Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Türkiye samimi bir şekilde adımlar atmaktadır ve atmaya da devam edecektir. Aynı adımları dostumuz, komşumuz Yunanistan’dan da özellikle Batı Trakya’daki Türk azınlıklara yönelik atmasını bekliyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğılu, Yunan mevkidaşı Evangelos Venizelos ile görüştükten sonra her iki ülkenin heyetleri bir araya geldi. Daha sonra iki bakan ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, görüşmede bölgedeki gelişmeleri, terör, Irak ve Suriye’deki gelişmeleri ele aldıklarını söyleyerek, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği toplantısının Yunanistan’da yapılacağını hatırlattı. Çavuşoğlu, “2013 yılında ikili ticaretimiz 5.7 milyar dolara ulaşmıştır. Ülkemizdeki doğrudan Yunan yatırım miktarı ise 6,7 milyar dolar civarıdır. Karşılıklı ticareti 10 milyar dolara çıkarma konusunda kararlılığımız mevcuttur” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu şunları kaydetti:
“Kıbrıs sorununun çözümü Doğu Akdeniz’de sadece Türk-Yunan ilişkilerini ya da iki halkın ilişkilerini etkilemeyecek, aynı zamanda bölgenin istikrarı ve güvenliğini etkileyecek önemli bir adım olacaktır ve katkı sağlayacaktır. Bu çerçevede değerli meslektaşım Venizelos ile samimi bir görüş alışverişinde bulunduk.”
İki ülke arasında dostluk köprüsü diye adlandırılan azınlıkların daha müreffeh ve mutlu hayat sürdürmelerinin arzuları olduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye’deki azınlıklara yönelik adımlar sadece Yunanistan tarafından değil, tüm Avrupa Birliği ve dünya ülkeleri tarafından takip edilmektedir. Türkiye samimi bir şekilde adımlar atmaktadır ve atmaya da devam edecektir. Aynı adımları dostumuz, komşumuz Yunanistan’dan da özellikle Batı Trakya’daki Türk azınlıklara yönelik atmasını bekliyoruz” dedi.
Kıbrıs’ta Rum tarafının masadan çekildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, “En zor şartlar altında bile aslında müzakereler devam etmiştir. Müzakerelerin tekrar başlamasını arzu ediyoruz. Kıbrıs etrafındaki Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz rezervleri üzerinde Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğunu uluslararası örgütler de, Türkiye de, Yunanistan da, hatta Güney Kıbrıs Rum Kesimi de inkar etmiyor. İki halkın haklarını koruyacak şekilde bir anlayışın, çözümün olması bizim de arzumuzdur. Bu konudaki çabalarımız devam edecektir” diye konuştu.
KONUK BAKAN
Venizelos ise, Kıbrıs sorununun çözülmesine işaret ederek, “Yunanistan AB’ye üye olarak ve AB’ye katılımını ifade eden ülke olarak, Türkiye’nin AB’ye yönelimini her zaman desteklemiştir. Bu Kıbrıs sorununun çözümü ile doğrudan bağlantılıdır. İki cemaat arasındaki Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmelerin başlatılmasını bizde destekliyoruz. Bunların Birleşmiş Milletler’in kararları çerçevesinde olması gerekiyor. 1977, 1979 kararları ile AB yönelimi çerçevesinde olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Görüşmelerin kesilmesine yönelik olarak Venizelos, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’deki egemenlik haklarına müdahale edildi. Bizim ülkemizin de görüşmelerin tekrardan başlaması için çaba göstermemiz gerekiyor. Kıbrıs sorununun çözümü ekonomi, enerji, dış politika alanında başka adımları atmamıza neden olacak” dedi.
İki bakan açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Venizelos, Çavuşoğlu’nun özel şirket kurulması önerisine ilişkin olarak, “Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti milli egemenliğe ve milli halklara sahiptir. Deniz hukuku çerçevesinde deniz altındaki zenginlikler bu devlete aittir. Bu devlet bu kaynakların değerlendirilmesine tüm Kıbrıs vatandaşları için işletilmesini üstlenir. Eşitlik ve denge çerçevesinde gerçekleştirilir. Kıbrıs’ta çözüm olması halinde federasyon olacak, bir anayasa olacak” diye konuştu.
AKDENİZ’DEKİ ÇALIŞMALAR VE ATİNA’YA CAMİ KONUSU
Barbaros gemisinin Kıbrıs’a gönderilmesine dair soru üzerine Bakan Çavuşoğlu, “Bugüne kadar Kıbrıs Rum Yönetimi’nin aktivitelerine baktığımız zaman, tek taraflı sondaj çalışmalarına baktığımız zaman, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarının yok sayıldığı anlaşılıyor. Sondaj çalışmaları iyi niyetli değil. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti böyle bir talepte bulundu. Biz de Barbaros Hayrettin Paşa’yı gönderdik. Bu bölgede Türkiye’nin illegal talebi yoktur” yanıtını verdi.
Venizelos ise Kıbrıs’ta vatandaşlarının haklarının ve beklentilerinin garanti altında olduğunu söyleyerek, egemen olan kanunlar çerçevesinde hakların teminat altına alındığını kaydetti. Yunanistan’daki Türk azınlıklarının haklarına ilişkin olarak Venizelos, “Yunan vatandaşı veya yabancı ülke vatandaşı Müslümanların dini özgürlüklerine saygı duymalıyız. Biz Atina’da kamu harcamalarıyla cami yapılmasına karar verdik. Bu bizim din özgürlüğü kapsamında görevimizdir” dedi.
Batı Trakya’daki Türkler konusunda Venizelos, “Lozan Anlaşması çerçevesinde sorumluluğumuz değil, görevimizdir. Tabi olduğumuz uluslararası anlaşmalar çerçevesinde insanların tercihlerine saygılı olmalıyız. Azınlık haklarına saygı gösterilmesi için hükümet olarak her türlü gayreti gösteriyoruz. Azınlık haklarında sonucu görmek gerekiyor. Bu çerçevede Papa’nın Patrikhane’ye ziyareti, Patrikhane’nin önemini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Mısır, Yunanistan, İsrail ile üçlü görüşmeye dair Çavuşoğlu, ülkelerin bağımsız olduğunu ve işbirliği yapabileceklerini kaydetti. Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin içinde olmadığı hiçbir kısıtlama geçerli değildir. Bu sadece bölgede gerginliği tırmandırır. O nedenle komşumuz ve dostumuz Yunanistan ve diğer ülkelerden bu hususu dikkate almaları konusunda çağrıda bulunuyoruz. Bizim arzumuz bölgede gerilimi tırmandıracak adımlardan kaçınmamızdır” dedi.