Hayvan gübresinden elektrik

Bir tekstil fabrikasında personel müdürlüğü yapan Giray Civelek, Süpürtü köyündeki çiftliğinde beslediği 150 baş hayvanın gübresinden elektrik üretmeyi başardı. Hayvancılığa ilk 50 hayvanla başladıklarını belirten Civelek, "İlk 2 sene hayvancılığı öğrenme

Bir tekstil fabrikasında personel müdürlüğü yapan Giray Civelek, Süpürtü köyündeki çiftliğinde beslediği 150 baş hayvanın gübresinden elektrik üretmeyi başardı. Hayvancılığa ilk 50 hayvanla başladıklarını belirten Civelek, "İlk 2 sene hayvancılığı öğrenmek maksadıyla besi hayvancılığı yaptık. 2006 yılından itibaren süt hayvancılığına döndük. Çiftliğimizde şu an 150 baş süt sığırı var. Hayvancılığa girerken ciddi sayılabilecek bir bilgim yoktu. Sütaş fabrikasının Karacabey'deki tesislerinde eğitim alarak
bu işe başladım. Bu işe köylü mantığıyla değil, profesyonel bir anlayışla başladım. Kararım hep bu yöndeydi. Şimdi geldiğimiz noktada kendi bünyemizde veteriner çalıştırıyoruz. Uludağ Üniversitesi ile ortak çalışarak haftada bir danışmanlık hizmeti alıyoruz. Yaklaşık 3 yıldır profesyonel mantıkla hareket ediyoruz. Danışmanlık olarak Sütaş'tan ve Uludağ Üniversitesi'nden destek alıyoruz. Hocalarımız haftada bir gelerek tüm hayvanlarımızı kontrol ediyor" dedi.

2008 yılında itibaren biyogaz üretmeye karar verdiğini anlatan Civelek, "Konuyu çiftlikte beraber çalıştığımız Yüksek Elektronik Mühendisi Hakan Dağtekin'le paylaştığımda, biyogaz üretimiyle ilgili çalışmaların var olduğunu, ancak full otomasyonla çalışan bir sistemin halen olmadığını, sektörün bu yönde açığı olduğunu ifade etti. Bunun üzerine bilimsel çalışmalara başladık" diye konuştu.
"Daha evvel biyogaz üzerine çalışmalar yapılmış ama bizim istediğimiz anlamda değil" diyen Hakan Dağtekin ise, "Çiftlikteki hayvan sayısı 150'ye çıkınca ciddi anlamda gübre ortaya çıkmaya başladı. Siz teknolojiyi ne kadar kullanırsanız kullanın, çıkan gübreyi harcayamadıktan sonra bunu, bir şeylere dönüştüremedikten sonra bu sizin açınızdan problem olmaya devam ediyor. Bununla ilgili değişik çözümler var, gübrenin suyunun ayrıştırılıp meraya dökülmesi gibi imkanlar var. Ama yapılacak işin çevreye uygun
bir sistem olması gerekiyordu. Almanya'da, İsveç'te ve ABD'de ileri seviyede çözümleri vardı. Bunlardan bir tanesini kendimize model olarak aldık. Özellikle Çin bu konuda uzun çalışmalar yaptığı için, onların çalışmalarını incelemeye aldım. Gübrenin fermante edilmesiyle ortaya çıkan karbondioksit, metan ve hidrojen sülfür bileşenlerinden, metanın yanıcı özelliği olmasından dolayı elektrik enerjisi üretilebiliyor. Dünyada zaten böyle bir çalışma vardı. Biz bu çalışmaları kendimize rehber aldık. Gelinen aşama çok ileri aşama olmadığı için kendimiz de üzerine birtakım ilaveler yaparak laboratuar ortamında, ilk başta 4 tonluk digester yaptık. Reaktör, yani gübrenin fermantasyonunun oluşabilmesi, uygun şartların hazırlanabilmesi için laboratuar yaptık. Gaz oluşumunu sağlayan bakterilerin yaşabilmesi için, hayvan gübresinin oksijenle temasının olmaması gerekiyordu. Gazın sürekli üretimi için bakterilerin yaşabileceği laboratuar ortamında uygun ortamı sağladık. Laboratuarda bakterilerin yaşama şartlarını inceledik.

