Bakan Bilgin memur ve emekli zamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Memur maaşları ile ilgili kaydımız var. Kamu toplu sözleşmesinde madde var. Enflasyon farkını veriyoruz. Enflasyon farkının üstünde vereceğiz. Ocak içinde belli olacak." dedi. Bakan Bilgin ayrıca, "Hazine ve Maliye Bakanlığı, çalışanların vergi dilimleri için çalışma yapıyor" ifadelerini kullandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin katıldığı canlı yayında ekonomide öne çıkan konuları değerlendiriyor. Bakan Bilgin'in açıklamaları özetle şöyle: Sendikaların 'iyi oldu' demesini beklemek doğru değil. Kendi görüş ve taleplerini güçlendirmek için bazı şeyler yapıyorlar, kamuoyunun da 'açık sınırınınn altında' diye gerçek tahrip edilince sorun başlıyor. Ortaya koydukları açlık ve yoksulluk rakamları bilimsel değil. Ben bu konuda bir araştırma yaptırdım asgari ücret ile alakalı. Her sene yaptırıyoruz. Bu araştırmalar bir eğilimi tespit etmek için yapılır. İşçilere fabrikalarda yaptırdık araştırmayı. İşçiler 3 büyük şehirde 8 bin liranın üstünde istedi. Türkiye ortalamasında ise daha azdı bu rakam.
Sendikalarımızla tek tek görüştük. Sendika başkanlarının taleplerini aldım. Bana gelen en önemli şey; Türkiye'de sendikacılığın bir anlamda eleştirmesi gerektiğinden bahsedeceğim. 'Siz 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz, o kadar zor durumda kalırız' dediler. 'Neden' dedim, 'Bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, toplu sözleşmeyi etkiler' dediler.
Sendikalarımızın daha pazarlıkçı, aktif, netice alıcı söyleme sahip olmalarını ifade etmek için söylüyorum. Konfederasyonlara da sesleniyorum burada; Türkiye'de en yüksek toplu sözleşme yaptıkları yerde 10 bin liranın üzerinde kaç işyerinde sözleşme yaptılar? Bahsettiğiniz ücretler toplu sözleşmelerinizde var mı?
"ENFLASYON KUR SABİTLENMİŞ DURUMDA"
Ankara'da 15 marketten alınan fiyatla, Türkiye'nin açlık sınırı algısını yönetmek nasıl bir sorumsuzluktur? Bunu şiddetle reddediyorum. Bizim belirlediğimiz asgari ücret büyük işçilerin büyük çoğunluğu tarafından makul bulunmuş, değerli bulunmuştur.
Bir matbaada dergi çıkaran arkadaşlarımız beni aradı ve telefona bağladı, arkadaşlarımız alkışlarla karşıladı. Bugünkü şartlarda verilebilecek asgari ücrettir.
Şimdi enflasyon kur sabitlenmiş durumda. Enerji fiyatlarında yükseliş yok, hatta bir miktar düşüş var. Asgari ücretin yükselmesinin bütün fiyatlara yansıyacağını söylemek mümkün değilde. Bu artış enflasyonu sınırlı derecede etkiler.
"İHTİYAÇ OLURSA GEÇEN SENE GİBİ ARA ZAM YAPILABİLİR"
Asgari ücret yüksek belirlendikçe, reel olarak yukarıdaki ücretlerde yüzde 100 artmıyor ama yüzde 60 artıyor. yüzde 70, yüzde 80 artıyor. Aşağıdan yukarıya artıyor. Nitelikli emekte bu artış daha yüksek. Daha düşük usta, işçi asgari ücretin bir kademe üzerinde yer alıyorlar.
Türkiye'de enflasyon dizginlenirse asgari ücret reel artışlara tekabül edecek şekilde sürdürülürse ücretlilerin milli gelirden aldığı payı yukarıya tırmandırır. Enflasyon kontrol altına alındı. Bir an önce önümüzdeki yıl sonunda yüzde 20'lere düşeceğini tahmin ediyoruz.
Mayıs/Haziran'da yüzde 35-40 düşmesini bekliyoruz. Bizim emekçileri koruyan ücret politikasını, toplu sözleşmelerinin üzerinde asgari ücret belirliyoruz. Burada sayın Cumhurbaşkanımızın desteği var. Asgari ücretlerin üzerindekini de koruyacak politika izliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 'Önümüzdeki yıl sonunda yüzde 20'leri göreceğiz, endişe etmeyin' dedi. 1 yıl önce savaş, pandemi olacağını biliyor muyduk?
Olağanüstü şeyler olmazsa bizi yıl sonuna kadar götürecek asgari ücret belirledik. Olağanüstü şartlarda yeniden müdahale ederiz, geçen sene nasıl Temmuz ayında müdahale ettiğimiz gibi. İhtiyaç olursa geçen sene gibi ara zam yapılabilir.
