Yeni Anayasa Taslağı New York Columbia Üniversitesinin düzenlediği bir konfreransta masaya yatırıldı. Organizasyonu, ABD'de faaliyet gösteren ve Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Turkish Cultural Center tarafından yapılan konferansa, Türkiye'den davetli olarak AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, AKP Milletveklili Cüneyt Yüksel de konuşmacı olarak katıldı. Konferansın ikinci bölümünde ise konuşmacı olarak Columbia Üniversitesi Öğretim üyelerinden Alfred Stephan, Frankfurt Wolfgang Goethe Üniversitesi Anayasa Hukuku profösörü Andrew Arato, Paris Politika Bilimleri Araştırma profösörü Riva Kastoryano yer aldı. Yaklaşık 9 saat süren konferansta konuşmacılar, katılımcıların çeşitli sorularını da yanıtladı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, başta üniversitelerdeki türban tartışması olmak üzere gündemde olan çeşitli konulara ilişikin soruları da yanıtladı. Fırat, türbanlı öğrencilerin üniversitlere alınmaması ile ilgili akılların karışmaması gerektiğini belirterek, şu andaki yasalar çerçevesinde Üniversitelere "çırılçıplak" bile girelebileceğini söyledi.
Fırat, "Anayasa gayet açık, yasalarla her hangi sınırlama getirilmediği takdirde bırakın üniversitelere türbanla girmeyi, isteyen çırılçıplak bile girer" dedi. Fırat, rektörlerin türbanlı öğrencileri üniversitelere almamakla anayasayı ihlal ettiklerini belirterek, savcıları göreve çağırdı. Fırat, "Türkiye'de anayasayı ihlal eden iki bakan ve bir başbakan idam edildi. Rektörler anayasa'yı ihlal suçu işliyorlar, biz idamdan bahsetmiyoruz ama işlenen suç cezasız kalmamalı" diye konuştu. Fırat, tüm ihbarlara rağmen savcıların harekete geçip görevlerini yapmadıklarını belirterek, "Bu durum, Türkiye'nin henüz gelişmiş bir hukuk devleti olmadığını gösteriyor" dedi.
ANAYASAYI İHLAL EDİYORSUNUZ
Fırat, ileri sürülen "hukuki karmaşa" iddialarına da "Anayasada özgürlükler belirlenir, onun hangi şartlarda ya da hangi sınırlarda sınırlandırılacağı yine anayasanın içerisinde bellidir, ama sınırlandırmayı bir tek yol ile yapabilirsiniz, yasa ile yapabilirsiniz. Peki yasayı kim yapar ve o anayasa da şunu söylüyor, diyor ki TBMM, yasama gücü, yasa yapma yetkisine sahiptir. Temel görevi yasa yapmaktır. Yoksa rektörler, anayasa mahkemesi, cumhurbaşkanı her kim olursa olsun her ne güç olursa olsun yasa yapamaz, yasa yapmadığına göre siz anayasa mahkemesinin ya da bir mahkemenin kararına hatta kararında da değil, gerekçeli kararında geçen bir cümleye aften, 'başı örtülü insanlar üniversiteye giremez' dediğiniz andan itibaren anayasayı ihlal ediyorsunuz demektir. Anayasanın 14 maddesi çok açık çok net ilkokul çocuğunun anlayabileceği düzeyde" dedi.
REKTÖRLERİN YASA KOYMA YETKİSİ YOK
Fırat, YÖK başkanı ve çeşitli üniversitelerin rektörleri arasında başlayan tartışmayı değerlendirirken de, "Bireyin devletin yapısına ve haklarına yapacağı tecavüzün cezalandırılacağını ve aynı şekilde devlet görevlilerini bir kişinin hak ve özgürlüklerini kanunun belirlediğinden daha fazla bir şekilde sınırlamasının suç teşkil ettiğini ve Türk Ceza Kanunu'na göre cezalandırılması gerektiğini açık ve net bir şekilde yazıyor. Şimdi 13. madde orda, 14. madde burda, şimdi yasama meclisi tarafından konulan bir kıstlama yok ve siz birileri geldiği zaman diyorsunuz ki ben seni içeriye almayacağım, okuyamazsın sen , sen dekan olabilirsin ,profösör olabilirsin ,sen allemi cihan olabilirsin ama ,senin böle bir anayasa devletinde yani ,Türkiye Cumhuriyetinde böyle bir yasa koyma hakkın yok. Bunu yaptığın andan itibaren suç işlersin .''Efendim bana emir gelsin.'' Hayır ,kendileride o gün söylediler, kanunsuz emir tatbik edilmez. Kanunsuz emir tatbik ediyorlar , hiçbir yasa değişikliğine hiçbir tüzük değişikliğine gerek yok bu konuda '' diye yanıtladı.
