Bu eğitim yılı 4+4+4 12 yıllık zorunlu eğitim ile başladı. Gelecek eğitim yılı liseye geçiş sistemi 4. kez değişiyor. Bu değişiklikler ne ilk ne de son. Siyasi beklenti ve kaygılarla yap boza dönen eğitim sisteminin kurbanı ise hep öğrenciler.İşte son 11 yılda değişenler:
ÜNİVERSİTEYE KATSAYI FARKI DAHA DA ARTIRILDI (2003)
28 Şubat kararlarından iki yıl sonra uygulanmaya başlayan farklı katsayı yıllarca siyasi bir çekişmenin sembolü oldu. YÖK , 1999’da üniversiteye girişte kullanılacak ortaöğrenim başarı puanı ile çarpılacak katsayıyı, öğrencilerin alanları dışındaki yüksek öğretim branşlarını seçmeleri durumunda 0,2, alanları içindeki lisans programlarını yazmaları durumunda 0,5 olarak belirlendi. Bu oranlar 2003 yılında 0,3 ve 0,8 biçiminde düzenlenerek katsayı farkı daha da artırıldı.
Bu durumdan en çok mağdur olanlar imam hatip liseleri de dahil meslek liseleri oldu. Bu uygulamayla dört yıllık lisans bölümlerinin pek çoğuna meslek liselilerin girmesi imkansız hale geldi. Amacın mesleki eğitimi özendirmek olduğu belirtildi. Ancak meslek dersleri dışındaki müfredatı da genel liselere yaklaştırılan imam-hatip lisesi mezunlarının alan dışı yüksek öğretim kurumlarına girişini zorlaştırmak istendiği herkes tarafından biliniyordu.
MÜFREDAT DEĞİŞTİ (2004)
Önce 2004’te 6 ilde 100 okulda başlatılan pilot uygulamayla ilköğretim müfredatında köklü bir yenilik yapıldı. Öğrenci merkezli eğitim modeli uygulanmaya başlandı. 2005’de bu model tüm Türkiye’de uygulanmaya başlandı. Yeni müfredat programıyla katı davranışçı programdan zihinsel, yapılandırıcı bir yaklaşıma geçildi. Sadece öğretim değil, eğitim de vurgulandı. Eleştirel düşünme, problem çözme, yaratıcı düşünme gibi beceriler kazandırılması hedeflendi. Amaç öğrenciyi ezbercilikten kurtarmaktı. İlkokul birinci sınıflar okuma-yazma öğrenirken önce cümlelerle değil seslerle tanıştı. Alfabede ilk ‘a’ yerine ‘e’ harfiyle tanıştılar. Fişler tarihe karıştı.
ÜÇ YILLIK LİSE EĞİTİMİ 4 YILA ÇIKTI (2005)
Üç yıl olan lise eğitimi dört yıla çıkarıldı. Ayrıca lise birinci sınıfta meslek liseleri ile genel liselerin ders programları ortak yapıldı. Genel liselerin birinci sınıfında verilen derslerin yanı sıra meslek tanıtımı, yönlendirme ve ortak beceriler ile bilgisayar dersleri de lise 1 müfredatına eklendi. Lise 1’i bitiren öğrenciye, meslek lisesinden genel liseye, genel liseden meslek lisesine geçiş hakkı tanındı. Ancak Lise 1. sınıfta verilecek mesleki eğitim söylendiği gibi olmadı. Bugün hala lise birinci sınıfta sağlıklı bir mesleki bilgilendirme yapılmıyor.
LGS GİTTİ OKS GELDİ (2005)
Liselere Giriş Sınavı (LGS) yerine Ortaöğretim Kurumları Sınavı (OKS) getirildi. Bu sınav, önceki yıllarda olduğu gibi öğrencilerin 3 yıllık ortaöğrenim sonunda tek bir sınava girmelerini düzenliyordu. Ancak sınav içeriği, müfredatı ve katsayıları açısından farklılıklar taşıyordu. İlk OKS 2006 yılında yapıldı.
OKS YERİNE ÜÇ AŞAMALI SBS (2007)
Dönemin Bakanı Hüseyin Çelik, Ekim 2007’de ise tek sınavın kaldırılmasına karar verildiğini açıkladı. Artık üç sınav yapılacaktı. 6,7,8. sınıflarda Seviye Belirleme Sınavı(SBS) yapılacak, bu sınavların yanı sıra yıl sonu başarı notu ve davranış notunun da liseye geçişte etki etmesine karar verildi. Değişiklikteki gerekçe öğrencilerin üç yıllık birikimlerini tek sınav ile ölçmenin doğru olmamasıydı. Ayrıca MEB, sınavı üç sınıfa yayarak dershaneye olan ihtiyacın azalacağı görüşündeydi. Son OKS 2008’de yapılırken, o yıl 6. ve 7. sınıfa başlayanlar da SBS’ye girdi bile. Ancak bakanlığın öngördüğü gibi olmadı, sınav 6. sınıftan başladığı için dershaneye başlama sınıfı 4’e kadar düştü.
