Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni ortaöğretim modeline yönelik akademisyenlerden öğretmenlere, okul yöneticileri ve öğrencilere kadar tüm ilgililerin görüşünün alındığını belirterek "Biz bunu toplumla paylaştık, şimdi de geri bildirim alıyoruz. Gelen geri bildirimlerden yapıcı eleştiriler var. Biz bu yapıcı eleştirileri dikkate almayacak mıyız, tabii ki alacağız." dedi.
Bakan Selçuk, CNN Türk'teki 5N1K programında liselerdeki yeni modele ilişkin detayları anlattı, değerlendirmelerde bulundu. Ortaöğretim modeliyle tek başına bir şeyi değiştirmeyi hedeflemediklerini, zamanın ruhunu ve değişen ihtiyaçları dikkate aldıklarını aktaran Selçuk, "Matematik seçmeli ders oluyor" şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Selçuk, yeni modelle liselerde matematik dersinin dağılımına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Burada bir matematik problemi yok, tartışma kültürü sorunu var. Ortaöğretim sisteminde halihazırda matematik 9. ve 10. sınıflarda zorunlu, 11 ve 12'nci sınıfta ise seçmeli. Şu andaki durum bu. Biz diyoruz ki matematik çok önemlidir. Dolayısıyla sadece 9 ve 10'uncu sınıfta zorunluluk yetmez, 11'inci sınıf da zorunlu olsun. Yeni model bunu getiriyor. Tartışmaya bakarsanız, 'Matematiği seçmeli yaptılar.' diyorlar. Biz 9, 10 ve 11'inci sınıfta zorunlu yapıyoruz. Hatta 12'nci sınıfta ister akıllı şehirler ister davranışsal ekonomi her ne olursa olsun bütün bu disiplinler üstü derslerin hepsinin içinde matematik var. 12'de de matematik var ve hayattaki uygulaması olarak var. Yani teorik olarak görüyor zaten öğrenciler ama peki bir de hayat sahnesinde nasıl bir karşılığa sahip. Günlük olaylardan, eşyalardan, şehirlerden, araçlardan yola çıkarak matematik onun içinde 'nasıl kullanılıyor'u görüyorlar."
"Bir bakanlığın yaptığı 100 şeyin 100'ü de kötü olmaz"
Toplumun bir tartışmayı veriye dayalı olarak yürütmesi gerektiğini belirten Selçuk, "Lisede 9 ve 10'da şimdi zorunlu, biz buna bir de 11'i getirdik yani daha iyi bir hale getirdik. Fakat tam tersi bir tartışma yürüyor. Tartışmayı yürüten binlerce kişi hiçbir şekilde şunu akıl etmiyor; Milli Eğitim Bakanlığının sitesinde bu ders çizelgesi duruyor. Bir bakalım, acaba tartışma doğru mu değil mi? Acaba burada söylenenler doğru mu?" şeklinde konuştu.
Bu çizelgeyi görüp hala aynı şekilde tartışma yürütülüyorsa burada niyetin sorgulanması gerektiğinin altını çizen Bakan Selçuk, şöyle devam etti:
"Bir bakanlığın yaptığı 100 şeyin 100'ü de kötü olmaz. Bu doğru bir bakış açısı değil. Bazıları daha avantajlıdır, bazılarının biraz dezavantajı yüksektir. Biz avantajı yüksek olanları seçiyoruz. Bizim yaptığımızın da 100'de 100 doğru olması mümkün değil ama akademisyenlerle, yüzlerce, binlerce öğretmenimizle, okul yöneticilerimizle, il müdürlerimizle, ilçe yöneticilerimizle, öğrencilerle çalışıyoruz. Diyoruz ki 'Biz böyle bir şey yapıyoruz, ne dersiniz, bizi eleştirin.' Kaldı ki biz bunu toplumla paylaştık, şimdi de geri bildirim alıyoruz. Gelen geri bildirimlerden yapıcı eleştiriler var. Biz bu yapıcı eleştirileri dikkate almayacak mıyız, tabii ki alacağız."
Sunucunun "Kanun değil nihayetinde" yorumu üzerine, "Tabii ki değiştirilir" değerlendirmesini yapan Selçuk, "Zaten bunun altyapısı kurulsun, bu değişiklikler içselleştirilsin, küçük simülasyonlarda, pilotlamalarda biz hatamızı, eksiğimizi görelim diye hemen eylül ayında başlatmıyoruz. Bunu 4-5 seneye yayıyoruz." dedi.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, bu noktada altyapının kurulmasının, hazırlıkların yapılmasının önemine dikkati çekerek "Uygulamada hayata geçirilemeyen birtakım hususlar sanki metodun kusuruymuş gibi algılanır. Dolayısıyla yöntemde bir sıkıntı olmayabilir, uygulayıcıların becerisini artırırsak o zaman yöntemin gerçekten sıkıntılı olup olmadığını anlarız." ifadelerini kullandı.