CUMHURİYET SAVCILARI REKTÖRLER HAKINDA DERHAL VE DERHAL CEZAYİ İŞLEM YAPMAK ZORUNDADIR
HAKKI İHLAL EDİLENLERE ÖĞRENCİLERE MAHKEME YOLU DA AÇILIR
Fırat sözlerini şöyle sürdürdü, ''Şu ana kadar yapılmış olan şey anayasanın ihlalidir bana göre. Cumhuriyet savcıları derhal ve derhal sebep olanlar hakkında cezayı işlem yapmalıdır. İdare makamları bunu yapanlar hakkında, idarı ve disiplin işlemi yapmak durumundadır. Hukuk devleti bunu gerektirir ve yine bu şekilde hakkı ihlal edilenlerde, bu kişiler hakkında hukuk mahkemelerinde maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptirler kanun çıkarsılsın diyorlar haaa kanun çıkmaz çünkü hukukuda bilmiyorlar.'' dedi
İSTERSEM ÜNİVERSİTEYE ÇIRILÇIPLAK SOYUNUR VE GİRERİM
Fırat, ''Hukukun temel bir prensibi de vardır özgürlükler anayasayı sürdürmelidir. Sınırlamalar kanunlarla yapılmalıdır ya da bir özgürlük alanı belirlenmişse, bir kanunla sınırlanmışsa ,bu alan özgür bir alanıdır.Yani, kılık kıyafetten dolayı siz üniversiteye girmekte, devletin yüksek öğretimi vatandaşına verdiğine dair orda bir özgürlük alanı varsa ki 42 'de bu var .Nasıl girildiği belirtilmemişse her türlü girilebilir demektir .Yani ben şunu da soliyeyim çırılçıplak bile girilebilir şu anda ki anlayışa göre istersem çırılçıplak soyunur ve girerim , rektörler buna mani olamazlar .Şunu söyleyebilriler. Böyle bir tehlike var yüzünü kapatı falan, kimliğini tesbit edemeyiz, sayın yaşama organları bu konuda bir yasa çıkartın yasakları belirtin nasıl girileceğini değil yasakları belirleyin iste kimliğini gizleyecek şekilde girilemez iste genel ahlaka aykırı giyisi giyilemz diyebilir . Bu bir ricadır , çünkü yetki yasa meclisindedir orası çıkartacak bunu çıkarmadığı süre içerisinde serbesttir özgürdür. Bunu da çıkaracak tek yer vardır o da TBMM'dir. 13 'üncü maddaye göre üniversiteye çıplak girebilirsiniz buna hiçbir engel yoktur.''dedi.
AMERİKALI HOCALARA SORABİLİRSİNİZ
Fırat, konuşmsını şöyle sürdürdü '''Sınırlamayı kanunla yaparsınız diyor ,çırılçıplak gittiğiniz zaman serbestsiniz çünkü hukuk mantığı bu, isterseniz dışdarda ki Amerikalı hocalar var bana değil onlara sorabilirsiniz. Genel prensip hukukta özgürlüklerin anayasada belirlenmesi ama sınırlamaların kanunla yapılması bunu bizim zaten anayasamızın 13 maddesi yazıyor, net ve açık. Üstünde en ufak bir tartışma yok bu maddenin. Genel olarak çırılçıplak girilebilir ama girilmemesi lazım.''