ORTAÖĞRETİMDE ÜÇ AŞAMALI KALKTI YENİDEN TEK SINAV (2010)
6,7 ve8. sınıfta uygulanan üç SBS’li sistemin üzerinden üç yıl geçmişti ki, bu kez dönemin Bakanı Nimet Çubukçu tarafından kaldırıldı. Yeniden tek sınava dönüldü.Öğrenciler bir tek sekizinci sınıfta SBS’ye girecekti. Bakan Çubukçu, üç yıl önce dershaneye bağımlılığı azaltacağı söylenerek getirilen sistemin okul dışı kaynaklara yönelimi artırdığına, okulun eğitim sistemindeki merkeziliğini kaybetmesine yol açtığına ve çocukların sosyo-psikolojik gelişimlerini olumsuz etkilediğine yönelik kamuoyunda uzlaşı olduğunu söyledi.
ÜNİVERSİTE SINAV SİSTEMİ YENİDEN İKİ AŞAMALI OLDU (2009)
Üniversiteye girişte uygulanan ÖSS’nin değiştirilmesine karar verildi. 1999’dan önce uygulanan sistem gibi yeniden iki aşamalı sınava geçildi. Yeni sınavların adı Yükseköğretime Geçiş sınavı (YGS), Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) oldu. LYS’nin ise 5 ayrı testten oluşması ve 5 oturumda yapılmasına karar verildi. Ayrıca puan türleri de değişti. Sözel, sayısal ve eşit ağırlıklı puan türlerinde, birden çok puan türleri oluşturuldu. Böylece yükseköğretime daha nitelikli öğrenci akışı sağlaması amaçlandı.
YILAN HİKAYESİNE DÖNEN ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE KATSAYI KALDIRILDI (2009)
Prof. Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Başkanlığı’na atanmasının ardından YÖK, yıllardır süren üniveriste girişte uygulanan farklı katsayı uygulamasını kaldırmak için de çalışmalara başladı. Temmuz 2009’da bütün mezunların ortaöğrenim başarı puanının 0,15 olarak belirlenen tek katsayıyla çarpılmasını kararlaştırdı. Danıştay 8. Daire’si ‘farklı statüde bulunan öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesinin anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğuna’ karar verdi. YÖK’ün itirazı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca reddedildi. Bu kez YÖK, Aralık 2009’da, Danıştay kararının gereğini yerine getirmek üzere yeniden farklı bir katsayı tespit etti, ancak makası olabildiğince daralttı. Karara göre, ortaöğrenim başarı puanı alan dışını seçen adaylarda 0,13, kendi alanını seçen adaylarda 0,15 katsayısıyla çarpılacaktı. YÖK’ün katsayı makasını daraltan bu kararına bir öğrenci itiraz etti. İstanbul Barosu da, “yargı kararının yerine getirilmediği” gerekçesiyle yeni bir başvuru yaptı. Başvuruları inceleyen Danıştay 8. Daire, Şubat 2010’da, yürürlüğü durdurdu. YÖK’ün itirazı işe yaramadı. Bunun üzerine Mart 2010’da katsayı farkını biraz daha arttırarak alan dışını seçenler için 0,12, kendi alanlarını seçenler için 0,15 olarak belirledi. 2010’da sınav bu katsayılarla yapıldı.
KATSAYI YENİDEN KALKTI (2011)
YÖK, yeniden katsayı farkını kaldırmak için yeniden harekete geçti. Kasım 2011’de farklı katsayı uygulaması ikinci kez kaldırıldı ve her aday için 0,12 olarak belirlendi.2012’deki sınavda farklı katsayı uygulaması yoktu. 13 yıldır uygulanan katsayı böylece tarihe karıştı.
DÜZ LİSELER ANADOLU LİSESİ OLACAK (2010)
2010 yılında düz lise olarak bilinen genel liselerin Anadolu lisesine dönüştürülmesine başlandı. Söylendiği gibi 2013-2014 yılına kadar dönüşüm tamamlandı. Türkiye genelindeki 1953 genel lise anadolu lisesirne dönüytürüldü. Genel liseler tarihe karıştı. Artık meslek ve anadolu liseleri olmak üzere iki tip lise var.
