Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkçede yaşanan sorunlara rağmen karamsar olmayı gerektiren bir durum olmadığını belirterek, Dilde devrim olmayacağını düşünüyorum. Dil bir evrimleşme, gelişme süreci içindedir dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Türkçe'deki Bozulma ve Yabancılaşmanın Araştırılması, Türkçenin Korunması ve Geliştirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun raporu üzerinde konuşan Günay, çok sayıda kitle iletişim kanalında çalışanların ciddi bir dil eğitiminden geçirilmeden istihdam edildiğini belirterek, bunun da dilde savrulmaya ve özensizliğe neden olabildiğini söyledi. Günay, iletişim araçlarında çalışanların dil eğitiminden geçirilmesi gereğini vurguladı.
Ticari alanda da ciddi bir dil bozulması yaşandığına işaret eden Günay, Bunu, batı ülkelerinde bizde olduğu kadar görmüyorsunuz. Turizmde, ciddi biçimde Türkçeden kopukluk, turizm alanında biraz da dışarıya hitap etmekten kaynaklanan durum nedeniyle bir özensizlik var. Ama bir karamsarlığa kapılmamamız gerektiğini de altını çizmek istiyorum diye konuştu.
Türkçenin, yaşanan sorunlara rağmen tarihi boyunca olmadığı kadar, büyük bir yaygınlık içinde kullanıldığına dikkati çeken Günay, TÜRKSOY ile Türk dili
konuşan devlet ve topluluklarda, bu alanda birliktelik sağlanmaya çalışıldığını
anlattı. Geçmiş yıllarda ben de kaygıyla izliyordum; TÜRKSOY toplantılarında yaygın dil ve ortak anlaşma dili olarak Rusça kullanılıyordu diyen Günay, son resmi toplantıda, bütün temsilcilerin yapabildikleri kadar kendi Türkçeleriyle birbirini anlamaya çalıştığını söyledi. Günay, Belki Türkçe, başlangıcından beri ilk defa bu kadar Türkçe yayınla karşı karşıyadır. Sıkıntı var ama olumlu gelişmeler de var görüşünü ifade etti.
İNKILAP 12 EYLÜL'Ü HATIRLATIYOR
Rapordaki, Türk İnkılabı ifadesine işaret eden Günay, İnkılap sözcüğü, bana 12 Eylül dönemini hatırlatıyor. 'Devrim denmesin' diye dayatılmış bir isim gibi.... Evet, Türkiye'de, harf devrimi yaşandı. Dilde devrim olmayacağını düşünüyorum. Dil bir evrimleşme, gelişme süreci içindedir. Dilde sadeleştirmede aşırıya kaçmamak kadar, eskiye dönüş gayreti de çok doğru değil dedi.
Goethe ve Cervantes Enstitüsü gibi Türkçe öğretimi ve Türk kültürünün yaygınlaşmasına fırsat verecek bir enstitü çalışması içinde olduklarını bildiren
Günay, bu amaçla Ankara'da özel bir mekanı restore ederek, Yunus Emre
Enstitüsü adı altında 2009'da faaliyete geçireceklerini söyledi.
Geçen yıllarda başlayan Türk Edebiyatını Dışa Açma Projesi kapsamında bugüne kadar, 400'e yakın Türkçeden yabancı dile çevrilme talebi gelen esere destek verildiğini belirten Günay, bunun 180'inin Frankfurt Kitap Fuarında okurlarla buluşacağını anlattı.
Bakanlığın diğer yayın ve etkinlikleri hakkında da bilgi veren Günay, Evet, dilde bir sıkıntı var ama korkulacak bir şey yok. Elbette, kamunun bundaki rolü çok önemlidir. Ben, devletin İddaa'ya izin vermesini çok yadırgamıştım. Devlet, dilin yanlış kullanımına yol açmamalı diye konuştu.
KÜRTÇE YOK SAYILIYOR
DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, TRT'de, farklı dillerde yayın yapılmaya başlandığını hatırlatarak, Ne çelişkidir ki TRT'de Kürtçe yayınlar yapılıyor, Kürtçe bilen eleman alınıyor, ancak Kürtçe yok sayılıyor dedi.
Diyarbakır Sur Belediye Başkanı hakkında idari ve adli soruşturma açıldığını belirten Buldan, Suçları neydi? Yolsuzluk mu kaçakçılık mı yaptılar? Rüşvet mi aldılar? Hayır... Dil sorunundan dolayı görevden alındılar. Dili bir baskı aracı olarak görürseniz, varacağınız nokta burasıdır görüşünü ileri sürdü.
Ak Parti Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu da Türkçenin eğitim kurumlarında çocuklara ve gençlere iyi öğretilmediğini öne sürerek, Bu nedenle tarihten, kültürümüzden, medeniyetimizden habersiz bir nesil yetişmektedir dedi.
Konuşmaların ardından Komisyon Raporu üzerindeki görüşmeler tamamlandı.