COLUMBİA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ BUNU YAPSA AKIL HASTANESİNE KOYARLAR
O zaman oturup yasa çıkarırsınız kimliğini gizliyecek şekilde genel örf ve ahlaka aykırı çıplak olmaz yanı genel ahlaka aykırı birileriri kendi kafalarını karıştırmaya kalkıyor . Hiçbir prosudüre gerek yok, var mı ?Amerika'da böyle bir şey varmı ? Almanya'da varmı ? Modern dünyada hiç modern bir ülkede varmı ? Bizim tartıştığımız bu konmu varmı düşünebiliyormusunuz ? Columbia üniversitesi , rektörü bizim rektörler gibi biri yarın kalksa bir beyanat verse de ben Amerikan anayasasının kanunlarını tanımıyorum ,sen bana bir kanun çıkar da gönder derse, ona birşey yapmazlar, bilmem akıl hastanesi varmı ,Columbia Ünİversitesinin işte oraya koyarlar, akıl hastanesine gönderirler onu. İnsanı mahkemeye falanda götürmezler yani, kötü olan tarafı böyle birşeyi akıllı olan birinin konuşmasını istemezler ,alır akıl hastanesine yatırırlar.
BU BİR ANAYASA İHLALI SAVCILARIN HAREKETE GEÇMESİ LAZIMDI GEÇMEDİLER
Savcıları da eleştiren Fırat '' İşte bizim görevimiz bölesine bir hukuk devletini varlığını hayata geçirmektir ben vatandaş olarak çağrdım, AKP genel başkan yardımcısı olarak çağırmadım savcıları göreve. Dilekçe vermeye gerek yok savcılar duymuşlardır zaten, ben televizyonlarda konuştum, gazeteler yazdı savcılar hiç birşey yapmadı .Harekete geçmediler
.Ben bunu AKP olarak yapmadım, ben bunu birey olarak yaptım Mir Dengir Fırat olarak yaptım .Zaten ben böyle birşey yapmadan savcıların harekete geçmesi gerekirdi ama harekete geçmedilerse , ben söyledim.Savcıların bunu ihbar kabul edip harekete geçmeleri lazımdı. Gerekçelerinide söyledim.Afakİ olarak hadi alın bunları içeri demedim. Işi matematiksel formüle döktüm .Anayasanın şu şu şu maddelerine göre bu anayasaya aykırı bir fiildir, anayasanın ihlalidir ve anayasa ihlali ağır bir suçtur dedim.Türk ceza kanununa göre bundan dolayı insan idam edilmiştir bir başbakan idam edilmiştir, iki tane bakan idam edilmiştir. Türkiye bunları yaşamış olan bir ülkedir .125 'e göre anayasayı ihlalden astık biz iki tane bakanı bir başbakanı. Biz tabiki kimsenin idam edilmesini de istemiyoruz, neyse bence eğer bir suç unsuru varsa , bu suç unsurunu yargının önüne çıkarmasını istiyorum .Yoksa benim onları yargılayabilecek bir yetkim yok, ama nedense çok rahatsız oldu insanlar. Benim bir vatandaş olarak en tabii hakkım olan şeyi söylememden dolayı herhalde onlarda farkına vardı ki, söylediklerimin doğru olduğunu onlara biraz tehlike gözüktü'' dedi.
FETHULLAH HOCA İLE KARŞILAŞMADIM
TANIŞIRSAM MUTLU OLURUM
Fethullah Gülen ile görüşüp görüşmediği şeklindeki bir soruyu da Fırat '' Ben herkesle görüşmek isterim, Fettullah hoca ile de görüşmek isterim . Ama hayatımda hiç karşılaşmadım, karşılaşma imkanım da olmadı , nerde oturuyor onuda bilmiyorum. Karşılaşırsam saygı gösteririm ,hürmet gösteririm , yaşı benden büyük ise daha da bir saygı gösteririm , bunun yasak olan bir tarafı yok. Hayatımda hiç görüşemedim .Görüşmek istese de mutlu olurum, başkalarıda görüşmek isterse onlarlada görüşürüm ben siyasetçiyim. '' diye yanıtladı.