Türkiye ile Rusya arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin son zamanlarda büyük bir ivme kazanmasıyla ihracatçılar, Rusya'nın karayolu ile yük taşımacılığında istediği geçiş belgesi uygulamasını kaldırmasını istiyor.
Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği (DKİB) Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Doğu Karadenizli ihracatçıların Rusya kapısının 1988 yılında açılmasıyla ihracata bugüne kadar kazandığı tecrübelerinin, son zamanlarda iki ülke arasında yaşanan yakınlaşma noktasında çok önemli olduğunu söyledi.
Rusya'nın birçok tarım ürünü, ham madde ve gıda maddesini içeren ürünlerin bazı ülkelerden ithalına bir yıl süre ile yasaklama getirilmesinin, Türkiye'nin ihracatı açısından önemli olduğunu ifade eden Gürdoğan, "Bu noktada özellikle yapılması gereken bazı şeyler var. Ülkemiz ile Rusya arasında hızlı bir yakınlaşma gerçekleşiyor. Bunun için de altyapı sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Rusya Federasyonu'nun verdiği geçiş belgesi yetersiz, Basitleştirilmiş Gümrük Hattı Uygulaması'nın istenilen şekilde çalışması gerekiyor" dedi.
Gürdoğan, Kazbegi-Lars Kapısı'nda geçiş belgesi sorununun çözümlenemediğini ifade ederek, geçiş belgeleri olmadığı için istenilen sayıda aracın geçmesine müsaade edilmemesinin ihracatı olumsuz etkilediğini belirtti.
Rusya'da gümrük kapılarında son zamanlarda çok büyük yığılmalar olduğunu anlatan Gürdoğan, Rusya gümrük kapılarının taleplere cevap veremediğini, bunun sonucunda sınır kapılarında tır ve diğer araçların 20 güne kadar beklediğini vurguladı.
GEÇİŞ BELGELERİ YILIN İLK 3-4 AYINDA TÜKENİYOR
"Türkiye'nin yılda 40 bin geçiş belgesine ihtiyacı varken 9 bin geçiş belgesi veren Rusya'nın bu uygulamadan vazgeçmesini istiyoruz" diyen Gürdoğan, şunları kaydetti:
"Bu geçiş belgeleri yılın ilk 3-4 ayında tükeniyor. İhracatçılar da bu sorunu aşmak için özellikle Moldova Ukrayna plakalı araçları kiralayarak ihracat yapıyor. İki ülke arasında çok önemli sorun teşkil eden bu konunun bir an önce çözülmesi gerekir."
Gürdoğan, son olarak bu yıl için 3 bin adet geçiş belgesinin daha Türkiye'ye verilmesi konusunda anlaşma sağlandığını dile getirerek, bunun da yeterli olmadığını belirtti.