4+4+4 KESİNTİLİ 12 YILLIK EĞİTİM (2012)
MEB, 5+3 şeklinde uygulanan 8 yıllık kesintisiz eğitimi 4+4+4 şekyinde 12 yıllık zorunlu eğitime çevirdi. Sistemle okula başlama yaşından eğitim süresine kadar sil baştan değiştirdi. Yeni sistemle ilkokul 5 yıldan 4 yıla düşerken, ortaokul kavramı yeniden geldi. Kapatılan imam hatip ortaokulları da böylece geri geldi. Zorunlu okula başlama yaşı 5.5 yaşa (ay), düşürülürken isteğe bağlı olarak okula başlama yaşı da 5 (60 ay) oldu. Haftalık ders saatleri değişirken, ortaokul ve lisedeki seçmeli dersler artırıldı. Hz. Muhammed’in Hayatı, Temel Dini Bilgiler, Kuranı Kerim, Yaşayan Diller ve Lehçeler gibi dersler de konuldu. Yeni sistemede hemen geçilmesi pek çok sorunu da beraberinde getirdi. Okula başlama yaşının düşmesiyle sınıf mevcutları özelilkle sosyal ekonomik seviyesi düşük bölgelerde arttı. Okullar ilkokul, ortaokul, imam hatip ortaokulu olarak dönüştürüldü, dönüşümler hala kimi yerlerde sancılı devam ediyor. 60-66 aylık çocuklar okullarda büyük sorunlar yaşadı. Kimi okuma yazmaya geçemedi kimi okuldan soğudu. Bakanlık şimdi özelikle küçük çocuklar için sistemde kendi tabiriyle ‘rehabilitasyon’a gidiyor.
TEK SBS YERİNE YİNE BİR ÇOK SINAV (2012)
Önceki Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, aylar önce SBS’nin kaldırılacağını açıkladı. Onun ardından gelen Nabi Avcı bu açıklamayı defalarca yineledi. 2014 yılında SBS yapılmayacak. Bakan Avcı, okullarda yapılan sınavların bazılarını merkezi olarak Bakanlığın yapacağını, not havuzunun oluşturulacağını ve bunların da okullara girişlerde kullanılacağını söylediği bir sistem üzerinde çalıştıklarını söylüyor . Ancak yeni sistem henüz açıklanmadı. Kesin olan artık tek sınava göre okula yerleştirme olmayacak. Sınav sayısı daha fazla olarak ve test yerine açık uçlu sorular sorulacak.
DERSHANELER KALDIRILACAK (2012)
Dershanelerin kaldırılacağını ilk kez Başbakan Erdoğan dile getirdi. Sonra dershanelerin özel okula dönüştürülebileceği söylendi. Ocak 2013’te dershanelerle ilgili yol haritasının açıklanacağı belirtiliyordu ancak kapatılacağı söylense de hala nasıl olacağı noktasında somut bir çalışma açıklanmış değil. Yaklaşık 4 bin dershaneden özel okula dönüşebilecek olanların sayısı ise sadece 263.
11 YILDA 5 BAKAN
AKP’nin iktidar olması sonra Milli Eğitim Bakanı olarak görev yapan isimler de sık sık değişti:
Erkan Mumcu, Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu, Ömer Dinçer, Nabi Avcı.
2002 ÖNCESİNDE 3 TEMEL DEĞİŞİKLİK
Son 16 yılda eğitim sisteminde irili ufaklı onlarca değişiklik yapıldı. Eğitimdeki temel değişikliklerden biri 1997 yılında beş yıllık ilkokul eğitiminin sekiz yıllık ve kesintisiz olmasıyla yaşandı. 1997-1998 eğitim-öğretim yılında, Anadolu ve fen liselerine giriş sınavının ismi de ‘Liselere Geçiş Sınavı’ (LGS) olarak değiştirildi. 1999 yılında da üniversiteye giriş sisteminde büyük bir değişikliğe gidildi. ÖSS ve ÖYS olmak üzere iki basamaklı olan üniversite giriş sınavı tek basamağa indirildi. Sınava da Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) dendi. Sınav sisteminin yanı sıra üniversitelerde bölümlerin öğrenci aldığı programlar değişti. Liselerde Türkçe Sosyal öğrencilerinin üniversitede seçeceği pek çok bölüm Türkçe Matematik alanına geçirildi. Yıllar yılı büyük sorun ve tartışma yaratan katsayı uygulaması da 1999’da başladı.