Nobel ödüllü Aziz Sancar: Türk Evi ve öğrenci yurdu için destek bekliyoruz

Nobel ödülünü kazanan ilk Türk bilim insanı olarak adını tarihe altın harflerle yazdıran Aziz Sancar, en büyük arzusunun Amerikalıların Türkiye'ni tanıması olduğunu söyledi.

ABD'de yaşayan Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr.Aziz Sancar, 2008 yılında kendi birikimi ile Kuzey Carolina'nın Chapel Hill kasabasında kurduğu Türk Evi'ni genişletmek için yaptığı projeye destek istedi. Prof. Dr. Sancar, "Ben ABD'ye gelirken bir binanın bodrum katında kaldım. Sonra kamu binalarında yattığım için yakalandım. Buraya gelen tıp öğrencileri için bir yurt yapıyoruz. Bunun için herkesin desteğine ihtiyacımız vardır" dedi. Eşi Gwen Sancar ise "Bağışlar bizim için çok önemli, yaklaşık 4 milyon dolara mal olması planlanıyor. Ama bizim o kadar paramız yok. Bu yüzden iş adamların desteği çok önemli. Sadece arsayı aldık" diye konuştu.

Amerikanın Sesi'ne konuşan Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, 2008 yılında kendi birikimi ile açtığı Türk Evi'ni genişletmek için Kuzey Carolina'nın Chapel Hill kasabasında 8 bin 100 metrekarelik arsayı satın aldığını açıkladı. Prof. Dr. Sancar, bu arsaya öğrenci yurdu açmak için destek beklediğini söyledi. En büyük gayesinin Türkiye'yi tanıtmak olduğunu, Amerika'nın dünyanın en zengin ve kuvvetli olan önemli bir ülkesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sancar, "Bunların bizi tanıması önemli. Benim en büyük gayem Amerikalılar'ın Türkiye'yi tanımasıdır. Amerikalılar bizi tanırsa bizi severler. Buraya gelen çocuklarımız oluyor. Onlara yardımcı ve destek grubu sağlamak istiyorum. Öğrenci yurdu ve ondan ayrı profesörler ve doçentler gelip 1 veya 3 ay kalacak şekilde yer bulmakta zorluk geçiyorlar. En önemlisi ülkemizi ve milletimizi tanıtmaktır" dedi.

'AMERİKALI PROFESÖR ATATÜRK'Ü TANIMADI'

Prof. Dr. Aziz Sancar, Tıp Fakültesi'nde saygın bir derslerinin olduğunu, alanlarında en başarılı profesörlerin gelip ders verdiğini bu yıl kendisinin ders verdiğini ifade ederek, "O derse Osmanlı İmparatorluğu ile başladım. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra bize verilen toprağı gösterdim. Bunu yani 'Bugünkü Türkiye'yi Atatürk kurdu' dedim. Bilimsel konulara geçtim. Ders bittikten sonra çok insan geldi, 'O devrimleri yapan adamın adı neydi?' diye sordular. Bunlar Amerika'da profesör ve en iyi, ileri üniversitelerin de görev yapıyorlar. Dünya görüşleri olması lazım. Yabancıları tanıyorlar ama Atatürk'ü hiç duymamışlar. 'O adamın adı neydi?' diyorlar. Türkiye hakkında hiç bilgileri yok" diye konuştu.

Nobel Ödülü'nden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve başkalarının Türk Evi'nin hikayesini duyduğunu ve herkesin önce bunu büyük yer sandığını söyleyen Prof. Dr. Sarcar, "Anlattık, 4 öğrenci kalabiliyor. Bazen etkinlikler yapılıyor. Nobel ödülünden gelen parayı da oraya koyduk, yaşatabilmek için. Madem Nobel kazandınız daha büyük bir şey yapalım, Türk kültür merkezi ve öğrenci yurdu olarak hizmet etmesi içindi. Web sitemiz var. Hem Amerika'da hem de Türkiye'de hesaplarımız var, Türk ve Dolar parası olarak yatırılabilecek hesaplarımız mevcut. Onlar, hem Türkiye hem Amerika hükümetleri tarafından bağışlar olarak kabul ediliyor" dedi.

