Lübnan'ın güneyinde, yerel saatle 15:30 civarında,Beyrut'un Dahiye banliyölerinde ve Bekaa Vadisi'nin doğusunda ardı ardına patlamalar meydana geldi. Patlamalar, yaklaşık bir saat boyunca devam etti ve görgü tanıkları saat 16:30’da hala seslerin duyulduğunu bildirdi.
Güvenlik kaynakları ve Reuters’ın incelediği görüntüler, patlamaların bazıları öncesinde çağrı cihazlarının çaldığını gösterdi. Patlamaların ardından, etkilenen bölgelerdeki süpermarketlerin güvenlik kameralarına yansıyan görüntüler, olayın yalnızca çağrı cihazını taşıyan kişilerin yaralanmasıyla sınırlı kaldığını ortaya koydu. Hastanelerden gelen görüntülerde, çeşitli yaralanmalarla karşılaşan bireyler görüldü. Ancak patlamaların büyük hasara neden olmadığı ve yangın çıkmadığı bildirildi.
Hangi Cihazlar Patladı?
Patlayan cihazların, Tayvan merkezli Gold Apollo şirketine ait olduğu kaydedildi. İddialara göre, Hizbullah, bu yılın başlarında İsrail'in yerlerini tespit etmesini engellemek için çağrı cihazlarını kullanmaya başladı. Üç farklı güvenlik kaynağı, patlayan cihazların son aylarda Hizbullah tarafından getirilen yeni modeller olduğunu açıkladı. Bu cihazların ikisinin ABD, birinin ise Tayvan menşeli olduğu öne sürüldü.
Patlamaların Sebebi Nedir?
Hizbullah, patlamaların nedenlerine dair bir "güvenlik ve bilimsel soruşturma" başlattı. Diplomatik ve güvenlik kaynakları, cihazların bataryalarının aşırı ısınmasından kaynaklanmış olabileceğini düşündüğünü belirtti. Ancak Newcastle Üniversitesi’nden lityum iyon pil uzmanı Paul Christensen, bataryaların tek başına böyle bir etkiye neden olabileceğinden şüphe duyduğunu ifade etti.
Lübnanlı dijital haklar örgütü SMEX, patlamaların arkasında İsrail’in olabileceğini öne sürdü. Örgüt, cihazların Hizbullah’a ulaşmadan önce ele geçirilmiş olabileceğini ve elektronik olarak kurcalanmış olabileceğini iddia etti.
Uzaktan Kontrol ve Modifikasyon İhtimalleri
Çağrı cihazlarının patlaması, bu cihazların uzaktan kontrol edilebilir olmasından kaynaklanmış olabilir. Uzmanlar, bu tür cihazların dijital sinyallerle tetiklenebileceğini belirtiyor. Eğer cihazlar yazılım veya donanım açısından güvenlik açıklarına sahipse, hackerlar ya da düşman unsurlar bu zayıflıkları kullanarak patlamaya yol açabilir. Olayda sivillerin ve bir kız çocuğunun hayatını kaybetmesi, bu tür saldırıların ne kadar vahim sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.
Ayrıca, çağrı cihazlarının içine patlayıcı yerleştirilmiş olabileceği düşünülüyor. Bu durum, uzaktan tetiklenerek patlatılmalarına olanak tanır. Terör örgütleri, bu cihazları çeşitli şekillerde modifiye edebilmekte; küçük patlayıcı düzenekler ya da infilak ettirici mekanizmalar eklenebilmektedir. Cihazın içine yerleştirilen patlayıcılar, uzaktan sinyallerle aktive edilerek eş zamanlı patlatılabilir. Bu yöntem, saldırganların hedefleri kontrol etmesini ve aynı anda büyük çaplı hasar vermesini sağlar. Çağrı cihazları gibi küçük, dikkat çekmeyen elektronik cihazlar, teröristler tarafından tercih edilebilir çünkü genellikle sıradan iletişim araçları olarak görülür ve güvenlik kontrollerinde gözden kaçabilir.