İSMMMO raporu Türk halkının borç batağına düştüğünü ortaya koydu. Her ay 120-130 bin yeni kişi borcunu ödeyemez duruma düşerken toplam rakam 1.6 milyona çıktı Ailelerin tasfiye olunacak kredi kartı borcu 3.6 milyar, bireysel kredi borcu 3.1 milyar TL'ye fırladı. Yılbaşından bu yana tasfiye olunacak kart sayısı yüzde 52, bireysel kredi oranı yüzde 68 arttı
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) raporuna göre, 2007 yılında ailelerin bankalar, katılım bankaları ve tüketici finansmanı şirketlerine olan toplam borcu 104 milyar lira iken, 2008 yılı sonunda bu rakam 128.9 milyar liraya ulaştı.
2009 yılında borçluluk oranları ve ödenemeyen borçlardaki tırmanış tüm hızıyla sürdü. 2009'un ilk beş ayında da süren bu artış sonucunda, her ay 120-130 bin kişi borcunu ödeyemez duruma düşerken, toplam rakam 1.6 milyon kişiye çıktı.
İSMMMO, Merkez Bankası, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) verilerinden yararlanarak hazırladığı 'Çocuklar Duymasın; Aile Borçlu' başlıklı raporunu yayımladı.
Yüzde 7.9'dan, 13'e çıktı
Raporda, ailelerin bankalardan, tüketici finansmanı şirketlerinden kullandıkları krediler, kredi kartı bakiyeleri ile TOKİ'nin vadeli konut satışları karşılığı oluşan borçlarını ifade eden 'hane halkı yükümlülükleri'ne bakıldığında, 2005 yılında GSYH'ya oranı yüzde 7,9 olan bu yükümlülüklerin, 2008 sonunda yüzde 13.6 oranına yükseldiği kaydedildi. Başka deyişle GSYH'nin yüzde 13.6'sı kadar üzerlerinde bir borç yükü bulunuyor.
Kart borcu yüzde 52 arttı
Bu dönemde kredi kartlarının, kredi aracı olarak kullanılması nedeniyle tasfiye durumundaki kredi kartı ve tüketici kredilerinin oranının her geçen gün arttığı ifade edilen rapora göre, 24 Temmuz itibarıyla tasfiye olunacak kredi kartı borcu 3.6 milyar liraya, bireysel krediler de 3.1 milyar liraya ulaşmış bulunuyor. Bu kapsamda, ocak ayı başından bu yana tasfiye olunacak kredi kartlarının oranı yüzde 52 artarken, bireysel kredilerde bu artışın yüzde 68'i aştığı gözleniyor.
Bireysel kredilerin hane halkı tüketim harcamaları içindeki payının yüzde 12.7'lere çıktığı kaydedilen rapora göre, bu rakam 2007 sonunda yüzde 11.2 oranındaydı.
19.6 milyar faiz ödeniyor
2008 yılı sonu itibarıyla toplam 128.9 milyar lira borcu olan ailelerin faiz ödemeleri ise, 19.6 milyar liraya ulaştı. Rapora göre, aynı dönemde ailelerin harcanabilir gelir tutarı 543.3 milyar lira düzeyinde bulunurken, gelirlerinin yüzde 3.6'sını faize veren aileler, toplam gelirlerinin yüzde 23.6'sı kadar bir borç yükü ile karşı karşıya bulunuyorlar.
Borçlu aileler için önemli bir endişe kaynağının işsizlik olduğu ifade edilen İSMMMO'nun raporunda, TÜİK'in 2009 yılı nisan ayı verilerine göre işsizlik oranının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.9'dan yüzde 14.9 düzeyine, işsiz sayısının da 2.3 milyondan 3.6 milyona çıktığı hatırlatıldı.
Batık krediler patladı
İSMMMO'nun raporunda, Merkez Bankası verilerine göre mevduat bankalarında tüketici kredileri ve kredi kartı borç tutarının 24 Temmuz itibarıyla 116 milyar 978 milyon lira düzeyinde olduğu belirtilerek, bunun 83 milyar 155.4 milyon lirasının tüketici kredilerinden, yaklaşık 33 milyar 823 milyon lirasının da bireysel kredi kartlarından oluştuğu belirtildi.
