Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ''Suriye'de rejim güçleri ve Şebbiha milislerinin sivil halka yönelik son günlerde daha da şiddetlenen saldırılarını ve bu bağlamda son olarak, Hama'nın Maarzaf köyüne bağlı el-Kubayr çiftliğinde dün gerçekleştirdikleri katliam sonucunda, aralarında çok sayıda çocuk ve kadının da yer aldığı belirtilen 102 masum sivilin katledilmesini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Hule'de 25 Mayıs günü gerçekleştirilen kanlı katliamın yüreklerdeki sızısı daha dinmeden, bu defa, 1982'de yaşanan ve on binlerce insanın ayrım gözetilmeksizin katliyle insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Hama katliamının 30. yıl dönümünde, aynı şehirde meydana gelen bu korkunç olayda hayatlarını kaybeden Suriyeli kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz'' denildi.
Açıklamada, insanlık vicdanında yeni bir yara açan son katliamla, rejimin Suriye halkını çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan topyekun hedef aldığı ve insanlık suçu işlediğinin bir kez daha gözler önüne serildiği belirtilerek, ''Sivil halka karşı toplu katliama girişenlerin işledikleri suçlar cezasız kalamaz. Bu gidişe dur demek, uluslararası toplumun ortak vicdani sorumluluğudur. Suriye'de halkın maruz kaldığı şiddetin ulaştığı boyutlar, halkın meşru talepleri doğrultusunda demokrasiye geçiş sürecinin bir an önce başlatılması zaruretini daha da artırmaktadır.
Nitekim, Terörizmle Mücadele Küresel Forumu çerçevesinde 6 Haziran 2012 tarihinde İstanbul'da bir araya gelen uluslararası toplumun önde gelen temsilcileri de Suriye'deki gelişmeler karşısında, Suriye halkına daha fazla destek sağlamak için ilave adımları ve Esed sonrası demokratik bir Suriye'ye doğru etkin ve muteber bir geçiş sürecinin koordinasyonunu ele almışlardır'' ifadesine yer verildi.
Açıklamada, Türkiye'nin, Suriye rejiminin zulmünün daha fazla masum hayata mal olmadan sona erdirilmesi hedefi doğrultusunda uluslararası toplum ve Suriye halkıyla dayanışma içinde çalışmalarını sürdüreceği kaydedildi.