Maaşında oluşan açığı kapatmak için bankaların ''maaş kredisi'' uygulamasını kullanan memurlar, krediyi kapatma süresine göre kabarık bir borç yüküyle karşı karşıya kalıyor.
Memur-Sen'e bağlı Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen) memurların maaşlarının ödendiği bankaların ''maaş kredisi'' uygulaması ve bunun çalışanlara yansımalarına ilişkin araştırma yaptı.
Araştırmada, kamu kurum ve kuruluşlarıyla promosyon sözleşmesi imzalayan bankaların, çalışanlardan piyasa oranlarından çok daha yüksek faiz gelirleri elde ettikleri savunuldu.
Kamuda çalışan 3 milyona yakın memur ve işçinin maaşlarının ödenmesi amacıyla kurum ve kuruluşların belirli periyotlarla ''promosyon ihaleleri'' düzenlediği anımsatılan araştırmada, genellikle 3 ya da 5 yıllık dönemler için ihaleyi kazanan bankalarla ''promosyon sözleşmesi'' imzalandığı ve çalışanlara belirli oranlarda promosyon bedeli ödendiği ifade edildi. Araştırmada, bu bedelin 5 yıllık sözleşmeler için ancak 3 bin liraya kadar çıktığına ve genellikle 3 ya da 6'şar aylık dönemlerde taksitlerle çalışanlara yansıtıldığına dikkat çekildi.
Promosyon sözleşmelerinde, çalışanlara kullandırılan kredi faiz oranlarının piyasaya göre daha düşük olma mecburiyeti bulunduğu vurgulanan araştırmada, ancak özellikle son zamanlarda bazı bankaların çalışanlara kredi kullandırırken maaş kredisini kredi alabilmek için ön koşul olarak sunduklarına yer verildi.
Genellikle yüzde 4 civarında faizi olan ve ''maaş kredisi'' olarak da adlandırılan bu kredinin, bankamatik kartındaki maaş limitine eklendiği ve maaş gibi rahat bir şekilde kullanılabildiği belirtilen araştırmada, kullanılan maaş kredisinin de faiziyle birlikte ay başında maaştan otomatik olarak çekildiği belirtildi.
-''MEMURLARIN YÜZDE 60'NIN VAR''-
Maaş kredisinin, rahatça kullanılabilmesi, yüzde 4'lük faiz oranının büyüklüğünün bazı çalışanlar tarafından farkına varılamaması ya da bazı çalışanların son çare olarak bu yola başvurmaları nedeniyle oldukça yaygınlaşmaya başladığına dikkat çekilen araştırmada, çalışanların yüzde 60'ının maaş kredisi bulunduğu ve bazı memurların bu kredi limitinin tamamını kullandığı vurgulandı.
Araştırmada, maaş kredisi kullanımı ve bunun memurlara geri dönüşü konusunda şu örneklere yer verildi:
''Bir çalışan ay içerisinde gelirinden 100 lira daha fazla harcama yapmak zorunda kalması ve bu açığı maaş kredisi ile finanse etmesi durumunda ay sonunda yüzde 4 faizi ile birlikte toplam 104 lira maaşından kredi borcu tahsil ediliyor. Maaşını 104 lira eksik alan çalışan bu kez de 104 lira çekmek zorunda kalıyor. Ay sonunda ise faiziyle birlikte 108.16 lira borç ödemesi gerekiyor. Açığını kapatamayan çalışan, aynı şekilde faizlerini de çektiği krediye yansıtması durumunda sadece 100 liralık borç için 12 ayda 362.68 lira, 24 ayda bin 664.59 lira, 36 ayda da toplam 4 bin 470.22 lira faiz ödemek zorunda kalıyor.
Kredi taksitlerinin maaş kredisi ile ödemek zorunda kalınması durumunda, örneğin yeni bir araba almak isteyen kamu çalışanı, 30 ay vadeli olarak 12 bin lira kredi çekmesi durumunda aylık 482.83 lira kredi taksit ödemesi ile toplam 2 bin 484.90 lira faiz yükümlülüğüne giriyor. Ancak kamu çalışanı kredinin ilk taksitini maaş kredisinden ödemek zorunda kalır ve sonraki aylar bu açığını maaştan kapatamayıp, maaş kredisi için ödediği faizleri de tekrar çekmek zorunda kalırsa, 30 ayın sonunda toplam ödediği faiz miktarı 16 bin 162.67 liraya ulaşıyor.''
-YASAL DÜZENLEME İÇİN GİRİŞİM-
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Merkez Bankasının kredi kartı faiz oranlarının azami yüzde 2.12 olacağı yönündeki kararını hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Kamu kurum ve kuruluşlarının düzenledikleri promosyon ihalelerine sendika temsilcileri de katılıyor. Ancak ihaleyi kazanan bankalarla yapılan hiçbir sözleşmede söz konusu maaş kredisinin zorunlu tutulacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bankaların, kredi kartı azami faiz oranlarından bile çok daha yüksek faizli maaş kredisi uygulamaları ile zaten zor durumdaki memurlar mağdur edilmektedir. Bu durumun düzelmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemelerin yapılabilmesi için girişimlerimizi sürdüreceğiz.''