Arap Baharı'nın başladığı Tunus'ta 10 yıldan fazla bir zaman sonra darbe atmosferine girildi... Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, "ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü koşulları" ileri sürerek meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını belirtti. Said, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını bildirdi.
Tunus Cumhurbaşkanlığının yayınladığı videoda, ülkedeki askeri komuta kademesinin ve güvenlik yetkililerinin katıldığı bir toplantı sonrasında konuşan Said, "Tunus'un içinde bulunduğu yağma, yangın ve durum karşısında ülkeyi kurtarmak için olağanüstü önlemler alması gerektiğini" belirterek isim vermediği bazı grupların belirli bölgelerde iç savaş çıkarmak için para topladığını öne sürdü.
Said, birkaç ay önce almaları gereken bu kararları Meclis Başkanı ve Başbakan Hişam el-Meşişi ile yaptığı istişareler sonrasında aldığını ifade etti.
Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyuran Said, söz konusu kararlardan sonra bir genelge yayınlanacağını ve kararların hemen yürürlüğe gireceğini aktardı.
Said, genelgeler biçiminde gerekli kararların duyurulmaya devam edeceğini, atayacağı başbakan ile yeni bir hükümet kurulacağını ve hükümetin cumhurbaşkanı liderliğinde kalacağını kaydetti.
Anayasayı ve halkın çıkarlarını korumak üzere bu kararların kaçınılmaz olduğunu savunan Said, yolsuzluk dosyalarını ortaya çıkarma gerekçesiyle başsavcılık görevini de üstlendiğini belirtti.
"BAŞBAKAN TUTUKLANDI" İDDİASI
Tunus Cumhurbaşkanı, güvenlik güçlerine en ufak direnişi en sert biçimde bastırılması yönünde emir verdiğini söyledi. Görevden alınan Başbakan Hişam el-Meşişi'nin ordu tarafından tutuklandığı iddia edildi. Parlamenterlerle birlikte birçok iş insanına da yurt dışına çıkış yasağı getirildiği belirtildi.
GANNUŞİ: DARBE
Tunus Meclis Başkanı ve ülkedeki en büyük parti olan Nahda Hareketi'nin lideri Raşid el-Gannuşi, Meclisin çalışmalarını dondurma ve başbakanı görevden alma kararları nedeniyle Cumhurbaşkanı Kays Said'i darbe yapmakla suçladı.
Gannuşi, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanının yasal bir dayanağı olmayan kararları, bir darbedir, anayasayla yorumlamak yanlıştır" dedi.
Gannuşi, "Halkı demokrasiyi yeniden tesis etmek için barışçıl mücadeleye çağırıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Said'in kendisini arayarak anayasa çerçevesinde bazı kararlar alacağını paylaştığını ancak içeriğine vakıf olmadığını belirten Gannuşi, söz konusu kararların geçersiz olduğunu ve Meclisin anayasal çerçevede çalışmalarına devam edeceğini kaydetti.
Nahda Hareketi Başkan Yardımcısı Ali el-Arayyid de Said'in kararlarının devletin kurumlarına yönelik darbe niteliğinde olduğunu söyledi.
"SEÇİLMİŞ PARLEMENTO VE HÜKÜMET HALEN GÖREVİNİN BAŞINDA"
Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi Lideri Raşid el-Gannuşi, demokratik olarak seçilmiş parlamento ve hükümetin halen görevinin başında olduğunu belirtti.
Tunus Meclis Başkanı ve ülkedeki en büyük parti olan Nahda Hareketi'nin lideri Raşid el-Gannuşi, Cumhurbaşkanı Kays Said'in Meclisin çalışmalarını dondurma ve başbakanı görevden alma kararları üzerine, AA'ya yaptığı açıklamada, Said'in kararlarından üzüntü duyduklarını belirtti.
Gannuşi, "Bu açıkça anayasal bir darbedir. Devrime, genel ve kişisel özgürlüklere karşı bir darbedir. Demokratik olarak seçilmiş parlamento, hükümet ve gerisi halen görevinin başında." dedi.
