TÜSODER Başkanı Aydın Ağaoğlu, tüketici haklarıyla ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu. Ağaoğlu, bankaların son 10 yılda 75 milyon tüketici kredisi kullandırmasına karşılık, şu ana kadar 642 bin 226 tüketicinin dosya masraflarını geri almak için başvuruda bulunduğunu anlattı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK), 28 Mayıs'ta yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'ndan aldığı yetkiyle yayımlamış olduğu yönetmeliğin geriye dönük hüküm içermediğine dikkati çeken Ağaoğlu, başvurular yüzünden tüketici hakem heyetlerinin iş yapamaz hale geldiğini, dosya yükü altında ezildiklerini ve kuyruklar oluştuğunu savundu.
GEÇEN YILA GÖRE BAŞVURULAR DÖRDE KATLANDI!
Ağaoğlu, geçen yıla göre İstanbul'un bazı ilçelerinde başvuruların dörde katlandığını, Gaziosmanpaşa ilçesinde geçen yıl 12 bin 500 başvurunun bu yıl 50 bine yaklaştığını kaydetti.
Tüketicilerin, dosya masraflarının iadesi için tüketici hakem heyetlerine geçen yılın ilk 8 ayında 507 bin başvuru yapıldığını, bu yılın aynı döneminde ise bu sayının 642 bin 226'ya ulaştığını aktaran Ağaoğlu, "Tüketicilerin kredi kullanımlarında bankalar tarafından dosya masrafı, komisyon ve istihbarat ücreti gibi adlar altında alınan paraların iadesine yönelik tüketici hakem heyetlerine başvurular, geçen yılın ilk 8 ayına göre yüzde 26 artış gösterdi. Başvuruların yüzde 86'sı bankalarla ilgilidir. Bu rakam İstanbul'da yüzde 92 civarındadır. Başvuruların yüzde 91'i tüketici lehine sonuçlanıyor" şeklinde konuştu.
O PARAYI SAKIN ÖDEMEYİN!
Tüketici hakem heyetlerinin, yasa gereği başvuruları azami 6 ayda karara bağlamaları gerektiğine işaret eden Ağaoğlu, bazı hakem heyetlerinin 1 yıl sonrasına gün verdiğini öne sürdü.
Bunu fırsat bilen birtakım "açıkgöz" kişilerin "danışmanlık şirketi" adı altında firmalar kurup, tüketici örgütlerinin ücretsiz yayımladıkları boş dilekçe örneklerini fahiş bedellerle satmaya başladığına dikkati çeken Ağaoğlu, şöyle devam etti:
"Bunlar işi o kadar ileriye götürmüşler ki pervasızca radyolara, televizyonlara, internet sitelerine reklamlar vermekte hatta tüketicilerin e-postalarına, cep telefonlarına reklam mesajları göndermek suretiyle boş dilekçe pazarlaması yapmaktadırlar. Bu dilekçeleri 50 ile 200 lira arasında satmaktadırlar.
Bu tür ilan ve reklamların Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Başkanlığını yaptığı reklam kurulunca yasaklanması gerekmektedir. Tüketici Kanunu, reklam kuruluna bu yetkiyi verdiği gibi, reklamların yasaklanması yanında idari para cezası uygulanmasıyla, medya kuruluşlarında ilan edilerek, ilan bedelinin de yanıltıcı reklam yapandan tahsiline imkan sağlamaktadır."
"KADI MANTIĞIYLA ANLAŞMA ÖNERDİK"
Ağaoğlu, dernek olarak çağrıda bulunduklarını, yığılmalar nedeniyle alacakların iadesi için 1 yıl beklemek zorunda kalan kredi müşterilerine, bankaların hesaplarından kestikleri dosya bedelinin yüzde 50'sini derhal ödeyerek, tüketiciler ve bankalar arasındaki bu çekişmeye "kadı mantığıyla" çözüm önerisi getirdiklerini söyledi.
Buradaki önemli noktanın tüketicilerin buna rıza göstermesi olduğunu anlatan Ağaoğlu, "Böylelikle, tüketiciler bankaya başvurduktan sonra tüketici hakem heyetine giderek bir yıldan fazla süre beklemekten kurtulacak. Mesai ve haberleşme giderlerinden de tasarruf edecek, haksız yere kendisinden kesilen paranın yarısını cebine koyabilecektir. Bu kadı mantığı önerimizin bazı bankalar tarafından hayata geçirildiğini, tüketicilerden gelen bilgilerden öğreniyoruz" diye konuştu.