Faizlerin tarihi düşük seviyelere inmesiyle bankacılar kazanmanın yolunun uzun vadeden geçtiğini belirtiyor. Bankalar ise uzun vadeli mevduata yönelik çıkardıkları esnek ürünlerle vatandaşın hem vergi avantajından yararlanmasını sağlıyor, hem de ara dönemlerde faiz alma imkânı veriyor
Türkiye'de 1990’ların başında yüzde 25, 2000’lerin başında ise yüzde 18'lerde seyreden yurtiçi tasarruf oranı, bugün yüzde 13'lere kadar inmiş durumda. Yani Türkiye, 10 yıl öncesine kıyasla çok daha az tasarruf ediyor. Sürdürülebilir büyüme için Türkiye'nin tasarruf etme zorunluluğu olduğu için bu durum aslında ekonomik dengeler açısından ciddi bir risk taşıyor. Bu riski gören ekonomi yönetimi de başta bireysel emeklilik sistemi olmak üzere çeşitli adımlar atarken, bankalar da ürün çeşitliliğine giderek düşen faiz ortamında müşterilerini tasarrufa teşvik etmeye çalışıyor. Yapılan tasarruf eğilimi anketlerine göre düşen faiz ortamına rağmen vatandaşın 'mevduat' ısrarı devam ediyor. Ancak araştırmalar, özellikle son 3 ayda vatandaşın kısa vadeli mevduat yatırımından yavaş yavaş uzun vadeli tasarrufa yöneldiğini gösteriyor.
ÖZEL SEKTÖR TAHVİLLERİ CAZİP
Bu yönelmede bankaların mevduat ürünlerinde çeşitliliğe gitmesi etkili oluyor. Mevduat yatırımcısının son dönemde, 1 yıl vadeli olan ancak vade içerisindeki aylık veya 3 aylık dönemlerde biriken faizi almaya imkân tanıyan ürünlere ciddi ilgi gösterdiğini belirten bankacılar, böylelikle vatandaşın hem faiz avantajından yararlandığını hem de ara dönemde biriken faizi alma hakkı fırsatını kullandığını belirtiyor. Bunu yanında bankacılar, özellikle bankaların yaptığı tahvil ve bono ihraçlarının vatandaş açısından avantajlı ve yüksek gelirli ürünler olduğunu belirtiyor. Öte yandan dünyanın önde gelen yönetim danışmanlığı firmalarından The Boston Consulting Group (BCG) tarafından hazırlanan Küresel Varlık Yönetimi 2012 Raporu'na göre, Türkiye yüzde 12.9'luk tasarruf oranı ile gelişmekte olan diğer ekonomilerin oldukça altında kalıyor. Bu oran Brezilya'da 18.9, Çin'de yüzde 52.5, Hindistan'da yüzde 30.3, Rusya'da ise yüzde 30.9 seviyelerinde bulunuyor.
‘TASARRUF ORANI % 20-25 OLMALI’
Türkiye'nin ekonomik büyüme hedefleri göz önünde bulundurulduğunda, mevcut tasarruf oranının çok yetersiz olduğu bir gerçek. Ekonominin yüzde 4-5 seviyesinde sürdürülebilir bir şekilde büyümeye devam edebilmesi ve cari açığın GSYİH'ye oranının yüzde 5 seviyelerine çekilebilmesi için hesaplanan tasarruf/ GSYİH oranı yüzde 20-25 seviyelerinde. Mevcut tasarruf oranının bu oranın çok altında olduğu göz önüne alındığında sürdürülebilir büyüme için yurtiçi tasarrufları artırıcı önlemlerin önemi her geçen gün artıyor.
Mevduat 848 milyar TL
10 Mayıs itibarıyla bankacılık sektöründeki vadeli ve vadesiz toplam mevduat tutarı 848.6 milyar liraya ulaştı.