Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, konuya ilişkin yayımladığı genelgede, ölçme ve değerlendirme konusuna değinerek, buna yönelik uygulamaların "performansı çok yönlü açığa çıkaran uygulamalar olması gerektiğini" ifade etti.
Öğretim programlarında, "öğrencilerin başarıları hakkında yargıya varılması amacıyla yapılan 'değer biçmeye' dayalı ölçme ve değerlendirme uygulamalarını , öğrencilerin kazanımlarına ulaşma seviyelerini doğru ölçeceknitelikte hazırlanmasının öneminin anlatıldığını" vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Ancak öğretim programlarının yaklaşımıyla örtüşmeyen, öğrencinin bilgisinin ölçülmesine ağırlık vererek tek yönlü ölçüm yapan, ilgili sınıf düzeyinin kazanımlarıyla ilişkisiz madde kökleriyle oluşturulan, öğretim programlarıyla çelişen, geçerliliği düşük başarı değerlendirme sınavlarının önceki yıllardaki uygulamalarının öğrenci ve veliler üzerinde farklı sıkıntılara yol açtığı, il düzeyinde düzenlenen ve merkezi olmayan bu sınavların öğrenci ve velileri yanlış yönlendirdiği yönünde Bakanlığımıza bilgiler ulaşmaktadır.
12 Kasım 2007 tarihli genelgeyle Seviye Belirleme Sınavları'nın bir yarışma ve sıralama amacına yönelik olmayan ve öğretim programlarında hedeflenen kazanımları elde etme seviyesinin ölçülmesine yönelik sorularla yapılacağı ifade edilmiş ve yenilenen öğretim programlarının felsefesini yansıtacak soruların her yıl yürürlükte olan öğretim programlarındaki kazanımlardan yola çıkılarak yapılacağı belirtilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği ve 26 Ekim 2007 tarihli Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Yönergesi hükümleri doğrultusunda Bakanlığımızca öğretim yılı sonunda merkezi düzeyde Seviye Belirleme Sınavları'nın yapılması ve okul düzeyinde de her dönem en az her dersten bir kez ortak sınavın düzenlenmesi nedeniyle okullarda yapılan her türlü başarı değerlendirme ve seviye tespit sınavlarının yapılmasının, öğretim programlarının varmak istediği amaca hizmet etmeyeceği değerlendirilmektedir."
Çelik, bu nedenle dönem içinde veya yıl sonunda il düzeyinde okullarda seviye tespit ve başarı değerlendirme sınavlarının yapılmaması talimatı verdi.
YARDIMCI DERS KAYNAKLARI
Çelik, genelgede, yardımcı ders kaynaklarının alınması konusunda velilere ve öğrencilere baskı yapılmamasını da istedi.
Öğretim programlarının ve materyallerin yenilendiğini, içeriklerin "gelişen dünyanın gereklerine göre oluşturulduğunu" kaydeden Çelik, bu doğrultuda yapılandırmacı anlayışı destekleyecek öğrenci ders ve çalışma kitapları hazırlandığını ifade etti. Bunun yanı sıra, "alternatif yöntem ve tekniklerle desteklenen öğretmen kılavuz kitapları ile öğrenci ders ve çalışma kitaplarının" tüm ilköğretim okullarına ücretsiz dağıtıldığını anımsatan Çelik, şunları kaydetti:
"Bu bağlamda Bakanlığımızın 2003-2004 öğretim yılından itibaren başlatılan ve velilerimizin okul masraflarını önemli ölçüde azaltan ücretsiz ders kitabı dağıtımı projesinin anlamını kaybettirecek, öğretim programları ile uyum içerisinde olmayan öğrenci ders kitaplarının dışında yardımcı ders aracı adı altında soru bankası, ünite dergisi, çalışma yaprakları gibi diğer yardımcı ders araçlarının aldırılması hususunda baskı ve yönlendirmenin yapılmaması, ayrıca konuyla ilgili eğitim aracının aldırılmasında Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği'nin 31. maddesine göre uygulama yapılması gerekmektedir.
Kaldı ki öğretim programları ve ders kitaplarının uygulamadaki etkinliliğinin artırılması amacıyla İlköğretim Genel Müdürlüğü ile Talim ve Terbiye Kurul Başkanlığının web sayfalarında öğretim programları ile ilgili her türlü kaynak, benzeri materyal ve ilgili bilgilere yer verilmiştir."
Çelik, Bakanlık tarafından resmi ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarına dağıtımı yapılan öğrenci ders kitaplarının dışında yardımcı ders aracı adı altındaki diğer yardımcı ders araçlarının velilere aldırılması konusunda baskı yapılmamasını, öğretmen ve yöneticilerin ilgili mevzuat hükümlerine ve emirlere uyması konusunda valiliklerin her türlü önlemi almasını istedi.