Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Meclis Başkanı Mehmet Cirav, ''Bu sene üreticinin ve hükümetin şansı şu ki fındık rekoltesi düşük. Eğer fındık rekoltesi yüksek döneme rastgelmiş ve sadece piyasaya fındık alımı bırakılmış olsaydı, fiyatların çok anormal düşeceğini biliyorduk'' dedi.
Cirav, katıldığı Trabzon İl Genel Meclisi'nin Ekim ayı toplantılarında, gündemin 8'inci maddesinde bulunan ''yeni fındık stratejisi ve piyasaya yansımaları'' konusunda yaptığı konuşmada, 12 yıldır TTB'nin meclis başkanlığını yürüttüğünü, uzun yıllardır da fındık ihracatçılığı yaptığını belirterek, ''Fındıkla ilgili 15 yıl önce ne söylüyorsak bugün de aynı şeyleri söylüyoruz. Tabi günün şartlarına göre değişen nüanslar olabilir, onlar da bizim fikirlerimize yansımaktadır'' diye konuştu.
Fındıkta üreticiye prim sisteminin doğru bir yaklaşım olacağını yıllarca söylediklerini ancak ülkede, ''her şeyi son raddeye kadar, bütün argümanları kullanarak, doğru olanı yapmama ve en son ne zaman işin yürümeyeceğini görünce başa dönme ve doğru olana geçme hastalığı'' olduğunu savunan Cirav, ''Biz 15 yıldır şunu söylüyoruz. Mutlaka prim sistemi olması lazım, serbest piyasa koşullarında fındığın oturması lazım ve bu arz talep meselesini en iyi halleden kurum üreticidir. Üretici belki birkaç yıl sıkıntı çekebilir ama daha sonraki yıllarda kazananın üretici olacağını biliyor ve söylüyorduk'' dedi.
Uzun yılların getirdiği sorunların, harcanan paraların ardından doğrunun görüldüğünü ve serbest piyasa şartlarına geçildiğini ifade eden Cirav, ''Bu doğru, ancak bir iki eksik var. Üreticinin sadece fındık işi yapan tüccarlar ve ihracatçılarla karşı karşıya kalması eksik bir uygulamadır. Üreticinin mutlaka bir başka alternatifi olması gerekir. Bu olmazsa ikinci alternatifi, fındığı elinde tutmaktır. Onu da ne kadar tutacaktır? Dolayısıyla bu, eksik bir uygulamadır'' diye konuştu.
-ÜRETİCİNİN VE HÜKÜMETİN ŞANSI-
TMO ile yapılan son 3 yıllık alımlarda sorunlar yaşandığını anlatan Cirav, şöyle devam etti:
''Devlet bu işin böyle yürütülemeyeceğini birkaç milyar dolar verdikten sonra anlamış oldu. Yeni stratejiyle 'artık devlet fındık almayacak' denildi. Bunun keskin yapılacağını düşünmüyordum. Yumuşak bir geçişle olması gerektiğini düşünüyordum. Çünkü üreticinin başka bir alternatifi yoktu. Ancak bu sene üreticinin ve hükümetin şansı şu ki fındık rekoltesi düşük. Eğer fındık rekoltesi yüksek döneme rastgelmiş ve sadece piyasaya fındık alımı bırakılmış olsaydı, fiyatların çok anormal düşeceğini biliyorduk. Ama rekoltenin eksik olmasından dolayı hükümet çok fazla tepki almadı. Fiyatların da az rekolte ve üreticinin satma şeklinden dolayı düşmeyeceğini biliyorduk.''
Fındığın Temmuz ayında 4,3 liraya alındığını ancak yeni sezonda 3 lira gibi bir ''hayali fiyatın'' ortaya çıktığını savunan Cirav, ''Fındığın bitiş fiyatı 4,3 lira ise başlangıcı da aşağı yukarı bu fiyatta olmalıydı. Ama 3 lira gibi bir hayali rakam oluştu'' dedi.
Cirav, fındığı 3 liranın hatta bunun altında almayı planlayanların bugün 4,5 liradan aldığını, demek ki milletin 3 liraya razı olmadığını belirterek, millete iş kaldığı zaman bu işin her zaman doğru mecraya oturduğunu, ancak üretimin yüksek olduğu yıllarda üreticinin bunu bu haliyle yürütemeyeceğini anlattı. Cirav, bunun için mutlaka lisanslı depoculuk ve prim sisteminin şart olduğunu kaydetti.
-FTG'NİN İLANLARI-
Cirav, dün Fındık Tanıtım Grubu'nun (FTG) bir ilanını gazetelerde gördüğünü belirterek, şunları söyledi:
''İlanda, 'fındık az olduğu zaman 5 lira olur ama çok oldu mu 3 lira' gibi söylemler yer alıyordu. Aslında 3 lirayı göreceli söylediler. 2 lira diyeceklerdi de utandılar milletten. 3 lira diyebildiler. Yarın bu 2 liraya düşer, o zaman görürsünüz şeklinde, yani tatlı bir şekilde üreticiye telkinde bulunup mesaj veriyorlar. Bu ilanın içerisinde başta Başbakan'a ve Tarım Bakanı'na, dış ticaretten sorumlu Sayın Zafer Çağlayan'a teşekkür ediyorlar. Onları da alet etmek istiyorlar.''
Bu tür etkinliklerin, FTG'nin görevi olmadığını savunan Cirav, şunları kaydetti:
''FTG'nin aldığı vergilerin ve biz ihracatçılardan kesilen fonların harcanma maksadı, yurt içi ve yurt dışında fındığın tüketimini artıracak reklam veya benzeri faaliyetler yapmaktır. Böyle gazetelere fındık politikalarını destekleyecek veya köstekleyecek işleri yapmamaktır. Böyle bir şey suçtur. Bununla ilgili Bakan Çağlayan'a bizzat gittim. Bu yanlış işlerin bir an önce giderilmesini istedim. FTG'nin bu kadar büyük bütçesi olmasına rağmen dünyada hiçbir ülkede şu kadar ton fındık daha fazla sattı, ben duymadım. En çok faaliyet gösterdikleri ülke ABD'dir, orada fındıkta hiçbir artış sağlanmamıştır. Japonya'da, Çin'de durum aynıdır. Dünyayı bol bol gezdiler, yurt içinde toplantılar düzenlediler, baktılar ki paraları harcayamamışlar. Şimdi de tüm gazetelere ilanlar veriyorlar. Bunun bir an önce durdurulması şarttır. Bu, gizli faul yapmaktır.''
Cirav, fındık üreticisi olmazsa ihracatçıların da olmayacağını vurgulayarak, ''Olaya tek taraflı bakmak ahlaki değildir. Üretici tarafından, ihracatçı ve ithalatçı tarafından da bakmalıyız. Eğer biz serbest piyasa modelini belirlemişsek, o çerçevede hareket etmeliyiz'' dedi.