FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Pamuk, bazı kesimler tarafından fındık sektörüne girmesi eleştirilen Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) sektörde bir denge unsuru haline geldiğini ifade ederek, "Şu aşamada TMO'ya mecburuz, şövalyelik yapmaya gerek yok" dedi.
Yaşar Pamuk, yaptığı açıklamada, fındık sektörünün ve üreticisinin sigortası konumunda olan FİSKOBİRLİK'in 2005 yılından bu yana gelen sıkıntılarla mücadele ettiğini, üreticiye olan borçlarını ödeyememesi, ödeme noktasında çözüm üretememesi ve dünya konjönktürüne göre hareket edememesi sebebiyle ortamın boşaldığını, bu boşluğu TMO'nun kapattığını belirtti. 12 Eylül 2006 tarihinde göreve geldikten sonra 'beyaz sayfa' açtıklarını hatırlatan Pamuk, "Göreve geldikten sonra 2005 yılının borçlarını TMO vasıtasıyla aldığımız kredilerle kapattık.
2006 yılından da 140 trilyon borcumuz kaldı. Onu da bu ay sonuna kadar TMO vasıtasıyla alacağım krediyle kapatmayı hedefliyoruz. Şu anda FİSKOBİRLİK'in tüm mal varlığı aldığı kredi borçlarını ödemeye yetmiyor. Şu anda TMO'ya 'git' deme şansımız yok. Bir fındık üreticisi olarak ben de TMO'yu hazzetmiyorum ama böyle bir ortamda TMO'ya ihtiyacımız var. FİSKOBİRLİK sorunlarını çözemeden ve ayakta duracak hale gelemeden TMO'nun gitme şansı yok" diye konuştu.
"BİZ DEPO VERMESEYDİK FİYATLAR DÜŞERDİ"
Bütün bu çalışmalar kapsamında TMO'nun FİSKOBİRLİK'e destek olduğunu, ancak FİSKOBİRLİK'in TMO'ya destek olduğu iddiasını kabul etmediğini kaydeden Pamuk, şöyle konuştu:
"Biz TMO ile sadece işbirliği yaptık. Bakın geçen yıl TMO 162 bin ton fındık alımı yaptık. Yeterli deposu olmadığı için alınan fındıkların 120 bin tonu FİSKOBİRLİK depolarındadır. Biz depolarımızı açmasaydık fındık serbest piyasaya akacak ve fiyat 2 YTL civarına düşecekti.
TMO ile depo anlaşması yaparken bile üreticinin menfaatini düşündük. Kılıçları çekip şövalyelik taslayabilirdik ve Türkiye'deki siyasi gerginliklerin kimseye bir faydası olmadı. O sebeple şövalyelik taslamaya gerek yok. Benim fındık üreticisi annem bile 2005 yılının parasını 23 ay sonra aldı.
Belki benim gelir düzeyim sayesinde onun bir sıkıntısı olmadı ama ben hep hasta olan, hastası olan, ameliyat olan ve acil paraya ihtiyaç duyanların acısını yüreğimde hissettim. 2005 yılından bu yana parasını alamadan vefat eden bin 500'e yakın üretici var. Ben bütün bunların acısıyla yaşadım. O sebeple göreve gelirken üreticinin içinde bulunduğu sıkıntılı şartlardan kurtulması yönünde bir vebal üstlendik. Ne yapıyorsak onlar için yapıyoruz."