Ekonomik anlamda iki yakasını bir araya getiremeyen, ekmek almakta zorlanan vatandaşların yüzde 91'inde cep telefonu bulunuyor. Cel telefonu bulunan hanelerde internet bağlantısı oranı da yüksek...
Şartlar ne olursa olsun Türk tüketicisi cep telefonundan vazgeçmiyor. Ekmek alacak parası bulunmayan fakirlerin dahi yüzde 91'inde cep telefonu bulunuyor. Uluslararası pazar araştırma şirketi Millward Brown tarafından gerçekleştirilen "Tüketim ve Satın Alma Eğilimleri Araştırması''na göre, Türkiye'de kadınların daha çok, ev ve kendi ihtiyaçları için satın aldıkları, erkeklerin ise yatırım ve teknoloji ürünlerinin alımında söz sahibi olduğu ortaya çıktı.
Finansal durumlarda çıkan tüm olumsuz tabloya rağmen katılımcıların ortak olarak birleştiği ve her ne şartta olursa olsun satın aldığı ürün ise cep telefonu oldu. Araştırma sonuçları, hanelerde internet bağlantısı ve cep telefonu sahipliğinin yükselmekte olduğunu, ayrıca internet bağlantısı ve cep telefonunun artık standart ev eşyası olarak görüldüğünü belirledi. Araştırma şirketi Millward Brown, Türk toplumunun tüketim ve satın alma eğilimleri ile ilgili olarak İstanbul, İzmir, Ankara, Samsun, Konya, Adana ve Gaziantep'te 500 kişi üzerinde bir anket çalışması yaptı. Araştırmada, hanede çeşitli ürün gruplarında satın alma kararlarının kimler tarafından verildiği, hangi kategorilerde kadınların satın alma kararının daha etkili olduğu ve erkeklerden farklılaştığı, ayrıca kadınların doğrudan etkileyemediği satın alma alanlarındaki engellerin neler olduğu belirlendi. Katılımcıların finansal durumlarının da sorgulandığı araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 25'i, ekonomik anlamda "iki yakasını bir araya zor getiriyor'' ve gıda ürünleri almak için bile zorlanıyor. Sadece yüzde 7'lik bir kesim lüks tüketim ürünlerini satın almakta sıkıntı yaşamıyor.
Hane halkının finansal durumu ile ilgili ortaya çıkan sonuçlara göre, katılımcıların yüzde 31'i dayanıklı tüketim ürünleri satın almaya maddi olarak güçleri yetmekle birlikte, pahalı olan şeyleri satın almanın hâlâ zor olduğunu belirtiyor. Yüzde 25 oranında katılımcı ise gıda ürünleri satın almak için bile yeterli maddi güce sahip olmadıklarını, yüzde 23'ü gerek gıda ürünleri, gerekse kıyafet alacak kadar maddi güçlerinin olduğunu, ancak dayanıklı tüketim ürünleri satın almanın sorun olduğunu dile getiriyor. Araştırma sonuçları, katılımcıların sadece yüzde 9'unun yazlık ev sahibi olduğunu, tatil hizmetleri (tur paketi, otel konaklama, yazlık kiralama vb.) alım oranlarının ise düşük olduğunu gösterdi. Bir diğer sonucuna göre erkekler, ev, plazma/LCD TV, otomobil, DVD/VCD oynatıcı, bulaşık makinesi, CD player/müzik seti, internet bağlantısı, ADSL, elektrikli süpürge, buzdolabı, masaüstü bilgisayar, mikrodalga fırın, cep telefonu, fotoğraf makinesi, video kamera, laptop gibi bütün ailenin ortak kullanabileceği dayanıklı ürünlerin alımında aile bireylerinin de fikirlerini alıyor. Bunun yanı sıra eğitim hizmetleri ile ilgili satın almalarda da tüm ailenin ortak kararının alınması ön plana çıkıyor.
Millward Brown Türkiye Genel Müdürü Betül Khan, araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde, pazarlamacıların sundukları ürün ya da hizmetlerinin hedef kitlesini önyargısız ölçüm yaparak daha iyi anlaması gerektiğini belirtti. Khan, "Karar vericiler zaman içinde değişim gösterebiliyor. Doğru ölçüm ve segmentasyon, pazarlama harcamalarının daha da odaklı olmasını sağlamaktadır.'' dedi.