Suriye'deki Beşşar Esed rejimi ve İran destekli yabancı terörist gruplardan oluşan rejim güçleri, İdlib ve Halep illeri kırsalındaki yetişmiş ekinleri topçu atışlarıyla yaktığı bildirildi.
İdlib'in kuzeydoğusunda konuşlu rejim güçleri, Teftenaz beldesinde düzenledikleri top ve havan saldırılarında sivillerin ekili tarlalarını yakıyor.
Teftenaz Yerel Meclis Başkanı Munir Hatib, rejim güçlerinin mahsul alma mevsimi başlamasının ardından Serakib'in doğusundan Halep'in Kefer Halep köyüne kadar tarlaları bombalayarak yaktığını söyledi.
Rejim güçlerinin, muhaliflerin kontrolünde cephe hattına yakın tarlalarda çalışan hasat makinelerini hedef aldığını belirten Hatib, bu tür saldırıların amacının sivillerin aç kalması olduğunu vurguladı.
Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) ekiplerinin, tarlalardaki yangını, muhaliflerin kontrolündeki cephe hatlarının hemen arkasında olduğu için söndüremediği belirtildi.
"Açlık bombası" saldırı yöntemi
Rejim güçleri, yazın mahsul alma mevsiminde muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde yaşayan sivilleri diz çöktürmek için ekili tarlalarını, top ve havan saldırısı düzenleyerek yakıyor.
Rejim güçleri, açlık bombası yöntemini, 2018 ve 2019'da İdlib'in güney kırsalında ve Hama'nın Gab Ovası'nda buğday ve arpa ekili onlarca hektar tarlayı yakarak kullanmıştı.
Esed rejimi, "açlık bombası" denilen bu saldırı yöntemiyle çiftçilerin mahsul alamamasını ve binlerce sivilin aç kalmasını amaçlıyor.
İdlib'de durum
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu. Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteğiyle ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı.
Rejim güçlerinin Eylül 2018'de askeri yığınağına hız vermesi üzerine Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı. Saldırılarına kısa bir süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.
Rejim ve destekçileri bu çerçevede, İdlib'in önemli ilçelerinin yanı sıra güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi ele geçirdi.
Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi. Ocak 2019'dan itibaren yaklaşık 2 milyon sivil göç etti.
Türkiye ve Rusya, 12 Ocak'ta ateşkesin başlaması için mutabık kaldı ancak Esed rejimi ve müttefikleri, ateşkesi hiçe sayarak İdlib'deki saldırılarını sürdürdü.
Bunun üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Mart'ta Rusya'nın başkenti Moskova'da yeni bir mutabakat sağladı. Son ateşkes 6 Mart saat 00.01'den itibaren yürürlüğe girdi.
Rejim güçlerinin zaman zaman ihlallerine rağmen, ateşkese büyük ölçüde riayet ediliyor.