UN Ro-Ro'nun satışına önce imza koyan, daha sonra ise 'uyku mahmurluğuyla imzaladım' diyerek satışına karşı çıkan Saffet Ulusoy dün şirketin ABD'li yatırım fonu Kohlberg Kravis Roberts & Co.(KKR) firmasına satışı için imza attı.
En azından bir Türk firmasına satılmasının milli menfaatler açısından önemini vurgulayan UN Ro-Ro yönetim Kurulu Başkanı Saffet Ulusoy'la birlikte hissedarların yüzde 87.9'u satış anlaşmasını imzaladı.
Oğlu Haluk Ulusoy ile birlikte yüzde yüzde 7.2 hissesi bulunan Saffet Ulusoy, Ulaştırma Bakanı da karım da satışa karşı diyerek 'sattırmam cephesi' oluşturdu ancak 48 ortaktan yeterli desteği bulamadı. Daha önce UN Ro-Ro'nun KKR'ye satışına karşı çıkan yüzde 0.9'luk bir grubun da onay vermesiyle satış için imza atanların oranı da yüzde 87'den yüzde 87.9'a ulaştı. ABD'li KKR, İstanbul Trieste(İtalya) arasında 1993'te kurulan ve 9 gemiyle Ro-Ro hizmeti veren UN Ro-Ro'nun tamamına 910 milyon Euro'luk teklif vermişti.
İMZA SÜRESİ UZATILDI
UN Ro-Ro Grubu hisselerinin satışa sunulması için belirlenen imza süresinin uzatıldığı bildirildi. Kohlberg Kravis Roberts & Co. (KKR) firmasından yapılan açıklamada, dün saat 17.00 itibariyle U.N Ro-Ro'nun yüzde 87.9'una karşılık gelen hissenin satış için sunulduğu belirtildi. Açıklamada, U.N Ro-Ro Grubu şirketlerinin hissedarlarınca satışa sunulan hisselerin toplam yüzdelerinin; U.N Ro-Ro İşletmeleri A.Ş. yüzde 87.9, U.N Deniz Taşımacılığı A.Ş. yüzde 90.3, U.N Deniz İşletmeciliği A.Ş. yüzde 97.5 ve U.N Gemicilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. yüzde 94.8 olduğu kaydedildi.
KKR'nin, henüz hisselerini satışa sunmak için satış sözleşmelerini imzalamayan hisse sahiplerine biraz daha süre tanımak amacıyla, imza süresini 8 Ekim 2007 Pazartesi saat 17.00'ye kadar uzattığı bildirildi. Her 4 ortak için ayrı ayrı imza atılması ve dolayısıyla imza aşamasının uzun sürmesinin de süre uzatımında etkili olduğu belirtiliyor. Satışa katılmak isteyen U.N Ro-Ro hisse sahiplerinin, 8 Ekim Pazartesi saat 10.00 ile 17.00 arasında İstanbul Hilton'daki ilgililere başvurabileceği kaydedildi.
UN RO-RO satışı Ulusoy imparatorluğunu parçaladı
Öte yandan satışla ilgili bugün Referans'taki köşesinde bir yazı kaleme alan Jale Özgentürk, yaşanan süreci ve bu sürecin aileyi nasıl böldüğünü anlattı. Un Ro-Ro şirketinin kurulmasına öncü olanların başında o yıllarda Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı olan RO-RO Gemi İşletmeleri ve Kombine Taşımacılar Derneği RODER İle Uluslararası Nakliyat İşletmelerinin Kurucusu Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Ulusoy'un geldiğini belirten Özgentürk şunları anlattı:
"Şirketin satış kararı 2006 yılının Kasım ayında aralarında Saffet Bey de dahil hissedarların yüzde 87'sinin katılımıyla alınmış. Şirket bugün Akdeniz'de bir numara. Dünyada ilk onun içinde.
Bu kadar parlak bir şirket neden satışa çıkarılıyor? Ortaklarının hepsi birbirine rakip olan nakliyecilerden oluşan şirkette Saffet Ulusoy, liderliğiyle gerçekten bir çimento görevi görüyor. Ancak Saffet Bey'in hasta olması ve ağır bir dönem geçirmesi şirketin geleceği konusunda ortaklar arasında ciddi bir endişe yaratıyor.
En fazla hisseye sahip Ulusoy ailesinin diğer fertleri Alican ve Yılmaz Ulusoy satışın yapılmasını istedi. Yani bir anlamda erken miras kavgası doğdu. Denizcilik sektörünün dünyada en parlak dönemini yaşıyor olması ise hem taliplerin sayısını artırıyor hem de KKR'nin 910 milyon euro ile şirketi satın alma sürecini başlatıyor.
Saffet Bey'i çileden çıkaran UN RO-RO satışı, Türkiye'nin en zengin aileleri sıralamasında yer alan Ulusoy ailesini de parçalayan süreci başlattı. Saffet Bey'in her fırsatta dile getirdiği "Bu şirketi ben yarattım" ifadelerinin de uzun bir süredir ailede rahatsızlık yarattığı biliniyordu.
Saffet Ulusoy'u anlayabilmek için aslında biraz yaşam öyküsüne bakmak gerek.
Ulusoy ailesi Oflu bir aile. Mehmet Ali, Ali Osman, Sefer, Niyazi, Yılmaz, Cemal, Selma, Ayşe, Şadıman, Aysel, Fatma olmak üzere 11 kardeşler. Taşımacılık konusunda ilk adımları babası Mehmet Bahattin önce sal, sonra da kamyon taşımacılığı ile atıyor. Ailenin en büyüğü Mehmet Ali Ulusoy ise işleri büyüten yatırımları yapıyor.
Saffet Bey için Mehmet Ali Ulusoy'un önemi çok fazla. Trabzon'da kalan ve uzun yıllar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcılığı yapan Ali Osman Ulusoy'u ise "kardeşlerine bağlı değildir" sözleriyle anlatıyor.
İlk kez 1937'de Ulusoy Otobüs işletmesi kuruluyor
1961 yılında kardeşleri Yılmaz ve Cemal ile İstanbul'a geliyorlar. Cemal'in ölümünden sonra ise bugün 300 milyon dolara ulaşan ciroya sahip taşıma, otomotiv, turizm ve tekstil alanlarında çalışan şirketlere sahip bir holding haline geliyor.
Alican ve Yılmaz Ulusoy birlikte hareket ediyor
Holding yönetiminde bugün ikinci kuşaktan sadece Cemal Ulusoy'un oğlu Alican Ulusoy faaliyette. Alican lojistik alanında 3 yeni şirket kurarken, kendi oğlu Haluk ise kendi kurdukları şirketlerin yönetiminde yer alıyor.
Alican ve Yılmaz Ulusoy birlikte hareket ediyor. İddialara göre tekstil ve turizm Yılmaz Ulusoy, otobüs, transport ve Küçükyalı'daki teşkilat Alican Ulusoy, İkitelli'deki merkez ve gayrimenkuller ise Saffet Ulusoy'da kalacak. Bir yıl önce kararı verilen ancak Saffet Ulusoy'un hastalığı nedeniyle ertelenen bu ayrımın 1 Temmuz'da yapıldığı söyleniyor.
RO-RO satışından sonra Ulusoy Holding'te neler yaşanacağını bekleyip göreceğiz.