Emekliler müjde! 100 TL zam!

Başbakan Ahmet Davutoğlu  partisinin grup toplantısında konuştu. Bu grup toplantısının 24'ncü dönemin son grup toplantısı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, üç dönem kural gereği milletvekili olamayacak Bülent Arınç, Köksal Toptan ve  Mehmet Ali Şahin’e plake

Başbakan Ahmet Davutoğlu  partisinin grup toplantısında konuştu. Bu grup toplantısının 24'ncü dönemin son grup toplantısı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, üç dönem kural gereği milletvekili olamayacak Bülent Arınç, Köksal Toptan ve  Mehmet Ali Şahin’e plaket verdi. Konuşmasında ise  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Başkanlık sistemini gündeme getireceklerini vurgulayan Davutoğlu "Başkanlık sistemini tartışacağız, konuşacağız. Ama bu sistemin mutlaka verimli şekilde çalışacak niteliğe kavuşturulması lazım. Başkanlığı seçim beyannamemize koyma iradesini bu yüzden gösterdik" dedi.

Davutoğlu konuşmasında şunlara vurgu yaptı: 

Bizler 1 ağustos 2001’de kurucu liderimiz sayın recep Tayyip Erdoğan Afyon’dan seslendiğinde yine bu salon da 19 Kasım 2002’de hitap ettiğinde belki bir çokları AK Parti’nin siyasi geleceğinin kısa olacağını, çok kısa sürede siyasi tarihe mal olacağını hesap ediyorlardı. Ama hesap edemedikleri bir şey vardı, milletin iradesi. 22’nci, 23’ncü, 24’ncü dönemin bütün milletvekilleri, tarihteki bütün yürüyüşlerin adalet arayışlarını ve milletimizin büyük yürüyüşünün izinde tarihe iz bırakma kararlılığını yansıtıyordu.  Biz istiklal harbimizi yaptığımızda mazlum milletler bize dua ediyordu. Çanakkale, balkan savaşı ve istiklal harbinde biliyorlardı ki Türkiye zafer kazanırsa onlar da hür olacaktır.

Gezi provokasyonları 17-25 aralık provokasyonları yaptılar. Peki dimdik ayakta duran kimdi AK Parti grubuydu. Bütün bu hesaplar yapılırken bir taraftan şeytan taşlarcasına bu hesapları yok ederken, bir taraftan da büyük reformlara imza atan grup kimdi AK Parti grubuydu. Bizler hem şeytan taşladık, hem tavaf eyledik. Bu dava yolunda yürürken vefat eden arkadaşlarımız oldu.  Sizleri onlar için birer fatiha okumaya davet ediyorum. Aileleri de dahil olmak üzere onların emaneti bizim omuzlarımız üzerindeki en büyük sorumluluktur.

'ÜÇ DÖNEME TAKILANLAR BİR DÖNEM SONRA AYNI GÖREVE DEVAM EDEBİLİRLER'

3 dönem kuralı getirildi. Yani üç dönem görev yapanlar bir dönem ara vermek suretiyle tekrar görevlerine aynı yerden devam da edebilirler, bu davanın başka alanlarında gayret sarf edebilirler. Dünyada da çok az görülen bir prensiptir.Bazı arkadaşlarımız, bu harekete öncülük etmiş ağabeylerimiz, bu hareketin öncüleri belki bu salonda önümüzdeki dönem bulunmayacaklar, bizim kalplerimizde her zaman olacaklar. Hesap edenler oldu, birileri tam geçen sene bu vakitlerde biz 30 Mart seçimlerine yürürken, arkamızda 17-25 kumpasları, dışişleri dinlemeleriyle ihanet çeteleri çalışırken biz seçimlere yürüyorduk. Hesaplar yapıldı o zaman, aynen 2002’de olduğu gibi, hani genel başkanımız başbakan olamaması sebebiyle o zaman AK Parti dağılır diye düşünenler olduğu gibi, birileri sarsıldı ama AK Parti grubu sarsılmadı. Geçen sene birileri şöyle diyordu, 30 mart seçimlerinde bunlar yüzde 30’lara düşer diye. Biz düşmedik, düşürecek olan da kaldıracak olan Allahımızdır, milletimizdir.

