İki haftadır diken üstünde olan özerk bölgenin başkenti Urumçi'de dün binlerce Çinli sokaklara döküldü ve Uygurlara saldırdı.
Resmi Çin medyasına göre en az 150 kişinin öldüğü, 800 kişinin yaralandığı, 200-250 ev, dükkan ve otomobilin zarar gördüğü çatışmalardan iki gün sonra, Çinlilerin çoğunlukta olduğu Urumçi'de, "Uygurları yok edin" ve "Birlik kuvvettir" sloganları atıldı. Han Çinlisi olan binlerce Çinli, kasap bıçakları, demir çubuklar, kürekler ve tahta sopalarla yürüdüler. Tren istasyonunda yakalanan bir grup Uygur linç edildi. Sokaktan rastgele çevrilen birçok Uygur da, "Ülkeyi savunun" diye bağıran Çinliler tarafından dövüldü.
Özel polisi püskürttüler
Özel donanımlı yüzlerce Çin polisi, Uygur mahallesinin girişlerini tutarak öfkeli kalabalığı zaptetmeye çalıştı. Çinli göstericiler, akşama doğru kısa bir süre için güvenlik hattını yarıp, polisin 600 metre geri çekilmesine neden oldular. Çin milli marşını söyleyerek ilerleyen grup, Uygurlara ait dükkanlara saldırdı. Çin polisi, ancak birkaç saat sonra biber gazı kullanarak grubu durdurabildi.
Uygur'a gösteri izni yok
Binlerce Çinli'ye karşı, birkaç yüz Uygur'un dün yapmak istediği protesto gösterisine Çin polisi izin vermedi. Protestocuların başını, Uygur kadınlarının çektiği, bunların birçoğunun da, pazar günü ölen veya tutuklanan erkeklerin eşleri ve yakınları olduğu bildirildi. Reuters'e konuşan Maliya adlı bir Uygur kadını, "Kocamı dün (önceki gün) polis aldı. Neden olduğunu söylemeden götürdüler" dedi. Abdül Ali adlı 20 yaşlarında bir Uygur da, "Bizi nedensiz yere tutukluyorlar. Üç erkek ve bir kız kardeşim tutuklandı. Şimdi karşı koyma zamanı" diye konuştu.
Dünyayla bağlantı kesik
Urumçi'deki Çinliler, "Uygurlar suları zehirleyecek" dedikodusu üzerine marketlere akın edip şişe su aldı. Uygurlar ise, dün geceyi, evlerine saldırı olması ihtimaline karşı taş ve sopalar ellerinde geçirdiler. Uygur-Çin geriliminin arttığı ve şiddet olaylarının, Doğu Türkistan'ın diğer bölgelerine de yayılmasından korkulduğu vurgulandı. Özerk bölgenin güneyindeki Kaşgar'da İd Kah Camii önünde toplanmak isteyen 200 Uygur'u polis dağıttı. Bölgede birçok güvenlik kontrol noktası kuruldu.
Bölgede geceleri sokağa çıkma yasağı ilan eden Çin Yönetimi, 1434 kişinin tutuklandığını açıkladı. Uygur kaynakları, Çin polisinin gece yarısı evleri basıp, 16 yaşın üstündeki hemen hemen bütün Uygurları tutukladığını öne sürdü. Tutuklananların, güvenlik riski teşkil etmemeleri için iç çamaşırlarıyla karakollara götürüldüğü iddia edildi.
Doğu Türkistan'ın dünyayla internet ve telefon bağlantısı dün de kesik olduğu için, uluslararası medya durumu yakından izleyemedi. Dünkü gösterilerin, Çin hükümetinin rehberliğinde 60 yabancı gazeteci Urumçi'yi turlarken patlak vermesi dikkat çekti. Pekin, olayların arkasında yurtdışındaki Uygur diyasporasının bulunduğunu öne sürüyor. Müslüman Uygurlar ise, son yıllardaki ekonomik kalkınmaya rağmen Çin'in, milli kimlik ve dinlerine karşı baskıyı artırdığını savunarak daha fazla özerklik istiyor.
Han Çinlisinden Çinli bile kurtulamıyor
HAN etnik kökeninden gelen Çinliler, olayları sadece resmi medyadan takip ettikleri için, Uygurlara öfke dolu. Reuters'e konuşan bir Çinli, "Onlar bize saldırdı. Şimdi sıra bizde" dedi. Urumçi'de apartmanlara saldıran göstericilerin, "Şimdi sizin acı çekme zamanınız" sloganları attığı duyuldu. 2000 Çinli, Uygur dükkanlarını yağmaladı. Camiler de saldırılardan nasibini aldı. Han protestoculardan kaçan Uygur bir çocuk, ağaca tırmanarak kurtulmaya çalışırken, göstericiler onu sopayla düşürmeye çalıştı. Araya giren diğer Çinliler çocuğu kurtardı. Sükûnet çağrısı yapan Çinliler de öfkeli kalabalığın hışmına uğruyor.
