Burada bir konuşma yapan Bakan Fakıbaba, “İthalat hepimizi üzüyor. Biz 2002 yıllarında birbirimize yeterken niye 2017’lerde yetmemeye başladık. O zaman nüfusumuz azdı, kişi başına düşen kırmızı et kilogramı azdı. Refah seviyesi ve nüfus arttıkça yetmemeye başladı. Aynı oranda üretim de olmadı. Et ve Süt Kurumunun sadece düzenleme ve denetleme görevi yapması doğrudur. Besicilik hayvanı bence Et ve Süt Kurumunun getirmemesi lazım. Elinde karkas et olması lazım ve gerektiğinde piyasaya hızlı bir şekilde karkas etle müdahale etmesi lazım. Müdahale etmesi gerekir mi? Gerekmez. Etik kurallar içerisinde üretici ile sanayici birbirleriyle iyi anlaştıkları takdirde, et fiyatları iyi olduğu takdirde Tarım Bakanlığının başka işi yok niye et alsın, et satsın. Tarım Bakanlığı, bir üniversite gibi sanayicisine öğretmesi lazım. Bunu diğer ülkelerde nasıl yapıyorlar” dedi.
“Tarım Bakanlığı olarak hiçbir zaman ete, süte, buğdaya müdahale etme niyetinde değiliz” diyen Fakıbaba, fındıkta yeni bir düzenleme yapıldığı müjdesini vererek, “Geldiğim günden beri etle ve fındıkla uğraşıyorum. Ben isteyerek mi uğraşıyorum? Bunların artık normal piyasada yerine oturması lazım. Fındıkla ilgili bugün yeni bir düzenleme yapıyoruz. Fındıkta 40 ve 40’ın üzerindeki randıman alınıyor. Fırsatçılar. Açık ve net konuştuğum zaman ‘sen niye böyle konuşuyorsun’ diyorlar. Şimdi 39-38 olunca 6-7 liradan üreticinin elinden alıyorlar. Bu adam bu kadar emek vermiş, alın teri dökmüş. TMO yüzde 40’ın altında almıyor diye bu üreticinin elinden 6-7 liraya mal toplamak vicdanen senin işine geliyor mu? 7 liraya alıyor, Giresun fındığını karıştırıyor ve tekrar onu TMO’ya 10 liraya satıyor. Bugün karar aldık. Artık 40’ın altındaki randımanlı fındıkları da alacağız. Üreticinin hep yanında olacağız. Samimi ve dürüst iş adamı benim canımdır, onun yanında olacağız, üreticinin, tüketicinin, 80 milyon ailemin yanında olacağım” diye konuştu.
Aile çiftçiliğine geçileceğini kaydeden Fakıbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunların baş patronu kadınlar olacak. Analarımız, eşlerimizin bizlerin her şeyi değil mi? Başarılı erkeğin yanında başarılı bir kadın vardır. Eğer bu kardeşiniz başarılıysa bu başarımın yüzde 51’i benim eşime aittir.”
Tarımda sulamanın önemine dikkat çeken Fakıbaba, suyun iyi kullanılması gerektiğini, suyla ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi. Su olmadığı takdirde otun olmayacağını, otun olmadığı takdirde ise etin ve sütün olmayacağını belirten Fakıbaba, “Suyu akıllı bir şekilde toprakla buluşturacaksınız. Eğer bir işi yapıyorsak en iyisini yapacağız, işimize aşık olacağız. O suyun eğitimini biz vermemişiz. Çiftçiye bilgiyi verdikte çiftçi mi kullanmadı. Biz suçlu değil miyiz? Bu konuda sivil toplum örgütleri, DSİ, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve üniversiteler suçludur” diye konuştu.