İSMMMO'nun raporuna göre, tasfiye olunacak kredi kartı borçları 24 Temmuz 2009 itibarıyla 3 milyar 615 milyon lira düzeyinde bulunuyor. Bu, batık kredi kartı borçlarının oranının, toplam kredi kartı borçları içinde yüzde 10.47'ye ulaştığı anlamına geliyor.
Batık bu yıl yüzde 53 arttı
2009 yılı başında tasfiye olunacak bireysel kredi kartı borçlarının 2 milyar 349 milyon lira olduğu kaydedilen raporda, batık miktarının yedi ayda yaklaşık yüzde 53.6 oranında yükseldiği vurgulanıyor.
Tasfiye edilecek tüketici kredilerine bakıldığında ise, 2009 başında 1 milyar 872 milyon lira olan bu rakamın, 24 Temmuz 2009 tarihi itibariyle yüzde 68 oranında artarak, toplamda 3 milyar 154 milyon liraya ulaştığı gözleniyor.
Borçlar ödenemiyor
Ferdi kredi borcunu ve kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısının 2008 yılı itibarıyla büyük artış gösterdiği kaydedilen raporda yer alan verilere göre, 2007 yılı toplamında 192 bin 266 kişi olan bu sayı, 2008 sonunda yüzde 213 artışla 602 bin 648 kişiye ulaştı.
2009 yılının ilk yedi ayında da devam eden bu artış sonucunda, her ay yaklaşık 120-130 bin kişi borcunu ödeyemez duruma düşerken, toplam rakam ise 1.6 milyon kişiye ulaştı.
Af için başvuranlar bile yüzde 10'da kaldı
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, rapora ilişkin değerlendirmesinde, Ekonomik krizin tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de etkilediği muhakkak. Bu ortamda yapılacak en önemli şey istihdam artırıcı önlemler alarak öncelikle işsizler ordusunu yeniden ekonominin içine çekmek gerekiyor. Hükümetin açıkladığı istihdamı artırıcı paketin içinin bir an önce doldurulması öncelik kazanmalı dedi.
Af yasası yetersiz kaldı
Başkan Arıkan, yeni çıkan Banka Kartları ve Kredi Kartı Yasası ile getirilen ve 31 Mayıs itibarıyla temerrüde düşen kredi kartı borçlularının af başvurusu oranın yüzde 10'larda kaldığına dikkat çekerek şunları kaydetti: Temerrüde düşen kredi kartı borçlularının af başvurusunun bu oranda kalması düşündürücüdür. Aynı zamanda yasanın sınırlı kaldığının bir göstergesi olarak da kabul edilebilir. Bankaların ve finans kuruluşlarının kredi kartı ve bireysel kredi borçlarının geri ödenmesi konusunda kredi kullananlarla tekrar masaya oturması, yasanın kapsamının genişletilmesi gerekmektedir. Dolaylı vergilerde yapılan artışlar vatandaşın yükünü daha da artırmakta verginin adaletinin sorgulanmasını gündeme getirmekte. Dolaylı vergi yerine, vergisini ödemeyenlerin üzerine gidilmeli, vergi tabana yayılmalıdır.
Kart borçlusu daha fazla
Son yıllarda hane halkının finansal yükümlülüklerinin GSYH'ye oranının arttığına dikkat çeken Arıkan, şöyle konuştu: Burada aileleri koruyan nokta yükümlülüklerinin değişken faizli ve dövize endeksli kısmının sınırlı olması. Nitekim Merkez Bankası'nın Finansal İstikrar Raporu'nda da bunun altı çizilse de, devamında 'Ancak ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve artan işsizlik oranına bağlı olarak önümüzdeki dönemde hane halkının yükümlülüklerini geri ödemede zorluk yaşaması olasıdır' deniliyor.
Hanehalkı kırılganlığı artıyor
Buna göre 'Kredi koşullarının sıkılaştırılması ile birlikte bireylerin kredi kartlarını daha yoğun bir biçimde kredi aracı olarak kullandığı' görülüyor ve kredi kartı tüketici kredilerine göre daha yüksek olduğundan bu durum hanehalkının kırılganlığını daha da artırıyor. Bu gelişme bugün yaşanan durumu resmi olarak da özetlemiş oluyor.