Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, insanın istediği takdirde başaramayacağı hiç bir şey olmadığını ifade ederek, “15 sene önce dediler ki, 'Bu çaputçunun televizyon işinde ne işi var?' İşte çaputçu neler yapıyor. Yeter ki isteyin” dedi.
Vestel firmasının Özyeğin Üniversitesi ile işbirliği yaparak firma bünyesinde yürüttüğü “Vestel Yetiştirme Programı”nı başarıyla bitiren 26 genç yönetici adayına sertifikaları, Manisa Vestel City'de düzenlenen törenle verildi.
Sertifika dağıtım töreni sonrasında Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ile Özyeğin Üniversitesi Kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin, girişimcilik konusundaki görüşlerini ve deneyimlerini, Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Erkut'un oturum başkanlığını yaptığı panelde katılımcılarla paylaştı.
Zorlu, panelde yaptığı konuşmada, toplumsal ve ekonomik gelişme açısından üniversite-sanayi işbirliğinin çok önemli bir rolü olduğunu belirterek, bilgi birikimini üretime dönüştüren bu tür işbirliklerinin, üniversitelerde elde edilen temel ve teorik bilgilerin uygulamaya dönüştürülmesine katkıda bulunduğunu söyledi.
Günümüzde bir kurum için en önemli sermayesinin “insan kaynağı” olduğunu ifade eden Zorlu, grup olarak bu anlayışla insan kaynaklarının eğitimine çok önem verdiklerini ve bu yönde geliştirdikleri eğitim programlarıyla çalışanlarına destek verdiklerini, böylece liderliğe uzanan yolda farkındalık yaratan, geleceğin çalışanlarına sahip olmayı amaçladıklarını dile getirdi.
Girişimcilik konusunda katılımcılara “hayal kurmaları” çağrısı yapan Zorlu, kendisinin bu sayede bugün bulunduğu noktaya eriştiğini ifade etti.
Zorlu, Vestel'in de yıllar önce kurulmuş bir hayalin ürünü olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“İşte hayallerimden biri bugün gerçekleşti. Bundan 15 sene önceye gittiğimde buralar taşlı topraklı, içerisinde birkaç tane zeytin ağacı vardı. Tabi o ağaçlarını da söküp atmadık, bahçemize diktik. Hayal kurduk, ama hayalci olmadık. Bugün Vestel'in üretim kapasitesi 30 milyon adettir. 12 milyon adet televizyon, 10 milyon beyaz eşya ve 8 milyon uydu alıcısı üretebilecek kapasiteye sahip. Yine 15 sene önce dediler ki, 'Bu çaputçunun televizyon işinde ne işi var?' İşte çaputçu neler yapıyor. Yeter ki isteyin. Şunu yapmak istedim, Uzakdoğu'yu örnek aldım, yaptıklarına baktım ve ülkemde de bunu yapmak istedim. Şimdi eğitimi başarıyla tamamlayan öğrencilere tavsiyem 'Şimdi ben bu kuruma geldim, burada nerelere çıkabilirim' hedefiniz bu olsun.”
“AVRUPA'DA RAKİBİMİZ KALMADI
Vestel'i yıllar önce satın aldıklarında 60 bin metrekare kapalı alanda üretim yapan ve yıllık ihracatı 100 milyon dolar olan bir şirket olduğunu kaydeden Zorlu, çok çalıştıklarını ve bugün 1 milyon metrekare kapalı alanda üretim yapan ve ihracat rekorları kıran bir yapıya kavuşturduklarını söyledi.
Zorlu, bunu yeterli görmediklerini ve çalışmaya devam ettiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Dünyaya baktığımızda bizim Avrupa'da rakibimiz kalmadı, Uzakdoğu karşımızda en büyük rakibimiz. Çin, gümbür gümbür geliyor. Çin'in henüz yüzde 10'u geldi. Ama, Çin geliyor diye kaçmak yok, pabucu bırakmak yok. Özveriyle çalışmamız lazım. Yapacaksan en iyisini yap, gideceksen en yukarı git, çıkacaksan en yükseğe çık. Eğer dünyada televizyon üreticilerinden 5 tane kalacaksa, onun içinde Vestel muhakkak olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ar-Ge'de çalışan arkadaşlarıma söylüyorum 'Durmak yok' biz teknolojiyi hiçbir zaman geriden takip edemeyiz. Eğer biz pistte yarışıyorsak, 50 kişi varsa en arkalarda değil, o çizgide parmak ucu olmamız lazım. Birinci olacağım demedim, ama birinci olmak için yarış verdim. Her zamanda bunu yapıyorum. Hayal kurarak, ama hayalci değil, yolumuza devam edeceğiz. Zorlu Grubu olarak Vestel olarak biz yolumuza devam ediyoruz. 15 sene oldu, 7-8 yıl ihracat lideri, 15 sene içinde kendi sektöründe ihracat rekorunu kimseye kaptırmadı, bundan sonra da kaptırmayacak.”
“BAŞARILI PROFESYONELLERE İHTİYAÇ VAR”
Hüsnü Özyeğin ise günümüzün ekonomik koşullarında, iş dünyasında başarılı profesyonel yöneticilere her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu belirtti.
İyi fikirlerin, sürdürülebilir girişimlere dönüşmesi, aile şirketlerinin kurumsallaşmalarını tamamlayabilmeleri ve yabancı sermaye akışının getirdiği ortaklıkların etkin yönetimi için başarılı profesyonellere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Özyeğin, bu açıdan işletme eğitiminin daha da önem kazandığını söyledi.