İki yıl önce bankadaki hesabında 1 TL olan bir vatandaş herhangi bir işlem yapmasa dahi cebinden 150 liranın üzerinde para ödeyebiliyor.
Ağustos 2007'de hesabını kapatan bir çalışana 2,5 yıl sonra 168,8 lira fatura gönderildi. Bu yönde çok sayıda şikâyet aldıklarını belirten Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya, "Yapılan bir suçtur. Kesinlikle çıkarılan faturayı ödemeyin." uyarısında bulundu.
İş değişikliği sebebiyle bankadaki hesabını kapatmak için başvuruda bulunduğunu aktaran F.A., başından geçenleri şu sözlerle özetliyor: "45 lira borcum olduğunu söylediler. Ben de gidip yatırdım ve bana hesabımı kapattıklarını ilettiler. Aradan iki yıl beş ay geçti ve bana 168,8 TL borcum olduğunu aktardılar. Bankaya gittiğimde ise hesabımı kapatmamı istememe rağmen 1 TL borcum kaldığını öğrendim. Kalan miktarı iki yıldır bana söyleyemeyen banka borç miktarı artınca beni aradı. Oysa telefon numaram iki yıldır aynı."
Son günlerde bu yönde çok sayıda şikâyet aldıklarını belirten Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya ise vatandaşı hesabını kapatırken 1 kuruş dahi kalıp kalmadığına dikkat etmesi yönünde uyarıyor. Bankaların bu tutumunun yanlış olduğuna dikkat çeken Kaya, "Yapılan bir suçtur. Kesinlikle çıkarılan faturayı ödemeyin." uyarısında bulunuyor. Yıllık hesap işletim ücretinde bankalar farklı tarife uyguluyor. Ortalama rakam ise 40-50 TL civarında değişiyor. On yıla kadar çalıştırılmayan hesaplar Merkez Bankası'na devrediliyor. Eylül 2008'den itibaren reel sektöre kredi musluklarını kısan bankalar son dönemde rotayı bireysel kredilere çevirdi. Tüketiciler Birliği Başkanı Kaya'nın verdiği bilgilere göre bankalar kredi aidatından 1,2 milyar lira, hesap işletim ücretinden 1,5 milyar TL kâr elde etti.
Hesap işletim ücretinin üç, altı ay veya bir yıllık periyotlarda alındığını dile getiren Tüketiciler Birliği Başkanı Kaya, son iki yıldır bankaların bu kalemi yeni gelir kapısı olarak gördüğüne dikkat çekiyor. Bir kuruşluk hesap için iki yıl içerisinde 100 TL'ye kadar borç çıkarılabildiği uyarısında bulunuyor. Yapılanların vatandaşı zor durumda bıraktığını dile getiren Kaya, "Tüketiciye bilgi verilmeden sözleşmeye konulsa dahi para alınamaz. Bu parayı almak suçtur. Tüketici bu bedeli ödemek zorunda değil. Bankaya gidip itirazda bulunmalı." tavsiyesini yapıyor.