Cumhurbaşkanının anayasayı yorumlama şeklinin tamamen yanlış olduğunu düşündüklerini vurgulayan Nahda Hareketi lideri, gerçeklerden farklı olan bu yorumun, anayasanın ilkel bir okumasına dayandığını ve cumhurbaşkanının belli koşullarda istisnai kararlar vermesine imkan tanıdığını söyledi.
Gannuşi, Cumhurbaşkanı Said'in kendisine danışarak anayasa çerçevesinde kararlar alacağını söylediğini, kendisinin de bunun doğal bir süreç olacağını düşündüğünü aktardı.
Tunus anayasasının, acil durumlarda parlamentonun hükümetin görevden alınmadan sürekli çalışmasını öngördüğünü hatırlatan Gannuşi, "Yaşananların anayasal bir darbe olduğuna inanıyoruz." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Said’in aldığı kararların yanlış ve ülkeyi bir karanlığa sürükleyeceğini savunan Gannuşi, parlamento üyelerini direnmeye ve meşruiyetlerini savunmaya çağırdı.
Demokrasiyi korumak için Tunus İşçi Örgütü Genel Sekreteri Nureddin Tabubi ile bir görüşme yaptığını dile getiren Gannuşi, bugün parlamentodaki siyasi grupları toplantıya çağıracağını ve Meclisteki çalışmalarını normal şartlarda olduğu gibi sürdüreceklerini ifade etti.
Gannuşi ayrıca Başbakan Meşişi ile de temas halinde olduğunu sözlerine ekledi.
GERİLİM TIRMANMIŞTI
Özellikle başkent Tunus olmak üzere ülke genelinde, hükümet ve muhalefet partilerine yönelik kitlesel protestolar gerçekleşmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.
CUMHURBAŞKANI SAİD’İN DESTEKÇİLERİ ALINAN KARARLARI KUTLADI
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in aldığı kararları destekleyen bir grup gösterici, başkentteki Habib Burgiba Caddesi'nde kutlama yaptı.
NAHDA HAREKETİNDEN ÇAĞRI
Tunus'ta Nahda Hareketi yöneticilerinden Riyad Şuaybi, devlet kurumlarına, Cumhurbaşkanı Kays Said'in aldığı kararları uygulamama çağrısında bulundu.
Şuaybi, AA'ya yaptığı açıklamada, Nahda Hareketi'nin Said'i aldığı kararlar nedeniyle kişi ve kurumları etkileyebilecek tüm ihlallerden sorumlu tuttuğunu belirtti.
Şuaybi, devlet kurumlarına Said'in aldığı kararları ve yanlış uygulamaları hayata geçirmemesi çağrısı yaptı.
NAHDA HAREKETİ, PARTİ MERKEZLERİNE SALDIRI DÜZENLEYEN GRUPLARIN BAZILARININ FİNANSE EDİLDİĞİNİ BELİRTTİ
Tunus'ta Nahda Hareketi yöneticilerinden Ali el-Arayyid, Nahda'nın parti merkezlerine saldırı düzenleyen grupların bazılarının finanse edildiğini ve siyasi taraflarca kullanıldığını, bazılarının ise Cumhurbaşkanı Kays Said'e yakın olduğunu belirtti.
Ülkenin eski başbakanlarından Arayyid, başkent Tunus'ta Nahda'nın düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, Nahda ve diğer parti merkezlerini hedef alan saldırılarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Arayyid, "Nahda'nın parti merkezlerine saldırı düzenleyen grupların bazıları finanse ediliyor ve birtakım siyasi taraflarca kullanılıyor, bazıları ise Cumhurbaşkanı Kays Said'e yakın. Bazılarının arkasında da ülkedeki bazı suç ortaklarıyla ilişkileri olan ve sürekli kışkırtan dış güçler var." dedi.
Parti merkezlerine düzenlenen saldırılara karıştığı tespit edilen kişilere dava açılacağını ve şiddete başvurmadan sorunun hukuki yollardan çözüleceğini dile getiren Arayyid, Nahda'nın, devlet ve kurumlarına saygısından ötürü son derece sağduyulu davrandığını belirtti.