Uygur Özerk Bölgesi'nin yeraltı kaynakları çok zengin
Nüfus: 20 milyon nüfuslu, 8 milyon Uygur asıllı .
Tarihçe: İpekyolu üzerinde. 19'uncu yüzyılda Çin'in kontrolüne geçti. 1930 ve 1940'lı yıllarda Uygurların kurduğu Doğu Türkistan Cumhuriyetleri uzun ömürlü olmadı. 1955'te Sincan Eyalet statüsünden çıkarılarak Özerk Bölge oldu.
Ekonomi: Buğday, pamuk, petrol, doğalgaz başlıca geçim kaynağı. Yılda 61 milyar dolarlık ekonomisi var.
Siyaset: Sovyetlerin çökmesi, Orta Asya'da militan İslam'ın yükselişiyle bölgede anarşi arttı. Çin, Uygur milliyetçilerini El Kaide bağlantılı olarak göstererek uluslararası destek sağlamayı umuyor.
Sincan'da uluslararası soruşturma açılsın
SÜRGÜNDEKİ Uygur lideri Rabiya Kadir, olayların uluslararası kuruluşlarca soruşturulmasını istedi. Kadir, "BM, AB ve ABD'nin Sincan'da gerçekten neler olduğunu incelemelerini umuyoruz" dedi. ABD'den daha sert açıklama beklediğini de belirten Kadir'e göre, Çin'den daha ihtiyatlı davranması, gerçekleri açıklaması ve Uygurlar'ın rahatsız olmalarının nedenlerine eğilmesi istenmeli.
Çin'den 2 ülkeye uyarı
ÇİN, Almanya ve Hollanda elçiliklerinin saldırıya uğraması üzerine, iki ülkeye, "Vatandaşlarımızı korumak ve diplomatlarımızın normal şekilde çalışmasını sağlamak üzere gerekli önlemleri almanız çağrısında bulunuyoruz" dedi. Dışişleri Bakanlığı, Çin'in yurtdışı temsilciliklerine yönelik saldırıların tekrarlanmaması ve saldırganların adalet önüne çıkarılmasını istedi. Lahey'de önceki gün Uygurlar elçiliğe taşla saldırılmış 142 kişi tutuklanmıştı. Münih Başkonsolosluğu da molotof kokteylli saldırıya uğradı.
Uygur kızlara tacize sonunda gözaltı geldi
OLAYLAR, Çinlilerin çoğunlukta olduğu Şao Guan kentinde bir oyuncak fabrikasında çalışan iki Uygur genç kızının tacize uğraması ve çıkan kavgada 2 Uygur'un öldürülmesi üzerine patlak vermişti. Resmi sayıya göre 156 kişi, Uygur kaynaklarına göre yaklaşık 500 kişi ölmüştü. Taciz olayının ardından hiçbir Çinli'yi tutuklamayarak Uygurların tepkisini çeken Çin, olayların ardından, bu vakayla ilgili olarak 15 kişiyi gözaltına aldı. Uygurlar ise, kendilerine yönelik ayrımcılığın şiddet uygulamasına dönüştüğünü savunuyor. Siyasi yorumcular da, "Artık ok yaydan çıktı" diyorlar.
Erdoğan'a 'One minute' çağrısı
URUMÇİ'deki katliamı 200 gösterici dün Çin Büyükelçiliği önünde protesto etti. Doğu Türkistan Derneği Başkanı Seyit Tümtürk de, "Sayın Başbakan, Doğu Türkistanlılar 'One minute' bekliyor" diye konuştu.
Her düzeyde temastayız
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, kaygı ve üzüntü ile takip ettikleri olayların durması için her düzeyde diplomatik ilişki kurduklarını söyledi. Sorumluların bir an önce bulunmasını ve bölgenin huzura kavuşmasını beklediklerini söyleyen Davutoğlu, olayların durulması noktasında yapılabilecekleri İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile koordine etmeye çalışacaklarını söyledi. Davutoğlu, "Ümit ediyoruz ki en kısa zamanda bu gerilim durur " dedi.
Gazze için şov yapanlar nerede
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Uygur Türkleri'ne yönelik saldırıları, "Toplu etnik katliam" olarak niteledi. Bahçeli, dün şunları kaydetti: "Gazze ve Filistinliler konusunda şov yaparak söylemediğini bırakmayan, Hamas'ın gönüllü avukatlığına soyunan ve Davos sahte kahramanlığını siyasi ranta çevirme hesapları peşinde koşan Başbakan'ın, Uygur Türkleri'nin katliamında sessiz kalmasının derin sebeplerini Türk milleti elbet takdir edecektir."