'BODRUM KATINDA KALDIM, KAMU BİNALARINDA YATTIM, YAKALANDIM'

Özellikle tıp öğrencilerinin Amerika'ya gelirken sıkıntı yaşamamaları için çalıştıklarını anlatan Prof. Dr. Aziz Sancar, şöyle konuştu:

"Gençlerin benim yaşadıklarını yaşamaması için büyük çaba sarf ediyorum. Ben Amerika'daki doktora mektup yazdım. Cevap geldi ve 'Gel veya gelme de' demedi. Ben de kalkıp gittim. Ve ona dedim 'Gel veya gelme demediğiniz için çıkıp geldim'. 'Paranız yokmuş ama benim için sorun değil, çalış' dedi. Bodrum katında kalıyordum. Öyle birkaç ay öyle geçti. Kamu binalarında kaldım. O zamanlar yasaktı. Beni yakaladılar. Hocama söylediler. Hocam dedi ki 'Senin çalışkanlığından çok memnunum ama kanuna aykırı bunu yapamazsın'. Sonra bana para verdi o hoca benim başarım da bilimsel yönde en fazla katkısı oldu. Nobel slaytı verdiğimde ilk resim onundu. Ona olan borcumu hiç unutmadım. Oradan ayrıldıktan 40 yıl sonra noellerde telefon ederdim. Buraya gelirlerdi ve beraberdik. Her yıl ona çalışmaların nasıl geliştiğini anlatırdım. Şubat ayında vefat etti. İki hafta önce cenaze törenine gittik. Benim için çok önemlidir. Eşimin Türk Evi'nde büyük desteği oldu. Bir gün oturup kendisi ile konuştuk. 'Biz yaşlandık ve bir gün öleceğiz. Evimizi vakıf olarak Türk çocuklarının kalacağı yer yapalım.' Kendi evimizi vakıf olarak Türk çocukları için bırakacaktık. Bu kararı verdikten sonra Koç Ödülü kazandım. 100 bin dolar. Bu parayla ve eşimin ailesinden gelen bir miktar para topladım ve evi aldım. Üniversite yönetimi ile görüştüm. Ama pek bir yol bulamadılar. Onun derdiyle uğraşırken Nobel geldi."

Prof. Dr. Sancar'ıın Amerikalı eşi Gwen Sancar ise bağışların kendileri için çok önemli olduğunu, Türk Evi ve öğrenci yurdumunun yaklaşık 4 milyon dolara mal olması planlandığını da ifade ederek, şunları söyledi:

"Ama bizim Aziz'le o kadar paramız yok. Bu yüzden iş adamların desteği çok önemlidir. Şu an sadece arsayı aldık. Öncelikle paraya ve başka bağışlara da ihtiyacımız var. Örneğin mermer ve taş gibi. Binanın dış kısmında çokça İznik çini kullanılacak. Büyük bağış yapanların isimlerini salonlara verebiliriz. Amacımıza ulaşmamıza yardım eden herkese minnettarız. Bu yeni merkez bize daha çok kişiye hizmet ve sunum etme imkanı verecektir.  Türkiye'yi seviyorum. Herkesin de Türkiye hakkında birçok şey öğrenmesini istiyorum. Aziz bana defalarca Amerika'ya ilk geldiğinde yaşadığı hikayeleri anlattı. Kalacak yer sıkıntısı yaşamış. Üstelik buranın gelenekleri ve görenekleri bilmeyen bir şeyler yaşamış. Konuşacağı bir Türk olmamış. Hep bir Türk evi kurmak istemiş. Bunun hayalini kurmuş. Elimize para geçince bunu yaptık. Ödüllerden gelen paralara annemden gelen mirası da ekledim. Bu bilim için önemlidir. Tıp öğrencileri için doktora yapmak için özellikle önem arz ediyor. Bu yurt sayesinde ortama ve kültüre daha hızlı alışıyorlar." 




 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Dünya Haberleri