CUMHURBAŞKANLIĞI, KARARLARIN 30 GÜN GEÇERLİ OLACAĞINI DUYURDU
Tunus Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Kays Said'in Meclisin yetkilerini dondurma yönünde duyurduğu kararın 30 gün için geçerli olacağını bildirdi.
Tunus Cumhurbaşkanlığı, Said'in askeri komuta kademesi ve güvenlik yetkililerinin katıldığı toplantının ardından resmi Facebook sayfasından bir açıklama yayımladı.
Cumhurbaşkanı Said'in, Başbakan ve Meclis Başkanı ile yaptığı istişarelerin ardından Anayasa'nın 80'nci maddesini işleme alarak ülkenin güven ve istikrarı ile devlet işleyişini garantiye almak üzere bazı kararlar aldığının aktarıldığı açıklamada, bu kararların Başbakan Hişam Meşişi'yi görevden alma ve Meclis'in yetkilerini 30 gün boyunca dondurmayı içerdiği ifade edildi.
Kararların aynı şekilde tüm parlamento üyeleri dokunulmazlıklarının kaldırılması ve Cumhurbaşkanı Said'in atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağının teyit edildiği açıklamada, istisnai tedbirleri düzenleme çalışmalarının gelecek saatlerde belirleneceğine işaret edildi.
Bahsi geçen istisnai tedbirlerin ülkede oluşan şartlar nedeniyle alındığı ve bunların ortadan kalkmasıyla önlemlerin de sonlandırılacağına vurgu yapılan açıklamada, Tunus halkına da dikkatli olmaya ve "kaosa çağrı yapanların peşinden gitmeme" uyarısında bulunuldu.
KARARA PARTİLERİN BAZILARINDAN DESTEK BİR KISMINDAN İTİRAZ
Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said'in Meclisin çalışmalarını dondurma ve başbakanı görevden alma kararlarına parlamentodaki partilerin bazılarından destek geldi, bir kısmından da "darbe suçlaması" yöneltildi.
Ülkede Meclisteki 218 sandalyeden 19'uyla temsil edilen Demokratik Akım Partisi Milletvekili Samiye Abbu, Cumhurbaşkanı'nın Meclisin çalışmalarını dondurma, başbakanı görevden alma ve yeni bir başbakan atama kararının, "anayasal ve tarihi" olduğunu savundu.
Buna karşın, Mecliste 18 milletvekili bulunan Onur Koalisyonu Yöneticisi ve Milletvekili Yusri ed-Dali, partisinin sosyal medya hesabından yayınladığı görüntülü mesajda, Cumhurbaşkanı'nın kararlarını "darbe" olarak nitelendirerek, halkı devrim ve özgürlükleri savunmaya çağırdı.
Kararlar karşısında ülkenin iç savaşa sürüklenmesi endişesini aktaran Dali, silahlı kuvvetlerden, "anayasayı, anayasal kurumları korumak ve demokrasinin sürdürülmesi için hareketsiz kalmasını" talep etti.
Dali, Cumhurbaşkanı'nın adımlarının anayasaya aykırı olduğunu belirterek, devletin tüm unsurlarını anayasaya uygun davranmaya davet etti.
Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi de Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağırarak, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın bir darbe niteliği taşıdığını belirtmişti.
ASKERLER, GANNUŞİ VE BERABERİNDEKİ MİLLETVEKİLLERİNİ PARLAMENTOYA ALMADI
Tunus parlamentosunda bulunan askerler, Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi ve beraberindeki bir grup milletvekilinin içeri girmesine izin vermedi.
Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi Lideri Gannuşi, Cumhurbaşkanı Kays Said'in Meclisin yetkilerini dondurma ve parlamento üyelerinin dokunulmazlıklarını askıya alma kararını duyurmasının ardından Meclis binasına geldi.
