Türkiye'nin bilim dünyasına katkılarından biri olan ve "geleceğe ışık tutan yolculuk" olarak nitelendirilen 8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi, 36 günlük yoğun bir çalışma sürecinin ardından başarıyla tamamlandı. Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın desteğiyle, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü'nün koordinasyonunda yürütülen sefer, 24 kişilik bir bilim heyetini Beyaz Kıta'nın sırlarını araştırmak üzere bir araya getirdi.
Seferde görev alan bilim insanları, geminin lumbuzlarından, yani denizcilik terimiyle gemilerin iç kısımlarını aydınlatmak için açılan yuvarlak deliklerden, okyanusun ve Antarktika'nın eşsiz manzaralarını gözlemleme fırsatı buldu. Fırtınalar ve devasa buzdağlarıyla dolu bu zorlu yolculuk, bilim insanlarına nadir görülen canlıları ve doğa olaylarını yakından inceleme imkanı sağladı.
Anadolu Ajansı'nın görevlendirdiği foto muhabiri Şebnem Coşkun, sefer boyunca lumbuzundan gördüğü manzaraları kayıt altına aldı. Bilim insanları ise lumbuzlarından şahit oldukları görüntüleri "gizemli" ve "büyüleyici" olarak nitelendirdi. Sefer katılımcılarından Dr. Mehtap Dursun, "Bambaşka bir boyuta gidip gelmek gibiydi" diyerek deneyimini özetledi.
Seferin tarihçesi, lumbuzların kullanımının 15. yüzyıla, İngiltere Kralı 8. Henry'nin dönemine dayandığını gösteriyor. O dönemde savaş gemilerine yerleştirilen toplar için yapılan açıklıklar, bugünkü lumbuzların temelini oluşturuyor. Günümüzde ise lumbuzlar, cam, akrilik veya kuvars gibi yüksek teknoloji malzemelerden yapılarak, gemilerde aydınlatma ve manzara gözlemi için kullanılıyor.
Türkiye'nin Antarktika'daki bilimsel faaliyetleri, küresel bilim arenasında önemli bir yer edinmeye devam ediyor. 8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi'nin başarısı, bu yolculuğun sadece bilim için değil, aynı zamanda insanlık için de yeni ufuklar açtığını bir kez daha kanıtlıyor.