Fındıkta inovasyon hakkında yazmak, bunun ekonomimize etkisini tartışmak istiyorum ama Türkiye’de fındık yetişen bölgede insan doğasına ilişkin güçlü ve zayıf yönlerini analiz etmeden ekonomideki gidişatı tam, temiz ve doğru olarak analiz etmemiz mümkün değil gibi geliyor bana.
Sonuçta ekonomi insanın yapay olarak geliştirdiği bir olgu değildir, insanlığın varoluşundan bu güne uzun bir süreci ve çok ciddi biçimde insan davranışını barındırır.
İnsanı öteki canlılardan ayrıştıran temel özellik, aklını kullanarak analiz yapabilmesi, gelecekle ilgili öngörü yapması ve önlemler geliştirmesidir. Herhangi bir veri çalışması yapmadan, verileri bilgiye, bilgiyi anlama dönüştürmeden; strateji, taktik ve uygulama üzerinde kafa yormadan doğru iş yapamayız. Duyduklarımızı bir ölçü ve ölçeklendirme sürecinden geçirmeden akışa bırakırsak “vahşi ayıklama” selinde boğuluruz.
Yerel gücü harekete geçiren, proje geliştirme yoludur. Sövene değil, yol gösterene değer veren toplumlar hak ettiği refaha ulaşır.
Fındık bölgelerinde insan
Karadeniz’in yamaç arazilerine uygun fındık üretimi hızla Çarşamba ovasına, Kocaeli ve diğer illere de yayıldı. Fındıkta “devlet alım garantisi” ve “ürüne değil arazi büyüklüğüne verilen prim” bahçeleri bakımsız bıraktı. Bölge fındık üreticisi boş zamanlarını değerlendirmek için kamudan yeni işleri beklemeye başladı.
Karadenizli büyük oranda ekmeğini yurt dışında aramaya başladı. Bu durum kaliteli kalkınmayı engelleyen, beklenen refahı geciktiren etkiler yarattı.
İnovasyon, inovasyon ve de inovasyon
Özellikle İtalya - İspanya gibi büyük fındık üreticisi ülkelerde bu alanda yapılan yenilikler görmezden gelindi.
Dijital Tarım: Dronlar ve sensörler yardımıyla fındık bahçeleri/ tarlalarının durumu hakkında anlık veri topluyorlar. Bu verileri hastalıkların erken tespitinden gübreleme zamanlamasına kadar birçok konuda rehberlik ediyor.
Organik Tarım ve Biyolojik Mücadele: Kimyasal ilaç kullanımını azaltmak için biyolojik mücadele yöntemleri geliştirilmiş. Doğal yollarla kontrol altında tutarak daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir üretim sağlıyor.
Değer Zinciri İnovasyonu: İspanya'da, İtalya’da fındık ürünlerini yüksek katma değerli ürünlere dönüştürmek için yenilikçi işleme yöntemleri ve pazarlama stratejileri geliştirilmekte. Bu da, fındık üreticilerinin gelirlerini artırmalarına yardımcı oluyor.
Fındık Ocağı Fark yarattı
Gelelim Trabzon’a: Yomra’da Fındık Ocağını kuran Seyyare Sungur, kız kardeşleri ile birlikte yeni çeşitlerin geliştirilmesi için olduğu kadar özellikle fındık toplamayı bir turizm olayına dönüştürmeyi başardı. KTÜ Peyzaj Mimarlık mezunu Seyyare Songur’un ve kız kardeşlerinin bu çabası övgüye değerdir.
Teraslama
İtalya'nın ve İspanya’nın dağlık ve eğimli arazilerinde teraslama, fındık üretiminde oldukça yaygındır. Teraslama, aynı zamanda makineli tarıma uygun alanlar yaratır ve tarımsal faaliyetlerin daha düzenli yapılmasına olanak verir.
Ordu’da yaşlıca bir fındık üreticisi karı-koca çiftin teraslama yapılmış bir fındık bahçesinde olgunlaşmış fındığı yerden elektrikli bir emici ile topladığı gösterilmişti. Pat pat motorları ile tüccara kadar getirdiklerini anlatmıştı bir İngiliz tarafından Zorlu Grand Otel’de.
İtalyanlar yapıyor, biz izlemeye devam ediyoruz
İtalya ve İspanya’da hastalıklara dayanıklı ve yüksek verimli fındık çeşitlerinin geliştirilmesi için, tek dal ile oluşturulmuş ocaklar konusunda aktif çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalar, fındık üretiminde kaliteyi artırmayı ve çiftçilere daha fazla kazanç sağlamayı amaçlar.
Kimyasal gübre ve pestisit kullanımını en aza indiren organik tarım yöntemleri, fındık üretiminde de tercih edilmektedir.
Dijital teknolojiler, özellikle fındık bahçelerinin yönetiminde ve hasat zamanının optimize edilmesinde önemli bir rol oynar. Akıllı tarım teknolojileri, dronlar, sensörler ve otomatik sulama sistemleri gibi yenilikler İtalya’da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Oltan’ı alan İtalyanlar boşuna para yatırmadılar. Bir birime aldıkları fındığı Katma Değerli Ürünlere dönüştürüp bize on birime satıyorlar.
Fındıkta alın terine akıl teri katılmış, global marka ürünler yaratılması zamanı ne zaman gelecek?
Ne zamana kadar sadece hammaddeyi satmakla yetineceğiz?
Ne zaman üstümüzdeki ölü toprağını atıp, elimizdeki değerin tekrar farkına varıp, Ar-Ge, inovasyon, marka, sağlıklı gıda, sürdürülebilirlik konularına odaklanıp bir ekonomik refah yaratacağız?
İtalyanlar kadar aklımız mı yok yoksa ortada bir fındık politikası mı yok?