Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Başkan Vekili Onur Şahin, gelecek yıldan itibaren fındıkta birçok sorunun yaşanacağını belirterek, "Devlet yetkilileri bunun böyle olacağını biliyor ama fındıkta yaşanan ve yaşanacak birçok konu Başbakan'dan saklanıyor, ona söylenmiyor" iddiasında bulundu.
Onur Şahin yaptığı açıklamada, 2009 yılında üreticilere 700 milyon lira üretim desteği verildiğini, fındık fiyatlarında aşırı bir düşüş yaşanmadığını, ihracat gelirinin 1 milyar doların üzerinde gerçekleştiğini, fındığın serbest piyasaya bırakıldığından dolayı 2009'un sorunsuz bir yıl görüntüsünü verdiğini ve bu görüntünün Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a yeni fındık stratejisinin başarısı olarak sunulduğunu belirtti. Şahin, "Oysa 2009 ürün sezonunda fındık rekoltesi düşük gerçekleşmişti. 2009 üretimi ihtiyacı karşılamadığı için, fındık ihracatçıları Toprak Mahsulleri Ofisi'nden (TMO) fındık talebinde bulundular. TMO, ihracatçıların ihtiyaçlarının karşılanması için 60 bin ton 2008 ürünü fındık sattı. Bu gerçekleri de sayın Başbakan'dan sakladılar. TMO, 2008 ürünü kilosu 5 TL den piyasaya sundu. Arz açığı olan 2009 ürün sezonunda devletin müdahalesine ihtiyaç olmamıştır. Bu nedenle fındık fiyatlarında düşüşün olmaması uygulamanın başarısından değil ürün azlığından kaynaklanmaktadır" dedi.
"3. YILIN SONUNDA NE OLACAK?"
Fındık stratejisinin başarıya ulaşmasının söküm desteğine bağlı olduğunu, ancak ilk yıl 500'ün altında bir üretici başvurusu ve 4 bin hektarın altında sökülmesi planlanan fındık alanı ile fındık stratejisinin daha birinci yılında çöktüğünü savunan Şahin, şu görüşlere yer verdi:
"Bu gerçek de sayın Başbakan'dan saklandı. İkinci yılda yeni söküm desteği için başvuran bir üretici kararname gereği toplamda dekara 450 TL alabilecek. Dekara 600 TL verilen ilk yılda başvurmayanın, desteğin 450 TL'ye düşürüldüğü yeni dönemde hiçbir şekilde başvuramayacağı açıktır. Yeni fındık politikasının yol haritasının sonu bugün görülmektedir. 3. yılın sonunu beklemeye gerek yok. 3. yılın sonu geldiğinde 2012 ürün sezonunda 600 bin hektara indirilmiş bir fındık dikim alanı değil, yine bugün olduğu gibi 700 bin hektarlık bir alanda fındık üretimi yapan bir Türkiye olacaktır. Sayın Başbakan'dan ve kamuoyundan bu gerçeği sakladılar. Cevaplanması gereken soru, 2012 ürün sezonu ve sonrasında, devletin herhangi bir şekilde müdahaleci olmadığı, fındığın serbest piyasaya bırakıldığı, 700 bin hektarlık alanda 800 bin ton fındık ürünü olduğu dönemde, fındık fiyatlarının 2 TL'ye kadar düşmesini kim engelleyecektir? Öncelikle Sayın Başbakanımızın bu sorunun cevabını ilgililerden alması gerekir."
"SÖKÜM DESTEĞİ BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANDI"
2003 yılında 3 yılda toplam 335 dolar destekli söküm desteği adı altında çalışma başlatılmasına rağmen kimsenin başvurmadığını, aynı uygulamanın bu yıl da çıkarıldığına dikkat çeken Şahin, "335 doların karşılığında üretici bahçede 53 işçi çalıştırabiliyordu. 2009 söküm desteği 3 yılda 600 TL, üretici bununla 25 işçi çalıştırabiliyor. Sayın Başbakan'dan bu gerçek de saklanıyor. Söküm desteği yeniden gözden geçirilmek zorundadır. Aksi takdirde yeni fındık stratejisi sadece 3 yıl boyunca yasal alanlara ve dekara toplamda 450 TL ödeme yapıldığı ama 3 yıl sonunda hiçbir şeyin değişmeyip başa dönüldüğü bir sonuçla karşılaşacağız" diye konuştu.
"DEVLET FINDIĞI PİYASAYA SINIRLI SÜRMELİ"
İhracatçı kesimin rekoltenin az olduğu dönemlerde fındık açığını TMO'dan alarak kapattığına da dikkat çeken Şahin, bunun dengeli olması gerektiğini vurguladı. Şahin, şöyle konuştu:
"Arz fazlası sezonlarda, arz fazlası miktarıyla sınırlı piyasadan fındık alınarak, arz açığı olduğunda, ticaret grubunun ihtiyacını karşılamak amacıyla arz açığıyla sınırlı piyasaya fındık satışıyla denge sağlanmalıdır. 2009 sezonunda arz fazlası vermedi, 2010 ürün sezonunda da arz fazlası vermesi beklenmiyor. Gelecek dönemlerde de arz fazlası vermeyen ve devletin müdahale alımına ihtiyaç olmayan ürün sezonları olacaktır. Fındık ürünü tamamıyla meteorolojik şartlara bağlı bir ürün ve meteorolojik şartlar son yıllarda arzı olumsuz etkiliyor. Devlet arz fazlası veya arz açığı miktarıyla sınırlı olmak kaydıyla bir alım veya satım sistemini getirmeli. Ülkemiz dünya üretiminin yüzde 70'ini gerçekleştiren bir ülke olarak ürünün az olduğu dönemlerde de dünya ihtiyacını karşılama sorumluluğunu yerine getiren misyonu üstlenmelidir. Ne üretici grubu ne de ticaret grubu 'emniyet stoku' oluşturacak güce sahip değildir. Aksi takdirde fındık ürününde hedef olan 'istikrar' hiçbir zaman sağlanamayacaktır. Ürünün bol olduğu dönemde fiyatlar dip yapacak az olduğu dönemde tavan yapacaktır. Bunun sonucu istikrarsızlıktır. Çözüm arz fazlası miktarla sınırlı emniyet stoku alımı ve arz açığı miktarıyla sınırlı piyasa satışı sistemidir. Fındıkta istikrarın anahtarı budur.