Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma-Örgütü (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, kısaca "GAFA" olarak adlandırılan Google, Apple, Facebook ve Amazon gibi internet devlerinin vergilendirilebilmesini 2020'nin sonuna kadar yasal netliğe kavuşturacaklarını belirterek, "Bundan sonra gelişmekte olan ülkeler toplayamadıkları vergileri toplamaya başlayacak." dedi.
Gurria, Almanya’nın başkenti Berlin'de "küresel otomatik bilgi paylaşımı sistemi" ile bireysel vergi konusunda en büyük devrimin yapıldığını söyledi.
Bu otomatik bilgi paylaşımı ile Türkiye'de vergi toplayıcısının "masasının üzerinde", tüm dünyadaki Türk vatandaşlarının beyan edilen veya edilmeyen bütün hesaplarının bulunduğuna işaret eden Gurria, "Bu, bireysel otomatik bilgi alışverişi ve bir devrimdir. Vergi konusunda saklanacak hiçbir yok." diye konuştu.
Teşkilatı tarafından hazırlanan ve çok uluslu şirketlerin, sınır ötesi işlemlerde vergi düzenlemelerini ihlal etmesinin önüne geçmeyi hedefleyen Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırma (MAKA-BEPS Base Erosion and Profit Shifting) Eylem Planı'nın bir numaralı aksiyonu olan "dijital ekonominin vergilendirilmesini" politik bir "çetin ceviz" olarak değerlendiren Gurria, şunları kaydetti:
"Bu yılın geri kalanında 8 ay var. Gelecek yıl 12 ay daha var. Üzerinde çalışıyoruz ve kuşkusuz bitireceğiz. Dünya ekonomileri, toplumları ve ülkeleri bir araya gelerek aynı kriterlerin nasıl ele alınacağına dair bir anlaşma yapmak zorunda. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Çok zor ve karmaşık… Ancak çok fazla ilerleme kaydediyoruz."
"2020'NİN SONUNA KADAR YASAL NETLİĞE KAVUŞTURACAĞIZ"
Angel Gurria, uluslararası vergi düzenlemeleri konusunda Fransa, Almanya, ABD ve Türkiye gibi ülkelerin maliye bakanları başta olmak üzere herkesin bu sorunun OECD düzeyinde çözülmesini istediğini ifade ederek, "Biz de üzerinde çalışıyoruz." dedi.
MAKA'nın tamamlanmasıyla kısaca "GAFA" olarak adlandırılan Google, Apple, Facebook ve Amazon gibi internet devlerinin vergilendirilebilmesini 2020'nin sonuna kadar yasal netliğe kavuşturacaklarını belirten Gurria, "Bundan sonra gelişmekte olan ülkeler toplayamadıkları vergileri toplamaya başlayacak." değerlendirmesinde bulundu.
EYLEM PLANI'NIN SON HALİNİN, BU YIL G20 ZİRVESİ'NE SUNULMASI BEKLENİYOR
MAKA Eylem Planı üzerinde uzun yıllardır çalışan (2012'den beri) OECD'den, bu yılın mart ayında yapılan açıklamada, "Ekonominin Dijitalleşmesinin Yol Açtığı Mali Zorlukların Giderilmesine Dair Anlaşma" adı altında dünyadan yaklaşık 130 ülkenin, "dijital devlerin faaliyette bulundukları ve kar ettikleri yerlerde vergilendirilmesi" prensibi üzerinde anlaştığı duyurulmuştu.
G20 ülkelerinin çağrısı üzerine OECD tarafından hazırlanan MAKA Eylem Planı'nın son halinin, bu yıl Japonya'da yapılacak G20 Zirvesi'ne sunulması bekleniyor.
Vergi gelirlerinde yıllık yaklaşık 500 milyar dolara varan kaybını önlemeyi hedefleyen MAKA Eylem Planı, uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde çok taraflı çözüm üretme mekanizması oluşturarak vergi mevzuatını tek bir çatı altında toplamayı öngörüyor.
Eylem planı kapsamında oluşturulacak yasal zeminle, çok uluslu şirketlerin karlarını, "vergi cennetlerine" kaydırmasının önüne geçilebileceği ve bu şirketlerin adil olarak vergi yükünü paylaşacağı belirtiliyor.
FRANSA'DAKİ SARI YELEKLİLER HAREKETİ DE "ADİL VERGİ PAYLAŞIMI" İSTEMİŞTİ
Bugün dijital ekonominin devlerinin, sadece merkez binalarının bulunduğu ülkelere vergi ödemesi toplumsal tepkilere de yol açıyor. Google ya da Facebook, İrlanda gibi vergi avantajı olan ülkelere merkez binasını kuruyor ve burada düşük vergi ödüyor. Bu firmalardan vergi alamayan hükümetlere, kamuoyunun baskısının giderek artması da dikkati çekiyor.
Fransa'daki sarı yelekliler hareketi eylemlerinde, taleplerden biri de dijital ekonominin devlerinin vergilendirilmesi ve büyük firmaların vergi kaçırmalarının önlenmesiydi.
MAKA Eylem Planı tam olarak uygulamaya geçmeden söz konusu dijital faaliyetlerin vergilemesi konusunda ülkelerin tek taraflı olarak farklı uygulamaları benimseyerek hayata geçirdiği görülürken, AB'nin, vergi kaçırmakla suçlanan büyük şirketlerin dijital gelirlerine yüzde 3 vergi getirme planı da bulunuyor.
Söz konusu AB vergisi, uluslararası geliri 750 milyon avro olan ve internetten satışı 50 milyon avroyu bulan şirketleri kapsıyor. Bu kategoriye giren en az 115 şirket bulunuyor. AB ülkelerinde, dijital vergi konusunda ABD'nin kendi şirketlerini korumak için misilleme yapacağı endişesiyle fikir ayrılıkları oluşması dikkati çekerken, Fransa, AB içinde uzlaşma sağlanamaması halinde kendi başına düzenleme yapmaya hazırlanıyor. İngiltere de dijital devlere vergi uyguluyor.