Başbakan Tayyip Erdoğan AKP'ye kapatma davası açılan 14 Mart'tan bu yana faizlerin yükseldiğini belirterek, 'Yüksek reel faizin birinci derecede enflasyonu tahrik ettiğine inananlardanım. Faiz sebep, enflasyon netice. Faiz düştükçe enflasyon iner' dedi. Erdoğan, yüzde 12 reel faizin bedelinin çok ağır olduğunu da ifade etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün The Economist Intelligence'ın Yuvarlak Masa Toplantısı kapsamında gerçekleştirilen 'Türkiye'de ekonomi ve iş dünyası' konulu toplantıda yaptığı konuşmada üstü örtülü bir şekilde Yargıtay Başsavcısı'nı ve Merkez Bankası'nı eleştirerek AKP'ye dava açıldığı tarih olan 14 Mart'tan bu yana enflasyonun yükselen faiz nedeniyle artmaya başladığını söyledi. Erdoğan, Dünya Gazetesi'nin desteği ile düzenlenen ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı'nın yönettiği paneldeki konuşmasında, "İtiraf etmeliyim. O tarihten bu yana faizlerdeki tırmanış bizi olumsuz etkiledi" dedi. Erdoğan, yükselen faizlerin enflasyonu da yükselttiğini ancak enflasyonla mücadeleye aynı kararlılıkla devam edeceklerini bildirirken, "Yüksek reel faizin birinci derecede enflasyonu tahrik ettiğine inananlardanım" dedi. Erdoğan, yüzde 12 reel faizin bedelinin çok ağır olacağını ifade etti. Erdoğan "Faizi sebep, enflasyonu netice olarak görüyorum; faiz düştükçe enflasyon da düşecektir" diye konuştu. Merkez Bankası ise faiz artırımlarından sonra yaptığı açıklamalarda faizi enflasyonu kontrol altına almak ve beklentileri iyileştirmek için gerçekleştirdiğini belirtmişti.
Büyümeden taviz yok
Erdoğan, enflasyon ve küresel gelişmelere ilişkin bir soruyu yanıtlarken de, "Bu küresel, buna kriz mi deriz, kaos mu deriz, bizim enflasyonla mücadelemiz aynı kararlılıkla devam edecek. Büyümede aslolan hedefimizden taviz vermeyeceğiz. Yani biz yine hedefimizi 7 olarak tutuyoruz ama inanıyoruz ki bu kesinlikle 4-4,5-5... Bunun altına düşmesi söz konusu değil" diye konuştu.
Faiz yüzde 22'ye çıktı
Erdoğan, 2007 sonu itibarıyla Türkiye'nin çektiği küresel bazdaki doğrudan yatırımlarla finans sektörüne yönelik yatırımların kendileri için çok önemli gelişmeler olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Bu yıl maalesef bazı yaşanan sıkıntılar, özellikle 14 Mart'tan bu yana faizdeki tırmanış... Bunlar tabii bizleri olumsuz etkiledi. Bunu da özellikle itiraf etmek durumundayım. Yüzde 15.5-16'da iken şu anda 22 civarına ulaşmış bir faiz var. Tabii bunun ciddi manada bize olumsuz etkisi var. Bunu yeniden toparlamak ve o başarılı orana tekrar tırmanmamız, daha iyi rakama, yani tek haneliye ulaşmamız lazım. Şu anda yüzde 12 reel faizi gördüğünüz zaman bunun tabii bedeli çok çok ağır. Yüksek faizin, birinci derecede enflasyonu da tahrik ettiğine inananlardanım. Bir de işin bu boyutu var. İnanıyorum ki bu düştükçe doğru orantılı olarak enflasyonu da geri çekecektir."
İşsizliği koruma başarı
Erdoğan, artık dünyanın emek-yoğun bir istihdam anlayışından teknoloji-yoğun bir istihdam anlayışına kaydığını ifade etti. Erdoğan şöyle konuştu: "Tabii bu işsizlere iş bulmayı daha zor kılıyor. Göreve geldiğimizde, yani 5.5 yıl önce Türkiye'de işsizlik oranı 10.7'ydi. Şu anda yine o civardayız. İşsizlik oranını koruyabiliyoruz. Bu başarıdır."
