Başbakan Binali Yıldırım, meclis faaliyetlerini durdurma kararı alana HDP'li milletvekillerine çağrıda bulunarak, "Milletin vekaletini alanlar meclise gidecek. Yol yakınken bu yanlıştan dönün" dedi.rnrnrn"HİÇBİR SİYASETÇİ KONUMUNU KULLANARAK TERÖRE KALKAN OLAMAZ"rnrnrnBAŞKANLIK SİSTEMİ
Hukuk devleti olan Türkiye'de herkesin hukuk önünde eşit olduğunu ve suçlu varsa cezasını sonuna kadar çekeceğini belirten Başbakan Yıldırım, "İnsanları sokağa, eyleme çağırdılar. Bundan ne pişmanlık duydular ne de terörü lanetlediler. Şimdi de şikayet ediyorlar. Bu ülkeyi yıllardır hizmetsiz bırakıp, yatırım için gönderilen paraları teröre aktıranlar, hendekler kazanlar mahkeme soruşturmaya çağırınca da, mahkemeye, adalete meydan okuyup 'gelmeyiz' dediler. Bu ülkenin her vatandaşı mahkeme çağırınca gidip ifade veriyor siz niye gitmiyorsunuz. Siz gidenlerden ne ayrıcalığınız var, büyükbabanın evladı mısınız? Hukuk herkes için lazım, herkes hukukun önünde eşit. O halde çağırınca kuzu kuzu gidip ifadeni vereceksin yoksa olanlara da şikayet etmeyeceksin. İfadeni vermiyorsan, mahkeme dosyayı bir kenara atamaz ne yapacak öyle veya böyle ifadeni alacak. Ya beraat edersin ya da suçunun karşılığını görürsün" diye konuştu.
"AK Partiye vaktiyle haksızca kapatma davası açtılar. Biz tanımıyoruz mu dedik? Mahkemeyi tanımıyoruz mu dedik? Gittik davamızı savunduk, sonunda mahkeme AK Partiyi kapatmamak üzere kararını verdi" diyen Başbakan Yıldırım, "Hukuka riayet etmek her vatandaşımızın görevidir. Bunu yerine getirmezse yapılacak bellidir. Şimdi HDP'liler diyor ki meclise gitmeyeceğiz. Zaten çok da geldikleri yok da. Ara sıra geliyorlar. Millet vekilini seçip Ankara'ya gönderiyor. Niye git mecliste bizim işlerimizi takip et. Siz şimdi milletten vekalet aldınız şimdi vekaletin görevini yapmayacaksınız. Milletin vekaletini alanlar millete hizmet edip meclise gidecekler. Ben gitmiyorum meclise dediğiniz zaman millete saygısızlık, hakaret yapmış olursunuz. Millette size seçimlerde gereğini yapar. Siz milli iradeyi tanımazsanız millet de sizi tanımaz. Yol yakınken bu yanlıştan dönün. Gelin meclise ne diyecekseniz her şeyi söyleyin. Mesele konuşmak değil, mesele siyaseti kalkan olarak teröre karşı kullanmaktır. Hiçbir siyasetçi konumunu kullanarak teröre kalkan olamaz. Terör faaliyetinin içine giremez. Bunu hiçbir demokratik ülke kabul etmez. Şehirlerde hendek kazmak, dağdakilere para yetiştirmek değil. Eğer işinizi düzgün yapmazsanız Türkiye bir hukuk devleti yanlış yapan hesabını sonuna kadar verir. Yanlışı ben yapıyorsam benim de hesabımı sonuna kadar versin." ifadelerini kaydetti.
Konuşmasında yeni anayasa ve başkanlık sistemine vurgu yapan Başbakan Binali Yıldırım, yerel şiveyle konuştu. Yıldırım, "Mademki Bayburtluyuz başkanlığı istiruk" diyerek, şöyle devam etti:
"14 yıl önce siz bu emaneti AK Partiye verdiniz. Sizden aldığımız güçle yola koyulduk. Darbecileri, teröristleri tedavülden kaldırıyoruz. Özgürlüğün alabildiğince geliştiği demokrasi yoludur. Artık eski Türkiye'ye dönüş yok. 15 temmuz da bunu Bayburt gösterdi. Bayburt o gece Türkiye'ye sahip çıktı, bayrağına sahip çıktı, hükümetine sahip çıktı, reisine sahip çıktı. Artık yeni Türkiye var. Bugün biz milletimizle birlikte en gür şekilde durmak yok yola devam diyoruz Türkiye için. 14 yıldır sizden aldığımız güçle bütün odaklara karşı mücadele verdik, vermeye devam ediyoruz.
Kimse bizi bu onurlu mücadeleden alıkoyamaz. Yapacağımız anayasa değişikliği ve başkanlık sistemiyle bütün şer odaklarını bu ülke gündeminden tamamen çıkaracağız. Milli iradeye ne FETÖ, ne bölücü örgüt tehdit edemeyecek. Anayasa değişikliğiyle, millet iradesi, ekonomide, siyasette, hukukta kesintisiz güçlü bir şekilde tecelli edecek. Bu sistematik arızaları tamamen ortadan kaldıracağız. Bu anayasa değişimi çoktan geldi. Bayburt yeni anayasaya, başkanlık sistemine hazır mısınız?"