Beklediler ki, üç dönem olarak devam etmeyecek olanlar bildiği için, kendi aralarında küskünler grubu oluşturur, siyasi matematiği değiştirdiler. Bizim için siyaset bir matematik meselesi değil bir felsefe bir inanç meselesidir. Aylardır bunun hesabını yaptılar ama boşa çıktı. Ben bu asil kardeşlerimize, bir kez daha AK Parti grubu adına, milletimiz adına da teşekkür ediyorum. gerçek bir vakar edep ve ahlak dersi verdiler. Bir teki dahi bu iradeyi tartışmadı. Bir teki dahi çıkıp şahsi hesap içine girmedi.

Davutoğlu grup toplantısında Bülent Arınç’a, Köksal Toptan’a, Mehmet Ali Şahin’e plaket verdi. 

Sayın Meclis Başkanlarıma şunu demek isterim. Bu bir emeklilik beratı değildir. Aksine yeni bir başlangıç beratıdır. Sizden aldığımız mirası size tevdii ediyoruz, en yüksek zirvelere taşınacaktır. AK Parti emek göstereni unutmaz, vefat edeni unutmaz onların ruhlarını şad eder. Bizde tuzak, kulisler yoktur. Bizde hayır yoluna yürümek hayır düşünmek ve helalleşmek vardır. Bu mesele bizimle başlamadı bizimle bitmeyecek. Bir zümrenin, etnik grubun meselesi değildir. Bizler o kadim yürüyüşlerden ilham aldık. Türkiye’de mazlum milletlerde insanlıkta aksülamel bırakacak bir siyasi hareketiz. Bu hareket hiçbir zaman kendi içinde farklı görüşler olsa bile bunları tartışacak ama ihtilafı bölünmeye parçalanmaya dönüştürmeyecek.

KILIÇDAROĞLU 23 NİSAN'I BEKLESİN 

Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki “en büyük hayalim başbakan olmak” Bakınız hayalimiz iktidar olmak demiyor, hedefimiz iktidar olmak demiyor. Meselesi şahsi. Eğer çok arzu ediyorsa 23 Nisan yaklaşıyor bir günlüğüne verebiliriz. Bir hedefi gösteriyor CHP olarak. Hedefimiz yüzde 35 diyor. Biz başlarken yüzde 37 ile başladık. Bizim başladığımız yere gelmek onun en büyük hedefi. Şimdi AK Parti anketlerine bakanlar, geçmiş anketlerdeki sükutu hayaller gibi yine yaşarlar. Yüzde 45 gibi kasıtlı anketler olduğunda zil takıp oynuyorlar. Bizim için düşündükleri en alt rakam, onların hayal ettiğinden 10 puan fazla. Hayalleri şahsi, meseleleri şahsi, çıkarları şahsi. Bizim ise gerçeklerimiz dahi 77 milyonun üzerinde ittifak ettiği gerçekler.

2023 SÖZLEŞMESİ HAZIRLIYORUZ 

Seçim beyannamemiz açıklandığında göreceksiniz biz bir 2023 sözleşmesi hazırlıyoruz. Yeni Türkiye’nin inşasının temelleri atılacak. Bu anayasal çerçevede kimse bürokrasiye nüfuz etme suretiyle devlete sızamayacak. İster TSK’ya sızmış olan 60’larda 70’lerde bazı cunta heveslileri, isterse dini görünüm altında bürokrasiyi ele geçirip KPSS sorularını çalan gruplar olsun, isterse bunların yeni türleri olsun hiçbirisinin bu demokratik ortamda hür olarak yaşamasına izin vermeyeceğiz. Böyle özgürlükçü bir anayasa içinde, ne tedbir alınması gerekiyorsa alacağız.

