Finans uzmanları, tasarruf oranının yüzde 20'lerden tarihin en düşük seviyesi olan yüzde 10'lara kadar düşmesinin dışa bağımlılığı iyice körüklediği, cari açığın kapanması için Türk halkına 'bilinçli olun' çağrısında bulundu.
VakıfBank Genel Müdür Yardımcısı Hasan Ecesoy Türkiye'de 1990'lı yıllarda yüzde 20'li seviyelerde seyreden tasarruf oranının yüzde 10'lar seviyesine kadar gerilediğini belirterek Ekonominin sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve refah seviyesini yükseltmek amacıyla ihtiyaç duyulan yatırım harcamalarını gerçekleştirebilecek yeterli yurt içi tasarrufun olmaması Türkiye'yi dışa bağımlı hale getiriyor" dedi.
Cari işlemler açığı konusunu çözebilmek için ülke olarak acilen tasarruf seviyesinin yükseltmesi gerektiğine dikkat çeken Ecesoy, şunları söyledi: "Özellikle kısa dönemde stopaj oranı ve diğer maliye politikaları yoluyla tasarruf açığımızı azaltma yönünde tedbirler alınabilir. Kaldı ki; ekonomi yönetimi yılbaşında yürürlüğe konulan yeni uygulamalarla bu yönde adım atmıştır. Özellikle en önemli tasarruf araçlarından biri olan mevduatın uzun vadede stopajı düşürüldü ki; bu önemli bir teşvik unsurudur."
Sonraki adım 100 bin TL olabilir
"Belki bir sonraki adımda örneğin; 100 bin TL 'ye kadar olan tasarruf tutarlarından daha az vergi alınması düşünülebilir" diyen Ecesoy "Böyle bir girişim yine önemli bir teşvik olacak ve küçük tasarrufları özendirecektir" açıklamasında bulundu.
Fon, bono, tahvil zamanı
Ecesoy, özellikle enflasyonun Türkiye açısından tarihi dip seviyelerine indiği bu günlerde, tasarruf sahiplerinin en azından ellerindeki tasarruflarını koruyabilmesi için yatırım fonu, hazine bonosu, devlet tahvili ve mevduat gibi klasik yatırım enstrümanlarına ek olarak bankalar tarafından arzı gittikçe artan banka bonosu gibi yatırım araçlarından yararlanmalarını da tavsiye etti.
Yatırımcı uzun vadeli düşünsün
Ecesoy "Bir diğer öneri, özellikle önemli bir devlet katkısının sağlandığı bireysel emeklilik sistemidir. Bunun dışında yatırımcının risk iştahına bağlı olarak uzun vadeli bir perspektifle düşünmek koşuluyla ve belirli bir oranda olmak üzere portföylerinde hisse senetlerine de yer vermelerini önermekteyiz. Bunun yanı sıra özellikle altın fiyatlarında meydana gelebilecek aşağı yönlü düzeltme hareketlerinde, portföylere bir miktar altın da eklenebilir" diye konuştu.
BES 30 milyara koşuyor
Tüm teknolojik altyapısını yenileyen Vakıf Emeklilik, yeni dönemde rekabetin müşteri memnuniyeti ve fon karlılığı alanında olacağını açıkladı. Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan BES'in 2013 yılı sonunda 30 milyar dolara yakın bir fon büyüklüğü ve 3,5 milyonu aşan bir katılımcı sayısına ulaşmasını beklediklerini belirterek "2023'te sistemin 400 Milyar TL'lik fon büyüklüğüne ulaşacağı tahmin ediliyor" dedi. Düşük reel faiz ortamında getiri elde etmek isteyen katılımcıların ölçülü şekilde risk almaları gerektiğine dikkat çeken Bostan yatırımcılara şu önerilerde bulundu:
Yarımcıya ince taktikler
* Portföylerinizi oluştururken getiri beklentinize göre risk alın. Getiri beklentiniz yüksekse, sabit getirili fonlar yerine hisse fonlar ve esnek fonları tercih edin.
* Düşük risk alarak yüksek getiri beklentiniz olmasın. Özellikle genç yaştaki katılımcılar, hisse fonlara daha çok oranda pay ayırabilir. Çünkü 20,3 milyar TL BES fonu büyüklüğü içinde hisse oranı sadece yüzde 16 seviyesinde. Yine BES fonları içinde genç nüfus yüzde 70'in üzerinde. Genç nüfusa oranla hisse payı arasında bir çelişki var.
*Piyasadaki her hareketi yakalama stresiyle sık sık plan değişikliği yapmaktansa, piyasaların rekorlar kırdığı dönemlerde ölçülü olarak risk azaltmak ve kriz dönemlerinde ölçülü olarak risk arttırmak uzun vadede daha makul bir strateji.