"TÜRKİYE'NİN MODELİ İHRACATA DAYALI BİR EKONOMİDİR"
Kalkınma büyümenin arkasından gelir. Büyümeyi sürdürmek lazım. Büyümeyi süreklileştirmenin kaynakları nelerdir? Türkiye hep yüksek faiz, enflasyon, devalüasyon sarmalı içerisindeydi. IMF'ye müracat edilmiş, kredi alınmıştır, bu sarmal devam etmiştir.
Türkiye'nin gerçekliğine ters düşen varsayım; Türkiye borçlanmasız, cari açıksız büyüyemez yaklaşımıdır. Bunları değiştirmek üzere Türkiye yeni politika belirlemiştir. Öyle bilinmeyen bir politika değildir. İhracata dayalı bir ekonomi politikasıdır.
Türk parasını aşırı değerli tutarsanız Türkiye'yi ithalat cenneti haline getirirsiniz. Türkiye'nin ortalama enerji açığı nedir son 10 yıldır, 45-50 milyar arasındadır.
Bu sene yıl sonu itibariyle 100 küsur milyar. Türkiye'nin stratejisi enflasyona rağmen büyüme. Tasarruf cebimize koyduğumuz para değildir; yatırıma dönüşendir.
EMEKLİ VE MEMURLARIN MAAŞ ARTIŞI NASIL OLACAK?
Memur maaşları ile ilgili kaydımız var. Kamu toplu sözleşmesinde madde var. Enflasyon farkını veriyoruz. Enflasyon farkının üstünde vereceğiz. Ocak içinde belli olacak. Net bir rakam vermeyeyim ama aralık ayında enflasyonda düşüş devam edecek.
Enflasyon açıklandıktan sonra bu konuyu çalışıyoruz. Tüm bunları değerlendirip alım gücünü destekleyecek oranlarda bir artış olacak.
EYT'DE BORÇLANMA OLACAK MI?
EYT ile ilgili Fuat Bey'in açıklamasını şimdi sizden öğrendim. Tabii biz görüşlerimizi, zaman zaman bir araya gelip paylaşıyoruz. Teknik çalışmaları tamamlanmamış çalışma. EYT deyince 8 Eylül 1999'dan önce işe başlamış olanlar. Bunların bazı istisnaları var.
Doğum yapmış hanımların, askerlik yapmış olanların borçlanması var. Birkaç istisnai durumlar var. Onların dışında en çok sorulan soru; prim gün sayım eksik, borçlanabilir miyim? 1999'dan sonra işe girdilerse EYT'yi kapsamayacaktır.
Mevcut yasamızda olan haklar devam edecek. Yurt dışında çalışanlar var. Olağanüstü bizim kurumlarımıza müracaat edenler var. Orada da benzer kafa karışıklıkları var. Onlar da 'prim gün sayılarımızı tamamlayalım, emekli olalım' diye kuyruklar oluşturuyor. Onlarda da aynı şey geçerli. EYT 8 Eylül 1999 öncesi işe başlamayı zorunlu kılıyor. Dünyanın neresinde olursanız olun. Aksi takdirde borçlanarak olmaz.
EYT'DE YAŞ SINIRI OLACAK MI?
Aralık'a kadar yaklaşık 1 milyon 900 bin kişi. Ocak ayında 2 milyonu biraz geçen kişi. Dediğimiz şartlara uygun. Prim gün sayısı ve hizmet süresi tamamlanmış olanların sayısı. Eğer hiçbir yaş sınırı olmasa bunlar giriyor. 2 milyon giriyor. Geçen uzman kılığında bir adam 'Bu iş 13 milyona çıkar' diyor. Şu anda onları belirlemeye çalışıyoruz. Müracaat ediyor.
Adam daha önce Bağkur, SSK'da, yurt dışında çalışmış. Onların dosyalarını müracaat edilmeden biz birleştiremiyoruz. O hummalı bir çalışma. Bütün çalışmalar ortaya çıktıktan, toplam tabloyu gördükten sonra yaş sınırına karar verilecek. Yurttaşlarımıza en fazla katkı yapabilecek çözüm üzerinde durmam gerekir. Yaş sınırına henüz karar verilemedi.
Neticede tabloya bakarak siyasi karar verilecektir. Hükümet karar verecektir. Cumhurbaşkanımız değerlendirecektir. Tabloyu tam olarak tespit etmeye çalışıyoruz. Hangi yaşta kaç kişi bulunuyor? Yaş aralığı nereden nereye geliyor. EYT'de ortalama yaş yüzde 49.9. Bu çalışmayı bitirmeye çalışıyoruz.
EYT DÜZENLEMESİ NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
Bitirebilirsek Aralık ayı sonunda bitiremezsek Ocak'ta olacak. Kabine Toplantısında Cumhurbaşkanımıza elimizdeki son durumu sunacağım.