Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulkadir Şengün istihdama dönük fakülteler ve bölümler sayesinde üniversitedeki doluluk oranının yüzde 98,5’lere yükseldiğini söyledi. Şengün, üniversite olarak yeni dönemde istihdama yönelik bölümlerin açılması ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirtti.
Prof. Dr. Abdulkadir Şengün, Prof. Dr. Erol Oral’ın görev süresinin sona ermesi ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) onayı ile birlikte 20 Mart tarihinde Turgut Özal Üniversitesi rektörlük görevine başladı. Şengün, daha önce Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı görevini yürütüyordu. Şengün, rektörlük görevinin devralmasının ardından Cihan Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
Turgut Özal Üniversite’nin kuruluş itibariyle istihdama dönük fakülteler ve bölümlerden oluştuğunu belirten Şengün, “Buradaki eğitim öğretim kadrosu da buna gerçekten hizmet edecek kalitede ve seviyede. Üniversitemizin uluslararası yönü çok güçlü. Yurt dışı doktoralı hocalarımızın yanında yabancı uyruklu hocalarımızda kadromuzda. Fransa, Özbekistan ve Polonya doğumlu hocalarımız var. renklilik var üniversitemizde. Bunu öğrencilerimiz çok iyi tahlil ediyor. Hocaların kendine derse vermesi, derse hazırlıkları ve vukufiyetlerinin çok iyi olduğunu öğrencilerimiz dile getiriyor. Bunlar bizim üniversitemizin güçlü yönleri.” Diye konuştu.
Üniversite fiziki olarak nezih bir ortama sahip olduğunu kaydeden Şengün, “Yemekhane, kantin, kütüphane olmak üzere fiziki imkanlarımız yeterli. Ayrıca bir açık hava kantinimiz mevcut. Burası öğrencilerimiz tarafından beğenilmekte. Bu şartları göz önünde bulundurduğumuzda tercih edilebilir bir üniversitemiz var. Fakültelere ilaveten yüksek okullarımız mevcut. Hemşirelik, fizik tedavi ve rehabilitasyon, sağlık meslek yüksek okulu olmak üzere bunlar yüksek derece de tercih edilen bölümlerimiz. Meslek yüksekokullarımız alanında piyasada önemli derece de eleman ihtiyacını karşılayan bölümler. İstihdama dönük bir politika takip edildiği için üniversitemizdeki doluluk oranı yüzde 98,5’la yüksek bir seviyede. Bu kendini ispat etme mezun olanların hemen iş bulması, piyasaya çıktıklarında hemen aranan eleman olmasında büyük etkisi var.” şeklinde konuştu.
Üniversite olarak yeni dönemde istihdama yönelik bölümlerin açılması ile ilgili çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Şengün, “Türkiye son dönemlerde sağlıkta önemli atılımlar yaptı. Bu sağlıktaki eleman ihtiyacı önemli bir sorun bunun kapatılabilmesi için özellikle yardımcı sağlık personeline dönük çok fazla çalışma yapılmalı. Sağlık meslek yüksek okulu içindeki bölümlerimiz bu alandaki açığı kapatmaya dönük eleman yetiştirilen bölümler. Yeni açtığımız bölümlerde benzer bölümler. Yardımcı sağlık personeli yetiştirmeye yönelik bölümler. Optisyenlik ve odyometri (işitme bozukluğunun ölçülmesi) gibi bölümler önemli. hatta biz odyometride doktora eğitimi veriyoruz. Türkiye’de toplam doktoralı odyometrist 30 civarında. Sayı çok az. Oldukça yetkin bir program. Başında Japonya’da 16 yıl kalmış Prof. Dr. Mehmet Gündüz bulunuyor. Başka yerlerde ulaşılması zor bir hedefe ulaştık. Bunlara dikkat ederek bölümler açılıyor. Eğitimler verilirken de piyasada rahatlıkla mesleğini icra edebilecek şekilde öğrencilerimiz yetiştiriliyor. Böyle olunca yüzde 98,5’luk bir doluluk sağlanmış oluyor.” açıklamasında bulundu.
Üniversite olarak kapasite artırımına gideceklerini hatırlatan Şengün şunları söyledi: “Yetiştirmeye çalıştığımız bir fakülte binası inşaatımız var. Yeni açacağımız bölümlerin ihtiyacını karşılayacağız. Önümüzdeki yıl 15 bin metrekarelik bir kapalı alanı yetiştirmeye çalışıyoruz. Bir sonraki eğitim öğretim yılına da 30 bin metrekarelik bir kapalı alan çalışması devam ediyor.” Dedi.
AKTİF BİR KÜLTÜREL, BİLİMSEL VE AKADEMİK FAALİYETLER VAR
Öğrencilerin ders dışı vakitlerinde birçok sosyal ve kültürel etkinliklere katılabildiğini anlatan Şengün, “Mütevelli heyetimizde sosyal ve kültürel etkinliklere hem madden hem de manen destek veriyor. Kulüp faaliyetleri içinde her fakülte ve bölümün üst düzeyde toplantı panel ve sempozyumları oluyor. Ulusal Tıp Kongremiz, Florance Network denilen Avrupa’daki hemşirelik eğitim veren yöneticilerin Türkiye’de toplandığı önemli bir toplantı. Önümüzdeki birkaç gün içinde Hak-Hukuk Günleri, Kanada’daki hukukçular ve bizim hukukçularımızda insan hakları üzerine yapılacak bir toplantı gerçekleşecek. Oldukça aktif bir kültürel, bilimsel ve akademik faaliyetler var. bunlar ders haricinde öğrencilerimizi hayata hazırlayan mesleklerini icra etmekte onlara rehber olacak çalışmalar. Sporda da oldukça iddialıyız. Geçen yıl basketbol takımızın Türkiye ikincisi olmuştu. Bu yıl Türkiye birinciliğini hedefliyoruz. Şuan finalde basket takımımızın üniversite liginde. İnşaallah bir madalya alacaklar. Yüzmede ve teniste başarılarımız var.” açıklamasında bulundu.
52 ayrı ülkeden öğrencinin Turgut Özal Üniversite’sinde eğitim gördüğünü anlatan Şengün, “Yalnızca Türkiye'den değil, Afrika'dan Ortadoğu'ya, Amerika'dan Avrupa'ya kadar dünyanın dört bir yanından onlarca genç de Turgut Özal Üniversitesi'ni tercih ediyor. Yabancı uyruklu öğrenci sayımızla, Türkiye'deki en çok yabancı uyruklu öğrenciye sahip vakıf üniversitelerinden biriyiz. Turgut Özal Üniversitesi'nde halen 52 ülkeden 230 öğrenci öğrenim görüyor. Şimdiye değin binlerce yabancı uyruklu öğrenci lisans, yüksek lisans ve doktora programlarını tamamlayarak ülkelerine döndü. Üniversitemizde, dünyanın hemen hemen her bölgesi temsil ediliyor. Bu dönem en fazla öğrenci Libya'dan, 36 öğrenci, Libya'yı 31 öğrenciyle Almanya, 27 öğrenciyle Azerbaycan ve 25 öğrenci ile Nijerya izliyor. Afganistan'dan Gambia'ya, Belçika'dan Japonya'ya, Kenya'dan Güney Kore'ye, Norveç'ten Tanzanya'ya, Filistin'den İran'a kadar onlarca farklı ülkeden değişik sayılarda öğrenciler, Turgut Özal Üniversitesi çatısı altında." ifadelerini kullandı.