Yardımcısı ile diğer bir grup milletvekilinin eşliğinde Meclis kapısına gelen Gannuşi, kapıdaki askerlerden içeri girmelerine müsaade edilmesini istedi. Ancak Meclis kapısındaki askerler, Gannuşi ve beraberindeki milletvekillerine Cumhurbaşkanlığından aldıkları talimatlar dolayısıyla girişlerine izin veremeyeceklerini iletti.
Askerlerle burada kısa bir diyalog yaşayan Gannuşi, Meclise giriş yapmalarının engellenmesini kınadı ve tüm milletvekillerine sorumluluklarını yerine getirmeleri ve yetkilerini kullanmaları çağrısında bulundu.
Tunus halkının özgürlükleri elinden alınarak saldırıya maruz kaldığını söyleyen Gannuşi, "Tunus halkı tiranlık dönemlerine dönmeyi kabul etmeyecektir. Özgürlük tehlike altında olduğu müddetçe yaşamanın bir kıymeti yoktur." dedi.
Gannuşi, askerlerce kapatılan Meclis binasının önünden Tunuslulara ve orduya Cumhurbaşkanı Said'in kararlarına karşı durma çağrısı yaptı.
ESKİ TUNUS CUMHURBAŞKANI MERZUKİ'DEN 'TÜRKİYE' ÖRNEĞİ
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in aldığı kararların "darbe" olduğunu söyledi.
Merzuki, sosyal paylaşım sitesi Facebook hesabından yayımladığı görüntülü mesajında, Said'in dün gece geç saatlerde aldığı kararlara işaret ederek, "Bu gece yaşananlar bir darbe ve anayasa ihlalidir." ifadesine yer verdi.
"Said, yemin ettiği anayasayı çiğnedi ve tüm yetkileri kendisine verdi ve kendisini yürütme organının başı (Başbakan) ve başyargıç olarak addetti" ifadesini kullanan Merzuki, darbe başarılı olursa ülkenin ekonomi ve sağlık açısından çok daha kötü bir duruma geleceği uyarısında bulundu.
Merzuki ayrıca Cumhurbaşkanı Said'i, "Tunus'un en büyük problemi" olarak nitelendirdi.
Öte yandan Merzuki, Al Arabi kanalına yaptığı açıklamada da Türkiye'de yaşanan darbe girişimine işaret ederek, Türk halkının bu girişimi başarısızlığa uğrattığını hatırlattı.
Merzuki, "Biz de Türk halkı gibi bu darbeyi başarısızlığa uğratabiliriz. Türk halkı çok daha büyük bir darbe girişimini başarısızlıkla sonuçlandırdı." ifadesini kullandı.
LİBYA'DAN TUNUS CUMHURBAŞKANI SAİD'İN KARARLARINA TEPKİ
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said'in meclisin çalışmalarını dondurma ve başbakanı görevden alma kararlarına tepki gösterdi.
Mişri, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, "Seçilmiş organlara yönelik darbeleri ve demokratik yolların feshedilmesini reddediyoruz." ifadelerini kullandı.
Libya'da ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter'in yönetimi ele geçirmek için darbe girişiminde bulunmasını, "14 Şubat 2014 Hafter darbesi" ifadesiyle hatırlatan Mişri, Tunus'taki gelişmeyi bununla kıyaslayarak, "25 Temmuz 2021 Kays darbesi" nitelendirmesini yaptı.
Mişri, açıklamasının devamında, "Bu gece düne ne kadar benziyor." değerlendirmesinde bulundu.
ARAP BAHARI'NIN BAŞLADIĞI YER
Tunus'ta Muhammed Buazizi adlı bir gencin, seyyar satıcılık yaptığı arabasına el konulması ve yetkililerce uğradığı kötü muamele nedeniyle 17 Aralık 2010'da kendini yakmasının ardından Tunuslular, kitleler halinde sokağa dökülmüştü. Tunus'u 24 yıldır demir yumrukla yöneten Zeynel Abidin Bin Ali'nin 14 Ocak 2011'de yakın ailesini de yanına alarak ülkeden kaçmasıyla, Arap Baharı'nın fitili ateşlenmişti.