Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Twitter hesabından yaptığı video paylaşımında, Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi kapsamında devreye aldıkları tüm desteklerin vatandaşlara ulaşması için adeta bir seferberlik içinde çalıştıklarını ifade etti. Bakan Albayrak, nakdi yardımların başladığını, 2,1 milyon aileye 1000 liralık nakdi yardımları ulaştırdıklarını, çok yakın zamanda 4,4 milyon ailenin tamamına ulaşacağını bildirdi.
Vatandaşların temel ihtiyaçları için devreye aldıkları 10 bin lira limitli Temel İhtiyaç Desteği kapsamındaki tahsislerin cuma günü başladığına işaret eden Albayrak, bugün itibarıyla 2,1 milyon vatandaşa toplamda 12,1 milyar liralık kaynak tahsis edildiğini belirtti.
Esnafa 6,7 milyar lira, sanayiciye 36,3 milyar lira kaynak
Bakan Albayrak, Halkbank'ın da hız kesmediğini vurgulayarak, "25 bin liralık Esnaf Destek Finansmanımıza başvuruda bulunan esnaf sayımız 412 bin 714 oldu. Bu kapsamda süreci tamamlanan esnaf sayımız da 206 bin 959’a çıktı. Esnafımız için tahsis edilen toplam finansman rakamı, Paraf Kart ile birlikte toplam 6 milyar 737 milyon lira oldu." ifadelerini kullandı.
KOBİ’lere ve sanayicilere sundukları "İş’e Devam" desteğine başvuruda bulunan firma sayısının da 67 bin 229 olduğunu belirten Albayrak, "Bu firmaların 39 bin 651’inin süreçlerini neticelendirdik. Sanayicimize bu kapsamda şimdiye kadar 36 milyar 326 milyon lira kaynak tahsis etmiş olduk." bilgisini verdi.
"Vatandaşlarımızın özel bankalarla yaşadıkları sıkıntıları biliyoruz"
Albayrak, özel bankaların bu süreçteki faaliyetlerine yönelik de değerlendirmelerde bulunarak, "Vatandaşlarımızın özel bankalarla yaşadıkları sıkıntıları biliyoruz. Bu dönemde vatandaşlara destek olmayı geçtik, mevduatını bozdurana, kredisini yapılandırmak isteyene fahiş maliyetler çıkarıldığını duyuyoruz. Bu asla kabul edebileceğimiz bir şey değil. Bu konunun titizlikle üzerine gideceğimizin bilinmesini isteriz." ifadelerini kullandı.
Bu dönemde, kimlerin özel bankaların avukatlığına soyunduğunun da görülmesi gerektiğini belirten Albayrak, şunları kaydetti:
"Uluslararası kurumlardan yardım isteme ve ülkeyi nereye sürükleyeceği belli olmayan para basma söylemlerinden sonra, bu konudaki duruşları ile de dertlerinin millet olmadığını gösterdiler. Başakşehir’deki dev hastanenin yolunu yapmayıp, Adana’da hiçbir araç, gereç ya da tıbbi donanıma sahip olmayan, sadece perdelerle ayrılmış fuar alanına 'Sahra Hastanesi' diyebilen bir zihniyetle muhatap oluyoruz sonuçta. Onu da baz ya da prototip diye aklamaya çalışacaklardır. Milletin ihtiyacı olan maskeyi stoklayanlar, gıdayı saklayanlar ne ise vatandaştan topladığı parayı, en çok ihtiyaç olan dönemde millete sunmak yerine stoklayanlar da aynıdır. Süslü reklamlar bu yapılanı gizleyemez."
"Hiçbir uluslararası kurumdan destek almadan süreci yönetiyoruz"
Albayrak, tüm ülkelerin Kovid-19 salgınının ekonomiye etkileriyle mücadele etmeye çalıştığına dikkati çekerek, bu ülkelerin destek ya da kurtarma paketlerinin tutarlarının kamuoyuna yansıdığını ancak küresel fotoğrafın, söylenenlerin ülkelerin sorunlarına çözüm olmakta yetersiz kaldığını gösterdiğini bildirdi.
Fransa’da bu süreçte işsiz kalanların sayısının 4 milyona yaklaştığına işaret eden Albayrak, ABD’de de nisan sonuna kadar 20 milyondan fazla kişinin süreçten dolayı işsiz kalacağının tahmin edildiğini belirtti.
Türkiye olarak Kovid-19 salgınıyla, kur saldırılarının etkilerini gidermek ve ekonominin bağışıklık sistemini güçlendirmek adına yoğun bir mücadele verilen dengelenme sürecinin sonunda karşılaştıklarını bildiren Albayrak, dengelenme sürecinin kazanımları sayesinde, Ekonomik İstikrar Kalkanı gibi kapsamlı bir tedbir setini çok hızlı bir şekilde devreye aldıklarını, tıpkı Kovid-19 salgınıyla olduğu gibi salgının ekonomik etkileriyle mücadelede de erken tedbir, hızlı karar, etkin uygulama ve etkili mücadele sergilediklerini, Türkiye'nin en başarılı ülkeler arasında olduğunu vurguladı.
Albayrak, insanların işlerini kaybetmemesi için tüm imkanlarıyla iş gücü piyasasını ve istihdamı desteklediklerinin altını çizerek şunları ifade etti:
"Hiçbir uluslararası kurum ya da kuruluştan destek veya yardım talebinde bulunmadan süreci yönetiyoruz. Bununla kalmıyor, Türkiye’nin şefkat elini bu dönemde dünyanın dört köşesine uzatıyoruz. İnşallah, virüs sonrası döneme de en iyi şekilde giren ülkelerin başında geleceğiz. Türkiye olarak, asla vazgeçemeyeceğimiz hayallerimiz, milletimize verdiğimiz sözlerimiz ve ulaşacağımız Büyük ve Güçlü Türkiye idealimiz var. Çok çalışacağız. Vatandaşlarımızın yanında dimdik duracağız. Bu dönemi çok iyi değerlendirecek ve geleceğe emin adımlarla ilerleyeceğiz. Birlikte başaracağız."