Başbakan Yardımcısı Babacan, BM Genel Kurul Başkanı Nasır Abdülaziz En Nasır ile BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un girişimiyle BM Genel Kurulu'nda düzenlenen, ''2012 Yılında Dünya Ekonomisi ve Maliyesinin Durumu'' konulu yüksek düzeyli toplantının açılışında konuştu.
Küresel ekonomik ve mali krizin pek çok ülkede kalkınmayı olumsuz yönde etkilediğini anlatan Babacan, toparlanma sürecinin yavaş ve belirsiz şekilde ilerlediğine işaret etti. Sorunlarla baş etmede geliştirilen kısa dönemli perspektiflerin elde edilen başarıları tehdit ettiğini kaydeden Babacan, pek çok ülkede görülen bütçe fazlası harcamaların ve aşırı borçlanmanın sürdürülebilir olmadığını ve gelecek için önemli riskler yarattığını vurguladı.
Babacan, ''Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde istihdam ve gelir artışları daraldı ve işsizlik arttı. Sadece küresel kriz öncesindeki istihdam oranlarına dönebilmek için 2015 yılına kadar, dünyada her yıl 21 milyon yeni iş yaratılması gerektiği tahmin edilmektedir. Bazı gelişmiş ekonomilerde, gençlerin işsizlik oranları yüzde 50'yi aştı'' değerlendirmesinde bulundu.
Babacan, küresel ekonomik krizden çıkışta ileriye dönük, uzun dönemli politikalar üretilmesi ve buna uygun adımların atılması gerektiğini, pazarlara, borç sürdürülebilirliğine yol açacak orta ve uzun dönemli mali konsolidasyon için güçlü mesaj gönderilmesinin zorunlu olduğunu söyledi. Bbacan, hükümetlerin merkez bankalarının likidite operasyonlarının sunduğu fırsat penceresinden en iyi şekilde yararlanmaları gerektiğini vurguladı. Babacan, ''Mali sektörü güçlendirmek de bir başka anahtar amaç olmalıdır'' ifadesini kullandı.
Avro Bölgesi
Avro Bölgesi'nin, küresel krizin ''merkez üssü'' olduğu yönünde pek çok analiz bulunduğunu ifade eden Babacan şöyle konuştu:
'Pek çok Avrupa ülkesinde mali konsolidasyona çok acil ihtiyaç var, rekabeti artırmada yapısal reformlar kesinlikle çok önemli. Her ülkenin gerekli adımları atmaya devam ederken Avro Bölgesi'nin içinde daha güçlü bir dayanışma görmeyi çok istiyoruz'' dedi.
Türkiye ekonomisi
Türkiye ekonomisine ilişkin bilgi veren Babacan, 2010'da yüzde 9,2 ve 2011'de yüzde 8,5 ekonomik büyüme sağlandığına dikkati çekti.
Bu büyümenin özel sektör tarafından liderlik edilen bir büyüme olduğuna işaret eden Babacan, özel sektörün bu kapsamda anahtar rol oynadığını vurguladı.
Babacan, "Türkiye, bölgesel ve küresel ekonomik meselelere vakıftır ve ekonomik krizle ve kriz sonrası durumlarla nasıl başedileceği konusunda deneyimlerini paylaşmaya hazırdır'' dedi.
Türkiye'nin çoktan 2015 yılında ulaşılması hedeflenen BM Binyıl Kalkınma Hedefleri'ni yakaladığını belirten Babacan, "(Diğer ülkelere yardım) Geçen yıl verdiğimiz resmi kalkınma yardım miktarı bir yıl önceye kıyasla yüzde 38,2 oranında artarak 1,3 milyar dolara çıktı'' diye konuştu.
Türkevinde basın toplantısı
Babacan, daha sonra Türkevi'nde basın toplantısı düzenledi. Babacan, BM'de her türlü konuda Türkiye'nin görüşünün alındığını söyleyerek, "BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeliğimizde aslında çok iyi bir sınav verdik, BMGK üyesi olarak küresel, siyasi, stratejik, güvenlikle ilgili meselelerde ortaya koyduğumuz duruş, Türkiye'nin itibarını çok artırdı" dedi
S&P'nin Türkiye kararı
Standard & Poors'un (S&P) Türkiye'nin notunu düşürmediğini, sadece görünümünü pozitiften durağana çevirdiğini anlatan Babacan, şu değerlendirmede bulundu:
''Bana göre üzerinde çok durmaya değer bir gelişme de değil, piyasa üzerindeki etkisi de sıfır. Ekonomik gündemimiz biraz rahat, boş ve her şey çok olumlu olduğu için bu birdenbire sanki çok önemli gündem maddesiymiş gibi ön plana çıktı."