Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, 2008’den 2010’a uzanan dünya ekonomisindeki büyük sarsıntının ardından 2011’den umutlu olduğunu belirterek “Umuyoruz ki 2011 umutlarımızın aydınlığa kavuştuğu bir yıl olur” dedi.
Başarı için sadece umut ve iyi dilek temennilerinde bulunmanın yetersiz ve anlamsız olacağını kaydeden Hacısalihoğlu “Türkiye ekonomisinin neredeyse son on yılına damgasını vuran sıcak paranın iç pazarımızda oluşturduğu baskının önlenmesi geleceğimiz için zaruridir. Öyle ki bilimsel çalışmalarda sıcak para konusunda ortaya konan gerçekler ürkütücüdür. Gördük ki, anılan süre zarfında ekonomide büyüme rekor düzeylerde yaşanmasına karşın, başta istihdam ve beraberinde özel sektör ile ihracata ciddi çözüm ve katkı getirememiştir. Kur üzerinde oluşturulan baskının ülkeye yabancı ürünlerin alabildiğince girdisini teşvik etmiştir. Ulusal üretim ve yerli sanayi, azan ithalat karşısında iç pazarımızı dahi yabancı ürünlere ve markalara kaptırmış bir durumdadır” diye konuştu.
Bugün Trabzon ve çevresinde en iyi ayakkabıyı üretmiş olmamıza rağmen bu sektörün ithal ürünler karşısında zor duruma girdiğini hatırlatan Hacısalihoğlu “Birçok ayakkabı üretim atölyesi kapanmış istihdam kayıp vermiş, ekonomi katma değer kaybına da uğramıştır. En güzel mobilya üretimi yanında bu sektörde haklı bir ün yapan Trabzon, ithal ürünler karşısında ezik bir duruma geçmiştir. Süt ve süt ürünleri sektöründe bölgemizin ürettiği peynir ve benzeri ürünler dünya çapında kalitededir. Ancak bu sektörde büyük marketlerin ithal ürünlere açtığı reyonlar sayesinde mağlup duruma düşmektedir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür” şeklinde konuştu.
“Sıcak para ve ithalatın bu ülkenin mille gelirine ve servetine karşı en büyük zararı verdiği eninde sonunda anlaşılacaktır” diyen Hacısalihoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’ye şu kadar sermaye geldi!’ söylemi bu ülke için iyi bir gelişme değildir. Bunun yerine, ‘Türk özel sektörü yurt dışında şu kadar taahhüt işi almıştır.’ Ülkemizin lehine bir gelişme olacağı için bununla övünç duyulmalıdır. TTSO olarak makro düzeyde yaşanmakta olan ekonomik politikalarının yerli üretime ve özel sektöre oluşan zararlarını azaltmaya çalışan projelere destek veriyoruz. Trabzon’daki mobilya sektöründe birleşmeye, ortak çalışmaya adım atılan organizasyona öncülük yaptık. Oluşturulan birlik bu sektörde rekabet avantajı sağlayacaktır. Yine süt ve süt ürünlerinde de benzeri girişim odamız tarafından yürütülmektedir. İhracat ve üretimin diğer aşamalarında odamız tarafından üyelerimize sürekli destekler sağlanmaktadır. Eğitim bu desteklerin başında gelmektedir. Kuşkusuz ülkemizin kurtuluş savaşı ve cumhuriyetin kuruluşu zamanından beri sermaye yetersizliği Türk ekonomisinin en zayıf noktasıdır. Bugün dünyaya hakim olan serbest piyasa ekonomisinde başta AB ülkeleri ve ABD olmak üzere kendi iç ekonomilerini, kendileri ile çelişmesine rağmen, bir takım korumacı yaklaşımlarla korunmaktadırlar. 2011’de ulusal ekonominin uluslararası pazar karşısında koruyabilecek tedbirlerin alınması halinde ekonominin baş mustaribi olan işsizliğe de çare olacağına inanıyoruz. Türkiye artık çok şeyi üretebilecek güç ve deneyimdedir.”