IMF'nin parasına ihtiyacım kalmadı
PANELİN sonunda yapılan soru-cevap bölümünde ise, Güler Sabancı'nın IMF ile ilişkilerin bundan sonra nasıl devam edeceği yönündeki sorusu üzerine Tayyip Erdoğan, "Parasal ihtiyaçlar konusunda artık IMF'ye ihtiyacımız yok. Ama özelikle akreditasyon noktasında IMF'nin bir önemi vardır. Bu tür müzakerelerde önemi var. Teknik çalışmalar devam ediyor. Kısa bir zaman içerisinde çalışma bitecek ve kararımızı açıklayacağız" diye yanıtladı. Erdoğan, enerjideki kaçaklarla ilgili bir soruya ise iktidara geldiklerinde enerjideki kaybın yüzde 65 civarında olduğunu ve bunun şu an yüzde 25'lere kadar indirildiğini hatırlatarak, "Bu sadece kanuni düzenlemelerle olmaz. Bu bir ahlak meselesidir. Önüne gelen çengel atıp elektriği çalıyor. Bunu fabrikalarda yapıyor" cevabını verdi.
Enerjiye 6 milyar Euro yatırım düşünüyoruz
SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı da, Türkiye'de geçici bir belirsizlik olduğuna dikkat çekerek, yatırımlara aynı hızla devam edeceklerini açıkladı. Sabancı şunları söyledi: "Sabancı Grubu olarak Türkiye'nin geleceğine güveniyoruz. Orta ve uzun vadede Türkiye'nin potansiyeline güveniyoruz. Geçmişte olduğu gibi Türkiye'nin en az yüzde 7 büyümesini istiyoruz. Sadece enerjide önümüzdeki üç yılda 6 milyar Euro'ya yakın yatırım yapmayı düşünüyoruz."
Gücümüz özel sektör, devleti ticaretten çektik
ÖZEL sektörü ekonominin itici gücü olarak gördüklerini vurgulayan Tayyip Erdoğan, devletin son 5.5 yıl içinde ticari hayattan büyük oranda çekildiğini bildirdi. Erdoğan, ekonomik programın en önemli unsurlarından birini özel sektöre dayalı büyümenin oluşturduğunu ifade ederek, telekomünikasyon, tütün, enerji, sivil havacılık gibi önemli sektörlerde piyasa ekonomisinin başarıyla uygulandığını söyledi. Otomobil, tekstil, gıda, beyaz eşya ve cam sektörünün en önemli ihracat kalemlerini oluşturduğunu belirten Erdoğan, özellikle tütün, alkol, THY ve TÜPRAŞ gibi büyük özelleştirmelerin gerçekleştirildiğini anımsattı. Erdoğan, Türkiye'nin, Avrupa'nın 7'nci en büyük demir-çelik ve dünyanın 2'nci en büyük cam üreticisi konumuna geldiğine işaret ederek, 2007 yılında 1 milyon motorlu taşıt üretildiğini bildirdi. Erdoğan, uygulanan reform programları sayesinde sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması, ekonomik dengelerin tesis edilmesi, yeni istihdam ve mali disiplinin yakalanması, para ve döviz piyasasına istikrar getirilmesi hedeflerine tek tek ulaşıldığını ifade etti.
Fırsatlar ülkesi ve cazibe merkeziyiz
TAYYİP Erdoğan, son aylarda küresel dalgalanma ve kuraklık nedeniyle enflasyonda bir miktar artış olduğunu, enflasyonla mücadele kararlılıklarının sürdüğünü bildirdi. Türkiye'nin iktidara geldikleri yıllarda 1 milyar doların üzerinde uluslararası yatırım çekemediğine işaret eden Başbakan Erdoğan, 2007 yılı sonunda 22 milyar dolar tutarında uluslararası yatırım geldiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, uluslararası yatırımın üzerinde ısrarla durdukları bir konu olduğunu, Türkiye'nin bir cazibe merkezi ve fırsatlar ülkesi olması sebebiyle bu yatırımları çekebildiğini dile getirdi.
İstanbul kriterlerini koyar devam ederiz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB ile müzakerelerde Türkiye'nin önüne engeller çıkarılsa da reformları yapmaya kararlılıkla devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şu an için bir fasılda müzakereler açıldı ve kapandı. 7 fasılda müzakerelere devam ediyoruz. Açılışı tamam ama kapanışı ne yazık ki siyasi nedenlerle gerçekleştirilmedi. Bazı ülkeler tarafından önümüze çıkarılan engellere rağmen, biz Türkiye olarak ev ödevimizi yapıyor, ihtiyacımız olan reformları gerçekleştiriyoruz. Gerek Kopenhag siyasi kriterleri, gerek Maastricht ekonomik kriterleri noktasında bu engeller bir şekilde devam edecek olursa... Her zaman söylediğim bir sözü yine söylüyorum: Kopenhag siyasi kriterleri karşısına Ankara siyasi kriterlerini, Maastricht ekonomi kriterleri karşına da 'İstanbul ekonomi kriterlerini' koyar yolumuza devam ederiz."