 27 Mayıs, 12 Eylül Anayasası. Görünüşte parlamenter sistemi altında, vesayet altında bir parlamento, baskı altında başbakanlık ihdas ettiler. Onun için bu ülkede başbakanlar, apoletleri işaret etmek için dil kullandılar. Gerçek bir sistem olsaydı başbakan emreder TSK gereğini yapardı. 12 Eylül sabahı ülkenin başbakanı evinden alınmazdı. Ne oldu? parlamenter demokrasinin temsilcisi olan hükümetler zayıflatıldı. Gerçek bir parlamenter sistem olsaydı bu parlamentonun iradesini engellemek için e-muhtıra verilmezdi, 367 oyunları oynanmazdı. Şimdi başkanlık sistemine karşı çıkanlar, zamanında parlamenter sisteme desteği vermedi. CHP e muhtıraya destek verdi, Menderes idam sehpasına yürürken suskundu. Eğer Sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı engellenmeseydi biz de halkın seçtiği cumhurbaşkanı için anayasa reformuna gitmeyecekti. O değişiklikle cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Bu karmaşık sistem ancak ve ancak 1960’larda Adalet Partisi’nden Demokrat Parti koptu, o günkü gruplar sağlam durmadığı için refah yol sistemi çöktü. Bir tek AK Parti döneminde 12 yıl bütün bu çarpık yapıya rağmen, AK Parti istikrar ve güveni sağladı. Bizim meselemiz hiçbir zaman şahsi mesele olmadı. Şahsi davaların ilişkisi haline dönüşmedi. Ne cumhurbaşkanımızın, Abdullah gül ile olan ilişkisi, ne de şimdi bizim cumhurbaşkanımızla ilişkimiz hiçbir zaman maddi bir temele, siyasi bir hesaba dayanmadı. AK Parti grubu kaya gibi durdu.

BAŞKANLIK SİSTEMİNİ TARTIŞACAĞIZ

Başkanlık sistemini gündeme getireceğiz, tartışacağız, konuşacağız. Ama bu sistemin mutlaka verimli şekilde çalışacak niteliğe kavuşturulması lazım. Başkanlığı seçim beyannamemize koyma iradesini bu yüzden gösterdik. Kimse buradan şahsileşmiş bir otorite safsatası çıkartmasın. Var olacak olan tekliflerini getirsinler. 2007-2011 seçimleri sonrasında, bütün partilerin eşit katılımıyla anayasa komisyonu kuruldu. Ama 4 yıl içinde bu komisyonun çalışmasına izin vermediler.

Bugün büyüme rakamları açıklandı. Hedeflerimizin biraz gerisinde ama Türkiye yüzde 2,9 büyüdü. Avro bölgesinde büyüme rakamı yüzde 0,8’dir. Biz takriben 3,5-4 daha fazla büyüdük. Dünya ortalaması yüzde 2’nin altındadır. Çarpıcı bir karşılaştırma da yapmak isterim. Tarım dışı olan büyüme yüzde 3,52’dir. Tarım dışı yüzde 3,36. Geçen yıl kuraklık nedeniyle böyle oldu.

EMEKLİLERE 100 LİRA ZAM  

Emeklilerimizle ilgili olarak. Olmayan parayı dağıtan Kılıçdaroğlu gibi değil. Hükümetin bir adımıdır. Temmzu ayında emeklilere TÜFE oranında zam yapılacak, maaşı 1000 TL’nin altında kalan emeklilere seyyanen 100 lira zam yapacağız. Maaşı 1000-1100 arasında olan emeklilerin maaşını da 1100 liraya bağlayacağız. Yani bir emeklinin 800 lira maaşı varsa 900 lira olacak. 1020 lira olan varsa 1100 lira olacak. Bu düzenlemeyle emeklilerimizin aylıklarında 50 TL ayrıca bir artış sağlanacak. Ülkemizde 571 bin vatandaşımız 145  lira 65 yaş aylığı alıyor. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 145 lirayı 200 liraya çıkarıyoruz. Bu adımlarımız bütçe dengelerini zorlayan adımlar değildir.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri