Rasmussen, NATO’nun ‘Suriye’ye askeri müdahale niyeti olmadığını’ söylerken, “Bu krizde en iyi çözüm siyasi çözüm olacaktır. Ancak gerekirse ortağımız Türkiye’yi savunmaya hazırız” dedi.
SURİYE VE LİBYA’YI KIYASLAMAK DOĞRU OLMAZ
Devlet Başkanı Beşar Esad’a bağlı güçlerin muhaliflere yönelik operasyonlarında son iki günde 200’den çok kişinin hayatını kaybettiği Suriye’de dün de başkent Şam’daki bir caminin hedeflendiği saldırıda 5 güvenlik görevlisi ölürken, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO olarak Suriye’ye askeri müdahalede bulunma niyetinde olmadıklarını söyledi.
Güney Kafkasya turunda olan Rasmussen, Suriye krizini değerlendirirken, çözümünün ‘siyasi’ olacağını ifade ederken, ‘ancak gerekirse İttifak’ın Türkiye’yi savunacağını’ vurguladı: “Suriye ve Libya’da yaşanan olayları kıyaslamak doğru olmaz. Libya konusunda elimizde BM’nin net bir kararı ve bölge ülkelerinin desteği vardı. Suriye konusu ise tamamen farklı ve burada en iyi çözüm siyasi çözüm olacaktır. NATO Suriye’de yaşananları ciddi şekilde takip etmektedir.
NATO olarak Suriye’ye askeri müdahale niyetimiz yok fakat gerektiği takdirde ortağımız olan Türkiye’yi savunmaya hazırız.”
Bu arada ordunun da ‘asker avına’ çıktığı iddia edildi. Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi Başkanı Faysal Yusuf, ordunun asker açığını kapatmak için askerliğini yapmış kişileri zorla silah altına almaya çalıştığını söyledi.
Firarlar artınca ordu ‘asker avına’ çıktı
“Suriye’deki Kürt gençler askere gitmeye razı değil. Devrimden bu yana gençler askerlik yaşları gelmesine rağmen kimseyi öldürmek istemedikleri için askerlik hizmetini yapmaktan kaçıyor” diyen Yusuf, ailelerin çocuklarını askere göndermemek için ya sakladığını ya ülke dışına yolladığına dikkat çekti. Yusuf, askerlik celbi gelip de askere isteyerek giden tek bir Kürt bile olmadığını söylerken, ordunun, devrimden önce askere giden ve vazifesini tamamlayan gençleri 7-8 ay geçmesine terhis etmediğini kaydedip “Ellerinde listelerle sınır bölgelerinde ve yollara kontrol noktalarında bekleyip askerlik yaşı gelmiş gençleri yakalamaya çalışıyorlar” dedi.
ABD’DEN SURİYE’YE KİMYASAL SİLAH TAKİBİ
SURİYE’nin kimyasal silahları, ABD istihbaratının yakın takibinde. Bu silahların kullanımı veya terör örgütlerinin eline geçmesi riskine karşı ABD’nin, Türkiye dahil bölge ülkeleriyle kapsamlı planlar üzerinde çalıştığı belirtildi. Washington Post, dünyada en fazla kimyasal silaha sahip 3. ülke olduğu iddia edilen Suriye’nin sanılandan daha fazla kimyasal silahı olabileceğini yazdı. Belirlenemeyen noktalarda depolar olabileceğinden şüphelenildiğini yazan gazete, bu ihtimale karşı ABD’nin, Türkiye, İsrail ve Ürdün’ün aralarında olduğu müttefikleriyle kapsamlı planlar üzerinde çalıştığını iddia etti. Kimyasal tesislerin korunması için asker ve uzman ekiplerin Suriye’ye gönderilmesi de gözardı edilmiyor. ABD Başkanı Obama, kimyasal saldırının ‘kırmızı çizgi’ olduğunu söylemişti.