Gaz üretiminde sürekliliği sağlayınca, üretilen gazdaki kirlilik oranına baktık. Doğaya zarar vermeden gazı nasıl yıkayabiliriz, bütün bunların hepsini araştırdık. Bu değerlendirmeleri yaparken laboratuar ortamında bir yılımız geçti. Bu bir yeni keşif değildir, ancak bu konuda yazılan makalelerin hepsini inceledik. Yaptığımız laboratuar ortamı çalışmasıyla, kendi yaptığımız çalışmalara göre, ulaşabildiğimiz maksimum seviyede üretilmiş olan gazın, metan oranının yüksekliği önemlidir. Yani bugün üretilen biogaz üretim tesislerinde, üretim oranı yüzde 65'lerde ise iyi bir gaz üretimi gerçekleştirmiş olursunuz. Biz bunun sağlanması için gerekli katkı maddelerini de kullanarak sonuca ulaştık. Çiftliğimizde şu an iki adet reaktörümüz var. Bu reaktörlerin kapasitesi 150 ton. Elektronik full otomasyon sistem. Çiftlikte 150 baş hayvandan, ortalama 20 kilogramlık gübreyle 30 ton gübre çıkıyor. 15'er ton halinde iki reaktöre giren hayvan gübresi,15 ton yanmış gübre olarak çıkıyor. Gübrenin yanmış olması da son derece önemli. Tarlada yanmış gübre, bitki verimi açısından çok daha fazla önem arz ediyor. Geldiğimiz noktada, çiftliğimizde ortalama saatte 50 metreküp gaz üretimi sağlıyoruz. Bu gaz 30 Kw'lık bir jeneratörü çalıştırabilecek kapasitedir. Şu an çiftliğimizin elektrik ihtiyacını sağlayacak bir oranda gaz üretiyoruz. Gaz üretimi bize aynı zamanda tarlada sebze ve meyve yetiştirmede daha besleyici bir gübre sağlıyor. Hedefimiz 150 baş hayvanlı çiftlikte, çiftliğin elektrik ihtiyacını sağlamak ve çevreye son derece saygılı olmak. Sebze ve meyveler için son derece faydalı olan yanmış gübreyi spretör sayesinde suyundan arındırıp kurutarak satmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

Elektrikle ilgili ABD'li bir firmayla görüşmelerinin devam ettiğini kaydeden Dağtekin, "Çiftlikteki tesisin mikrotribünlerle ilgili çalışmaları sürüyor. Yakın bir zamanda 30 Kw'lık bir tane mikrotribün getirtiyoruz. Böylece 24 saat çalışabilen mikro konjegenerasyonumuz olacak. Bu işte önemli olan devamlılıktır. Hayvan sürekli yiyor ve sürekli gübre oluşması söz konusu. Yani 24 saat, 30 gün çalışan bir tesisten söz ediyoruz. Çalışmalar daha önce defalarca denenmiş, fakat süreklilik arzetmediği için
vazgeçilmiş. Bizim proje çalışmamız devamlılığı sağlıyor. Bu tesisi küçük çaplı hayvancılık yapan çiftçilerin kurması mümkün değil. En az 100 baş hayvanı olan böyle bir tesis kurabilir. Biyogaz tesisini kuranların illa elektrik üretmesi gerekmiyor. Bu iş tamamen çiftlik sahibinin isteğine bağlıdır. Elektrik üretmek istenirse yatırım maliyeti çok artıyor. Köylerde toplama çukurları oluşturarak, alımı da bize ait olmak üzere oradan bu gübrenin çekilmesini planlıyoruz. Hayvancılığın yaygın olduğu köylerde
kooperatif oluşturarak, civar köylerden toplama merkezine getirilen gübreden de elektrik üretmeyi hedefliyoruz. Kurduğumuz sistem tamamen otomasyona dayanıyor. 24 saatr6r, yani gübrenin fermantasyonu elektrik üretebilecek donanıma sahipiz. Şu anki biyogaz sistemlerinde otomasyon mümkün olmadığından tesis kurulmasından geri adım atılmıştır" şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri