Suriye’den Türkiye’ye sığınanların sayısı 20 bini aşınca, Ankara, Birleşmiş Milletler’e (BM) yardım çağrısı yaparken Los Angeles Times, “Türkiye’ye kaçan Suriyeliler, iç karartıcı bir Araf’ta sıkışıp kaldı” başlıklı bir makale yayımladı.
ABD'nin ünlü gazetelerinden L. A. Times'ın haberinde iddia ettiğine göre, Türkiye, binlerce mülteciyi barındırabilmek için “hazır değil”. Binlerce Suriyeli çadırlarda kalıyor. Çadır kampları tıka basa dolu. Bu insanlar, ne ileri gitmeye ne ülkelerine geri dönmeye cesaret edebiliyor. Tam anlamıyla, Araf'ta kaldılar.
MÜLTECİLERİN BAZILARI PİŞMAN
Haberde, mültecileri Türkiye'de bekleyen durum, şu satırlarla anlatılıyor:
“Sınırın diğer tarafında, mülteci akınına hazır olmayan Türkiye’de, mültecilerin bazıları spor tesisleri veya okullarda barındırılıyor. Hükümet, son günlerde sınırı geçen binlerce kişi için yeni kamplar kurmaya çalışıyor.”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, BM-Arap Birliği Suriye Temsilcisi Kofi Annan'a açtığı telefonda, mülteci akını böyle devam ederse BM'nin ve uluslararası toplumun desteğine ihtiyaç duyulacağını bildirdiği belirtiliyor.
Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin de dış yardımlara ihtiyaç olduğunu düşündükleri belirtilirken, Türkiye'ye geldiği için pişman olan mültecilerin de bulunduğu bilgisine yer veriliyor.
"RÜŞVET VEREREK ULAŞIM SAĞLADIK"
Bunlara örnek olarak, iki çocuğu ve kocasıyla Türkiye'ye sığınan Um Muhammed'in görüşlerini aktaran gazete, Suriyeli kadının, sınırı geçtikten sonra bu karardan pişman olduğu belirtiliyor.
“Türkiye’ye girer girmez yedi saat yağmur altında bekletildiklerini” ve kocasının "200 dolarlık rüşvet verdikten sonra ulaşım ayarlayabildiğini” iddia eden Muhammed, binden fazla mültecinin bir basket sahasında yatmak zorunda kaldığını ifade ediyor.
Haberde, Türkiye’ye kaçtığında kamplarda yer bulamayan Hacı Ali’nin başına gelenlere de değiniliyor. Hacı Ali'nin, “Bu Türk hükümetinin başarısızlığı değil. Tüm dünyanın başarısızlığıdır. Mülteciler, Birleşmiş Milletler’in sorumluluğu değil midir? Nerede onlar?” diye yakındığı aktarılıyor.