toplanması hususunda çaba göstereceğine işaret edildi.
ABD Başkanı Donald Trump, 6 Aralık'ta yaptığı açıklamada Kudüs'ü tek taraflı olarak İsrail'in başkenti olarak kabul ettiğini ilan etmiş, bölgede ve dünya genelinde bu karara ilişkin protestolar düzenlenmeye başlamıştı.
Kudüs'teki yarım asırlık işgal
Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saydı. BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor. İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor.
ABD, Trump'ın hamlesiyle Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan ilk ülke oldu. Uluslararası toplumun tepkisini çeken Donald Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını göz ardı etti. İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.
İsrail'den Kudüs tasarısına tepki
İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Danny Danon tasarıyı "Filistinlilerin tarihi yeniden yazma çabası" olarak niteledi.
Danon "Hiçbir oylama ya da münazara Kudüs'ün İsrail'in başkenti olduğu ve her zaman öyle kalacağı gerçeğini değiştirmeyecek" şeklinde konuştu.
Tasarının, BM Güvenlik Konseyi'nden geçmesi beklenmiyor. ABD, İngiltere, Çin, Fransa ve Rusya, BM Güvenlik Konseyi'nde veto yetkisi bulunan ülkeler arasında yer alıyor.
Kudüs konusunda gerginlik sürerken, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence çarşamba günü Kudüs'ü ziyaret etmeye hazırlanıyor. Filistin lideri Mahmud Abbas, Filistin ve İsrail arasındaki barış sürecinde ABD'nin artık bir rolü olmadığını belirtti ve Pence'le yapacağı görüşmeyi iptal etti.